Fikri buluş: Batıda tutku, Türkiye'de sıkıntı

Gencin fikri gerçekten harikaydı. Eğer gerçekleştirilebilirse çarpıcı bir şey olacak, hayatı kolaylaştırmış olacaktı. Üstelik karmaşık olmayan, basit bir teknolojiye dayanıyordu. Yani az bir maliyetle ticarileştirilip, seri üretimi yapılabilecekti. Ancak genç patentini almadan veya buluşunu tescil ettirmeden bu fikrini açıklamak istemiyordu. Zira fikrinin çalınmasını, pusuda bekleyen fikir avcıları tarafından kendilerininmiş gibi lanse edilmesini istemiyordu.

Ancak genç buluşunu ne yaptıysa tescil ettiremedi. Zira bu konuda Türkiye'de alt yapı çok azdı. Onlar da fikrini tescil etmek, patente bağlayabilmek için onun yapamıyacağı kadar nesnel hale getirmesini istiyor ve kendi hizmetleri için de ciddi paralar talep ediyorlardı. Sonunda pes eden genç fikri buluşu hakkında bütün yazıp çizdiklerini imha etti. Zaman geçtikçe de unutup gitti.

...................   ..............................................................

Türkiye'de bugün gibi öyküler o kadar çok yaşanmaktadır ki ülkemiz tam bir fikir çöplüğü haline gelmiştir. Neden mi? Minik öyküde de belirtildiği gibi:

- Fikri buluş sahiplerini koruyan bir alt yapı veya bir sistem yoktur.

- Buluş sahipleri eserlerinin çalınmasından korkmaktadırlar.

- Buluşları hakkında açıklama yaptıklarında gülünç olmaktan, alaya alınmaktan, "Başımıza icat çıkarma" denmesinden çekinmektedirler.

- Bir fikri buluşun geliştirilip, prototip haline getirilmesi sahfaları yeterli altyapı ve ekosistem olmadığından çok güçtür ve ciddi paralar harcanmasını gerektirmektedir.

- Bu tür fikri buluşları destekleyen risk sermayesi, melek yatırımcı gibi uygulamalar çok yetersizdir.

- Her yerde boy gösteren anlı-şanlı araştırma kurumları, caf caflı Ar-ge birimleri, teknoparklar ve üniversiteler böyle konularla pek ilgilenmezler.

İşte bu nedenledir ki ülkemiz makus talihini bir türlü yenememekte, orta gelir tuzağında debelenip durmaktadır.

Daha 2.Sanayi devrimini henüz sindirip, 3.Sanayi devrimine adapte olmaya çalışırken, gelişmiş ülkelerin tam gaz girmek üzere olduğu "Endüstri 4.0 " Dördüncü Sanayi devrimine ( Nesnelerin interneti, tam otomasyon, robotik, 3D imalat) çok uzaklardan bakmaktadır.

Dileğimiz, teknokrat ve gözü kara yatırımcı kişiliğiyle temayüz eden yeni başbakanımız Binali Yıldırım'ın, bu konuya bir el atarak fikri buluş sahiplerini "El üstünde tutacak" bir sistemin kurulmasını sağlamasıdır.