Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '10

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe, Galatasaray'ı yine yendi : 1-0

Fenerbahçe, Galatasaray'ı yine yendi : 1-0
 

Eleştirilen Fenerbahçe, beğenilen Galatasaray'ı deplasman da mağlup etti ve yeniden şampiyonluk şansınına ortak oldu.

İki takım da sahaya, Özhan Canaydın için hazırladıkları anlamlı pankartlarla çıktı. Çarşamba günü, Fenerbahçe Saraçoğlu stadında olduğu gibi, Ali Sami Yen'de de yine tüm taraftarların katıldığı, alkışladığı çok güzel bir saygı duruşu yapıldı. Bu güzel atmosfer maç sonuna kadar devam etti ve hiçbir olay yaşanmadan bu derbi sona erdi.

Maç öncesi her iki takımın da son durumları değerlendirildiğinde, Galatasaray daha avantajlı görünüyordu. Fenerbahçe maça kontrollü, Galatasaray ise hızlı başladı. Ve maçın başında Mustafa Sarp ile ilk önemli pozisyonu yarattı. Hemen arkasından bu sefer Guiza gollük ara pasını harcadı. İlk 10 dakikadaki Galatasaray ataklarından sonra, Fenerbahçe oyunu dengeledi ve oyunu çok rahat kontrol altına aldı. Buna Rijkaard'ın hatalı orta saha kurgusu neden oldu.

Rijkaard, orta saha da Mustafa Sarp ve Mehmet Topal ile başladı. Görüntüde orta sahada oynayan, hücuma yönelik düşünülen Elano ise çok güçsüzdü ve hiç mücadele etmedi. Alex kendini marke eden Mehmet Topal'ı çok rahat peşinde gezdirdiği için, orta saha da Sarp, Selçuk ve Mehmet Topuz'a karşı tek kaldı.Topuz çok koşarak orta saha da bütün toplara basarken Selçuk yalnız kaldı ve rahat pas yaptı, oyunun kontrolünün maç boyunca Fenerbahçe'de kalmasını sağladı.

İkinci yarı başında Dos Santos Jo'nun pasında iyi vuramadı ve mutlak gol kaçtı. Ortada giden oyunda 70.dakika da 35 metre civarından Selçuk kaleye şut çekti, Franco'nun büyük hatasından Fenerbahçe'nin golü geldi.

Golden sonra Galatasaray baskı kurmaya çalıştı, ancak Fenerbahçe yine çok dikkatliliydi ve çok koşarak buna izin vermedi. Son dakikalarda Keita'nın ceza sahası içinden gollük vuruşunu, Volkan muhteşem kurtardı ve bu önemli deplasman da Fenerbahçe önemli bir galibiyet aldı.

...................

Fenerbahçe de, tüm takım başarılılıydı, herkes çok dikkatli oynadı ve koştu. Selçuk ve Topuz orta sahada toplara hakim oldu. Solda Vederson ve sağda Özer hücum da etkili olmasa da defansif anlamda başarılıydılar. Başta Lugana olmak üzere Bilica ile ortadan gelen tüm topları kestiler. Gökhan Gönül sağ kulvarda çok başarılıydı. Alex çok akıllı oynadı.

Maçın en ilginç eşleşmesi Andre Santos ve Keita idi. Tüm takımlara ve sol beklere hep üstünlük sağlayan Keita'nın Santos karşısında başarılı olamayacağını düşünmüştüm, bunda da yanılmadım. Çünkü, Santos da en az Keita kadar teknik ve zeki olduğu için Keita hiçbir pozisyon da Santos'u geçemedi ve başarılı oynayamadı.

Özellikle ilk yarıda, Keita yine kendini yerlere attı, Dos Santos ve Jo'da faul almak için bunu denediler. Alex'in de sırtına gelen pet şişe nedeniyle kendini yere atması abartılıydı, canı yansa da yapmamalıydı.

Türkiye de başta Afrika'lılar olmak üzere yabancılar kendini her fırsatta yere atması, hakemleri aldatmaya yönelik hareketleri çok sıktı artık. Çok eminim ki, bu tür hareketleri Avrupa liglerinde yapamazlar, çünkü hakemler de, takım yöneticileri de izin vermez. Ama bizde, maalesef her türlü kurnazlıkları, aldatmaları hakemlere yediriyorlar, yöneticiler de bilinçli olarak göz yumuyorlar... TV futbol programlarında da bu hareketleri herkes kendi tutuğu takıma göre değerlendiriyor ve bu tür oyuncular yeteri kadar eleştirilmiyorlar. Oysa, bu hareketler Türk futbolunun kalitesi etkiliyor, düşürüyor.

Her iki yardımcı hakem de, ilk yarıda birer hatalı ofsayt kaldırdı. İlkinde üç Galatasaray'lı bariz ofsayt iken ofsayt kaldırmadı, Buna karşın, 17.dakika da Guiza'nın attığı golde, ofsayt olmamasına rağmen ofsayt kaldırarak geçersiz sayıldı.

İlk yarıda Guiza'ya ceza sahası içindeki gol pozisyonu olabilecek kontrolüne el verdi, ikinci yarıda, son dakika da Dos Santos'un düşmesini devam ettirdi. Servet'in arkasındaki Guiza'ya elle vurmasını da pozisyon gereği olarak gördü. Bu pozisyonlar da Guiza elle almadı, gol pozisyonu kesilmiş oldu. Servet'e mutlaka, en az bir sarı , bilinçli olduğu düşünüldüğünde ise kırmızı da gösterilebilirdi. Dos santos'un düşürülmesine de penaltı verilse de fazla itiraz edilmeyebilirdi. Ancak, bu pozisyonlar, maçın özel atmosferi ve futbolcuların birbirine saygılı olması nedeniyle, maçın önüne geçmedi.

Cüneyt Çakır, çok koştu, pozisyonlara yakındı, oyunun akışını kesmedi ve maçın başında Mehmet Topal ve Mehmet Topuz'a gösterdiği sarı kartla maçın kontrolünü elinden hiç bırakmadı. İki takım futbolcuları özellikle ilk yarıda bazı pozisyonlar dışında iyi niyetli ve hakeme karşı saygılıydı. Bu nedenle maç boyunca hiçbir pozisyonda gerginlik yaşanmadı.

Rijkaard'ın sakat Arda'yı oyuna alması da oldukça yadırgatıcı bir durumdu, çünkü Arda ısınma hareketleri yaparken dahi tam iyileşmediği yüzündeki acıdan belliydi. Buna karşın Daum, Emre'nin olmamasına rağmen başta ortada yer alan Selçuk ve Topuz olmak üzere, tüm takımı daha iyi hazırlamıştı, akıllı bir taktikle oynattı ve kazandı.

Gecenin ilginç yorumu Fenerbahçe'nin büyük kaptanı Ziya Şengül'den geldi. Sanıyorum, Ziya Şengül, Fenerbahçe'nin yenmesini hiç beklemediği için, bir türlü şaşkınlığını gizleyemedi ve Telegol programında, 10 dakika boyunca ''Niçin Galatasaray'lı taraftarlar takımlarını desteklemediler, sustular abi ...'' diye sordu, buna cevap aradı. Adeta, Galatasaray'ı destekleyerek motive etmediler diye, neredeyse yenilginin baş sorumlusu olarak Galatasaray'lı taraftarları gösterdi...!

Sizce de çok ilginç değil mi...???

Şevket Onat

29.03.2010

 
Toplam blog
: 56
: 1798
Kayıt tarihi
: 23.02.10
 
 

ODTÜ mezunuyum. Uzun yıllar, çeşitli bankalarda bilgi işlem ve kredi kartları  merkezlerinde yöne..