Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '09

 
Kategori
Yurtdışından Bildiriyorum
 

Filipin, Smoky Mountain, ve ÇOCUKLAR

Filipin, Smoky Mountain, ve ÇOCUKLAR
 

Smoky Mountain Filipin'in başkenti Manila da çöp yığınlarından oluşan bir dağcık. Çevresinde derme çatma evlerde, hijyen koşulları yok denecek kadar olan bu evlerde yaşayan yoksul ailelerin geçimini sağladıkları bir yer. Özellikle çocuklar oradaki işe yarar çöpleri toplayıp satıp ailelerine yardım etmeye çalışıyorlar. Rakam olarak elimde veriler yok ama oraya ilişin haberler basına zaman zaman yansıdığında insanın içi sızlıyor. Dumanın sızdığı çöpler arasında çöp arayan çocuklar her türlü hastalığa yakalanma tehlikesinde ve sağlık kurumlarına gidecek paraları yok. Eğitim görenlerin sayısı çok az.

NGO görevlisi bir Japon, o çocukları gözlemek için gider. Oranın dilini öğrenecek kadar orada yaşayanlarla birlikte yaşam sürdürür ve çocuklar onu ...SAN diye çağırmaya başlarlar. Çöp toplayan beş yaşındaki bir çocuk bir gün çöp toplanan yere gelmez. Merak eden görevli evine gittiğinde çocuğun öldüğünü öğrenir. Annesi bir gün önce karnın ağrıdığını ve sabah uyandığında cansız vücudunu bulduğunu söyler. Görevli neden kendisinden yardım istemediğini sorunca anne utandığını söyler.

Aynı görevli elinden geldiğince bazı çocukların okula devam etmesini NGO aracılığı ile sağlamaya çalışır. Çocuklara büyüdüklerinde ne olacaklarını sorduğunda " Öncelikle büyüyüp yetişkin olmak istiyoruz ." derler. Çünkü yaşadıkları koşullar nedeniyle çocuk yaşta ölenler çok. Onurlarına düşkünmüş o çocuklar. Doğrudan parayı kabul etmiyorlarmış. Okula gitme olanağının sağlanması ve hastalandıklarında tedavi edilmelerini doğrudan para almaya yeğliyorlarmış.

Okula devam eden çocukların bir kısmının, 18 inin Japonya'ya, Filipin folk dansını tanıtmaları amacıyla gelmelerini planlar ve gerçekleştirilir. Yaşadığımız bölgeyi bir nehirle ayıran diğer bir bölgedeki Budist tapınağı onları konuk eder yaklaşık iki hafta. Bir gün de bizimde üye olduğumuz grup öğrencileri evlerinde konuk ettiler.

Dün bizim yaşadığımız şehrin kültür merkezinde kendi ülkelerinin danslarını sergilediler. Sekiz yaşından yirmi yaşına kadar olan grup rengarenk giysileri ile ve en önemlisi gülümseyen yüzlerle bir saat dans ettiler. Dansları izleyenler Filipin'e özgü etnik dansların yanısıra İspanya'nın flamenkosunu anımsatan dansları ile büyülendiler. Profesyonel danscı değillerdi ama bana göre onlardan daha cana yakındılar.

En sonunda Japoncada söyledikleri şarkı hüzünlendirdi bir çoğumuzu. "Size bir mektubumuz var. Şimdi yaşadığımız anın kıymetini bilip daha iyiye daha güzele ulaşmayı amaçladık. Sesimizi duyun ve sizlerde yaşadığınız anın kıymetini bilin."

Yıllar öncesine gittim. Buradaki bir çocuk şenliğine İstanbul'un kalbur üstü bölgesinden avukatları ve doktorları ! ile gelen ülkemin çocukları her şeye burun kıvırmış, kaldıkları oteli beğenmemişlerdi. Sabah kahvaltısında KEK yediklerini söylemişlerdi. Oysa bu çocuklar tapınakta yer yatağında yattılar.

Yoksul olmasak da sınırda yaşamını geçiren bir ailede büyüdüm. Ortaokula giderken konu komşunun kızının çeyizi için kanaviçe örtüler işledim aile bütçesine katkı için. Bir ara da yün yumaklarına takılan kağıtları yapıştırıp kardeşlerimle birlikte ekmek parası kazandık. O zamanlar çok şanssız olduğumu düşünürdüm. Bizlerden daha zor koşullarda olanlardan ve özellikle dünyadan bihaberdim.

Şimdi elimden geldiğince yurdumdaki bir iki manevi çocuğuma buradan ulaşmaya çalışıyorum.

Tüm dünyada silahlanmaya harcanan paraların yardıma muhtaç çocuklar için harcanmasını gönülden istiyorum ve bir çoğunuzun aynı dilekte olduğunu biliyorum.

Sağlıcakla kalın. Çocukların yüzlerindeki gülümsemeyi eksik ettirmemek dileğiyle ...

 
Toplam blog
: 397
: 1111
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

1955 Niğde doğumluyum. Ancak Japonya'ya gelene kadar yaşantımın büyük bir bölümü Ankara'da geçti. Ka..