Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '06

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Ferdi' den size mesaj var!

Ferdi' den size mesaj var!
 

Az evvel sevgili Ferdi ile görüştüm şu nimet aracılığıyla. Allah bu MSN fikrini kimin aklına düşürdüyse ondan razı olsun :)

" Bugün herkesle hasret giderme imkanı buldum. Yumurtasını kırıp dışarı yeni çıkmış civciv gibiyim ve beni anla ki çok şaşkınım. Herkese ver msn adresimi, çünkü herkesle tanışmak istiyorum" diyor. Birincisi, bu güzel görüşmeyi yapmamızı sağlayan o laptopu Ferdi' ye hediye eden şahsa çok teşekkür ediyorum. İkincisi sizlere... Sizler ki birlik oldunuz, sizler ki onun için elinizden ne geliyorsa yaptınız. Ama siz çiçeklerimin içinde bir çiçeğim var ki, ona ayrıca teşekkür etmeden geçemeyeceğim. O da Açelya. O eğer bu kadar koşmasaydı medyanın peşinde, bizler asla bu parayı toplayamaz, sesimizi dünyaya ulaştıramazdık. Neden dünya diyorum, biliyor musunuz? Siteye hergün onlarca mektup yağıyor, çoğu da yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızdan. Ferdi' ye ilik örneği vermek için ta oralardan gönüllü olanlar bile var. Haberi STV den duyup bize yazanlar. Oradan sadece sevgili Ege' nin, Necip Bey' in ve İkbal hanımın isimlerini bildiğim için onlara teşekkür edebiliyorum. Tanışmadığım ama emeği geçen herkese kocamaan sevgiler benden...

Ferdi' nin tedavisinde güzel gelişmeler var. Bunu Ferdi' den öğrendim. İlk ağızdan yani. Kanserli hücrelerin çoğu ölmeye başlamış ve yakında inşallah tamamen bitecek ve ameliyata alınacak. Yeditepe' deki doktorları da ona sahip çıktılar, ameliyat masraflarında indirime gittiler. Yani umuyoruz ki Ferdi' nin çilesi Yeditepe hastanesinde bitecek. 230.000 YTL miz şimdiden oldu bile. 50.000 YTL lik indirim sayesinde şimdi artık sadece 70.000 YTL ye ihtiyacımız var. Onu da topladık mıydı tamamdır. Çünkü, bu illetle savaşabilen en büyük şey inanç ve dua. Anladığım kadarıyla sizler sayesinde Ferdi' de inanç oluşmuş durumda. E, duayı da ediverin bir zahmet. Hem göndermesi kolay, hem de EFT masrafı yok, biliyorum da söylüyorum :).

Ferdi' ye sizlerin onun için yazdığınız o güzel mektupları okutmaya çalışıyorum. Sinir bozucu bir iki yazı dışında ne varsa gönderiyorum. "Annemin kalbi duracak artık sevinçten" diyor. Aman, diyorum, uzaklaştır o zaman. " Zaten biz senin için değil, onun için uğraşıyoruz" diyorum. " Oooh, sende keyif keka, gidersin cennete, alırsın hurileri sağına soluna, olan burada ona olur. Üzgünüm Ferdi" diyorum. " Allah izin verdiği sürece biz senin hurilerinle arana gireceğiz, sonra tanışırsın, bekleyeceksin biraz. "

Çok mutlu oluyor. Hatta okumaktan ve yazışmaktan yemeğini yemeyi reddediyor. Hemen telefon açıyor ve bir güzel fırça çekiyorum. Bizi melek sanıyor ya, arada sırada cadı tırnaklarımızı da göstermek lazım, değil mi?

" Artık bu hastaneden çıkarken bu hastalığı burada bırakıp sonra da Uludağ' ın tepesine çıkmak ve ATTIM İŞTE BU HASTALIĞI BEN, BAŞARDIM! diye var gücümle bağırmak istiyorum" diyor. Gözlerim doluyor ama ona belli etmiyorum. Çünkü en küçük duygusal olayı bile kaldıracak durumda değil. " Biz de Allah' ın izniyle yanında olup beraber haykıracağız" diyorum. " Siz artık hayatım boyunca benimlesiniz, siz isteseniz de ben sizi artık bırakamam zannedersem" diyor ve o dolan damlalardan biri yanağıma düşüyor, çaktırmıyorum. Canım, diyebiliyorum sadece çünkü o sırada aklım bol bol dua etmekle meşgul.

" Bu kadar desteğinize rağmen yenemezsem yuh olsun bana zaten" diyor. İşte budur!

"Hayat benim için çok zorlaşmıştı ve sadece desteğe ihtiyacım vardı, duanın da ötesinde bunun için yalvardım Allah' a ve kabul etti,sizi gönderdi" diyor. Diğer yanağım da ıslanıyor.

Bizi bilmem ama her okuduğu her mektup onu daha da hayata bağlıyor, daha da güçlü kılıyor. Sizlerin desteğini almak onu çok mutlu ediyor. Siz nasıl insanlarsınız böyle, beni tanımadığınız halde nasıl da birlik olmuşsunuz benim için, diyor. Sevgi dedikleri şey bu olsa gerek, diye de ekliyor. Daha önce dediğim şeyi tekrar ediyorum, " sen güzelsin demek ki, Allah da bize görev verdi" .

En az ikiyüz mektup yazıldı o gün. İkiyüz küsur güzel yürek... Hiç işe 6yaramayacağını düşündünüz belki de yazarken ama bakın işte, yazdıklarınız onu hayata bağladı yeniden. Siz onları yazarken onun haberi yoktu ve tam iki haftadır ağzına yemek süremiyordu, bir hafta boyunca su içememiş, sadece serumla beslenebilmişti. Ama mucize denen şey bu olsa gerek. Yine duygu sömürüsü sanmasın kimse ama siz o mektupları yazmaya başlayınca ona bir haller oldu, ilk defa su içti, yemek yedi o gün. Siz nasıl güzel bir sinerji oluşturup nasıl güzel bir şeyin altına imza attınız, belki de farkında değilsiniz.

" Herkese minnettarım, sevgileri buraya kadar geliyor. Hiçbirini tanımıyorum ama tanışacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum. Herkese çok ama çok teşekkür ediyorum" diyor. Bana da bu mesajı size iletmek kalıyor. Artık, rica ederiz ne demek cevabını onun yüzüne söylersiniz inşallah. Blog buluşmamızda belki de ziyaretine gideriz, ne dersiniz?

NOT: Sevgili editörlerim, açıklayın artık şu buluşma tarihimizi :)) Benim kişiliğime ters yahu bu kadar sabır! Yeter artık, buluşmak istiyoruz biz ve de yuppi heyoo çığlıkları atmak :))) Sevgiler...

http://biryardimeli.bz.tc

 
Toplam blog
: 132
: 2482
Kayıt tarihi
: 24.09.06
 
 

Dünyayı, yaşamayı ama adam gibi yaşamayı, arkadaşlığı, dostluğu ve en önemlisi çocuğumu, müziğimi..