Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '10

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe Ülker'den şampiyonluk geri dönüşü

Fenerbahçe Ülker'den şampiyonluk geri dönüşü
 

Üçüncü periyotun tam ortasına geldiğimizde Fenerbahçe’nin hanesinde 40, Efes Pilsen’ninkindeyse 57 yazıyordu. Bu fark serinin ilk karşılaşmasında Fenerbahçe’nin maçı kazanmasını sağlayan ilk periyottaki 12 sayı farktan beş daha fazlaydı karşılaşmanın tamamlanmasına 15 basketbol dakikası kalmıştı...

... ki o an maç durdu ve biz televizyonlarının başında izleyenlerin sanki çok önemsiyor olduğu (televizyon) reklam molası geldi. Televizyonları başındaki bir çok Fenerbahçelinin yapmış olduğu hareket büyük ihtimalle “maç gittiği” için kanal değiştirmek olmuştur.

Artık ne olduysa o moladaki taktik değişiklikten sonra; Fenerbahçe’nin sahadaki beşlisi top çıkaran Efes Pilsen’li oyunculara çok sıkı bir tam saha alan savunması yapmaya başladı. 17 sayılık fark periyot biterken devre başlarkenkinden iki sayı daha az sekiz sayı ile bitiyordu.

İşte Fenerbahçe’nin esas geri dönüşü maçın son periyotunda olacaktı. Böylesi final serilerinde pek görülmemiş bir şeyi gerçekleştirdi Fenerbahçe ve rakibinin potasına tam 31 sayı bıraktı. Öyle olunca da karşılaşmanın bittiğini 25. dakikasında bittiğini düşünenlere büyük sürpriz yaparak 6 sayılık Fenerbahçe üstünlüğü ile 85-79 tamamlandı.

Bu bir anlamda ilk 25 dakikada 17-0 öne geçen Efes Pilsen’e karşı, son 15 basketbol dakikasında Fenerbahçe’nin rakibine karşı 23-0’lık efektif bir fark yakalamış olduğu anlamı taşıyordu.

  1. Periyot 17-19
  2. Periyot 15-23 - Devre 32-42
  3. Periyot 22-20
  4. Periyot 31-17 - Maç 85-79

İki gün önceki maçla ilgili yazıma blog arkadaşım Sevgili Ahmet Çeliksüngü’nün şöyle bir yorumu olmuştu.

Bir önceki seneydi sanırım, bir yazımda Başkan'ın futbolcuları basketteki final maçına tam kadro götürmesini istemiştim. Orada Ömer'in, Mirsad'ın, Semih'in Rasim'in, Mirsiç'in, Oğuz'un gözlerinden fışkıran kazanma ruhunu, seyirciyle bütünleştiklerinde Fenerbahçelilik ruhlarını nasıl sahaya yansıttıklarını görmelerini istemiştim...”

Bu maçın Fenerbahçe adına geri dönüşünü bundan daha iyi anlatan bir paragraf düşünemiyorum.

Fenerbahçeli basketbolcuların sahadaki ayrı bir hırsla mücadele ederken, kenarda şekilden şekile girenlerin görüntüleri tam da bu kazanma ruhunun göstergesiydi. Bir takım bu ruhu taşıyorsa herhangi bir karşılaşmayı kaybetmesi mümkün değildir ki bu en çok da rakibi üzerine etki yapar.

Efes Pilsen’li oyuncular Fenerbahçe’nin bu mücadelesini bir taraftan saygı ile izlerken diğer taraftan da kazanamayacaklarına çoktan inanmışlar, bir sonraki maçı düşünerek aktif dinlenmeye çekilmişlerdi.

Aslında Fenerbahçe ile Efes Pilsen arasındaki fark sadece bu kazanma ruhundan kaynaklanmıyor. En belirgin özellikle Fenerbahçe Ülker uzun zamandır ilk defa bu kadar kenetlenmiş bir takım oyunu sergiliyordu.

Bu maç için Fenerbahçe Ülker’den bir ya da iki oyuncuyu ayırıp “işte maçın kahramanı ve kadar adamı buydu” dememize olanak bırakmayacak kadar dengeli bir mücadele ortaya koydular. Efes pilsen 17 sayı fark yaparken de takım olarak kötüydüler, kendileri 23 sayılık fark yaparken de takım olarak mükemmeldiler.

Yıllardır arkasında etmediğim laf kalmamış olan Vidmar’a bir iadeyi hak yapmam gerekiyor sanırım. Oyunda kaldığı her dakika çok etkili oldu. Preldzic’in maçın son bölümlerinde bulduğu ve finalde Greer’in attığı sayılar ve elbette Mirsad’ın ribaundları ile pas araları bir anlamda Efes Pilsen’in direncini yok etti. Kinsey bu maçta sayı bulamamasına karşın etkili bir oyun kurucu görevini üstlendi, bunu da başarıyla yerine getirdi.

Bu türden oyunlar rakip üzerinde etkili olur. Özellikle de açık farkten gelip maç kaybetmek; “ne yaparsak yapalım olmuyor” duygusuna neden olabilir.

Maçın ilk devresinin sonunda Fenerbahçe Ülker’in %22’lik 3’lük yüzdesine karşın Efes Pilsen’in %50’lik oranı aslında bu maçtaki gidişleri ve geri dönüşlerin teknik yorumuydu. Smith çok yüksek bir şut yüzdesiyle başlayıp, 25. dakikaya kadar bunu kesintisiz sürdürürken; aynı oranı maç sonuna kadar devam ettirebilme başarısız gösterseydi kuşkusuz maç sonundaki 6 sayılık far oluşmayabilirdi. Ancak Efes Pilsen’in sıkıntısı da burada düğümleniyor zaten. Uzun süre hiç oyundan çıkmadan oynayan Smith maç sonlarını getirmede güçlük çekiyor. Efes Pilsen’de sivrilen bir diğer oyuncu Nachbar oldu. O kadar kritik sayılar buldu ki Smith’le etkili olduğu dakikalarda Fenerbahçe taraftarında büyük bir umutsuzluk yarattı.

Fenerbahçe Ülker 3-1’den şampiyonluk verir mi? Şimdi gündemdeki tartışma bu.

Ancak bu maçın başlığı şöyle olabilir;

Fenerbahçe Ülker mükemmel bir şampiyonluk geri dönüşü yaptı!

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..