Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '16

 
Kategori
Güncel
 

Fırat Kalkanı harekatı

Fırat Kalkanı harekatı
 

Yazıya başlarken bilinmesi gerekli bir hususun altını çizmeliyim. Bu satırların yazarı asla Fırat Kalkanı Harekatı’na karşı değildir. Tam tersi çok daha geniş kapsamlı ve çok daha şiddetli olmasından yanadır. Barışçıl yolların hepsi tükenirse savaş kaçınılmaz olur. Ülkemizin güneyinde konuşlanıp beslenen, büyüyen yılanların başlarının ezilmesi sadece gerekli değil, üstelik mecburidir. Bu gün isebaşka çare kalmadığı için yılanların inine gidip onlarla orada savaşılmaktadır. Allah, inşaallah silahlı kuvvetlerimize başarıyı da nasip edecektir. Bundan hiç şüphemiz yok.

Ancak, birlik beraberlik çağrıları arasında yukarıdaki paragrafta kalın harflerle yazdığımız “başka çare kalmadığı için” cümlesini biraz sesli düşünelim. Kimse şimdi zamanı değil diye düşünmesin. Zira malum. “Hafıza-ı beşer nisyan ile maluldur” deyişindeki gibi birçok önemli detayı yarın unutabiliriz. Sonra da, başımıza gelenlere şaşar kalırız.

Biliyorsunuz, birilerinin deyimi ile TÜRKİYE CUMHURİYETİ Kuruluşundan 1950 ye kadar “iki sarhoşun” yönetiminde kaldı. Tabii bazı hatalar yaptılarsa da onların sarhoşluğuna verir bu zat-ı muhteremler artık.

1929 Ekonomik krizi bütün dünyayı kasıp kavurmaktadır. (Bu krizden zararsız, hatta büyüyerek çıkan bir iki ülkeden biri de Türkiye’dir.) Birinci paylaşım savaşından yenik çıkan Almanya’da ise işler daha da kötüdür. Yenilgi ile çıkılan bir savaşın ardından gelen ekonomik kriz Alman halkını bezgin, şaşkın, ne yapacağını bilmez bir hale getirmiştir. Bu çaresizlik 1933 yılında Hitler’i iktidara taşımıştır. Hitlerin ilk icraatları bile bazı devletlerde yeni bir savaşın pek de uzakta olmadığı düşüncesini uyandırmıştır. Hitler’li geleceğin en çabuk kavrayıp harekete geçen ülkelerden biri ve ilki Türkiye’dir. Hükümetimizin çabası ileTürkiye, Yugoslavya, Yunanistan, Romanya arasında Balkan Antantı imzalandı (9 Şubat 1934). Hitler’in dünyanın başına bela olacağı hissedilmiş, imzalanan anlaşma ile bu ülkelerin birbirine saldırmasının önüne geçilmek istenmiştir.

Sorun sadece batıda değildi tabii. Güneydoğumuzdaki isyana teşne bazı kürt aşiretleri Türkiye, İran ve Irakın başını ağrıtıyordu. Yeni bir savaş çıktığında onlarında aktif ve etkili kullanılacağını bilmek için falcı olmaya gerek yoktu. İşte o yüzden Türkiye, İran, Irak, Afganistan arasında 8/8/1937 de Sadabad paktı imzalandı. Böylece üye ülkeler hem kendi aralarındaki sorunları barışçıl bir biçimde çözecekler, hemde yaklaşan tehlikeden kendilerini korumaya çalışacaklardı.

Atatürk ve İnönü çevremizde bir dostluk kuşağı oluşturmuş, olası bir savaşın bize ulaşmaması için müthiş bir politika uygulamıştır.

 II. Dünya Savaşı, insanlık tarihindeki en büyük ve en kanlı savaştır ve 1939 – 1945 yılları arasında 40-50 milyon insan hayatını kaybetmiştir.

O dönemde İnönü Cumhurbaşkanı dır.Savaşın süreci içinde savaşan taraflar israrla Türkiye’yi kendi taraflarında savaşa çekmeye çalışmıştır. Merak edenler araştırırlarsa ne vaatlerin, ne provakasyonların yapıldığını göreceklerdir. Bir tek Türk evladı şehit verilmeden tarihin en kanlı ve en geniş savaşı atlatılmıştır. Yani bizim dedelerimiz ölmemiş, belkide bizler bu sayede varız.

Egemenler, kendilerine uygun nedenler ile, sıradan halk da yine kendisini avutacak nedenler ile şehitliği kutsasa da hiçbir başarı insan hayatından önemli değildir.

İzmir, 23/12/2016

 

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..