Fıtık oldum!

Olayın aslı şu!

Bundan takriben üç yıl önceydi. Balkon kapısının yanı başındaki seramik çimentosunu az öteye almak için sağ elimle torbanın sol üst köşesine tuttum. Yerden kaldırdığımı hayal meyal hatırlıyorum! Belimden topuğuma kadar sıcak bir sıvının indiğini hissettim! Olduğum yere yığılmışım! (yığınmışım!)

Gözümü açtığımda üstüm başım su içindeydi! Selami bu konularda tecrübesiz olduğundan (anlatılanlara göre!) benim bu halimi görünce paniklemiş!

“Anneee, babam bayıldı!” Diye mutfağa koşmuş!

Hanım şaşırmış!

“ A, baban ilk defa bayılıyor demek! Hemen buzdolabından cam sürahiyi al, başından aşağı dök de ayılsın! “Demiş!

Selami o telaşla suyu kafamdan aşağı dökerken sürahiyi de elinden düşürmüş!

Ayıldığımda kafamdaki şişliği fark etmiştim!

“Yahu Selami, düşerken kafamı bir yere vurdum galiba!” Dedim!

“Sürahide buz parçaları vardı baba! Aceleyle çıkaramadım içinden! Ondan olabilir!” Dedi.

Yığındığım yerde ayıldıktan sonra yarım saat kadar oturdum. İyice kendime gelmiştim.

“Beni yatağıma götürün evlatlarım!” Dedim!

Bir koluma Selami, bir koluma Ertuğrul girdiler, yatağıma yatırdılar! Deliksiz bir uyku çektim! (öncekiler delik deşik olurdu! En tatlı yerinde bakarsın zil çalar, bakarsın telefon çalar, bakarsın biri çağırır!)

Hanım inanmıyordu halime!

“İş yapmamak için iyi bir bahane buldun! Kim yapacak şimdi balkonun seramiklerini?”

” Ulan ben seramikçi miyim? Çağırırız Davut’u gelir yapar! Sonra acelesi ne?”

Hanımların ömür törpüsü olduğu bilim adamları tarafından da ispat edilmiştir. Geçenlerde bunu internette okudum! Zaten biliyordum!

İtiraz da edemeyeceksin!

“Hocam benim bir beş yılım daha olacaktı! Erken geldiniz!”

“Başta hesap öyleydi de oğlum, kırktan sonra sen çok değiştin! Kılıbığı da geçtin sen!”

“Yok ya!”

“Yaa! Şimdi seni cennete versek hurileri de idare edemeyeceksin! Orada hır gürü çekemeyiz!”

“Yapma be!”

“Valla! Burada bir taneye lafını geçiremeyen orada kırk taneye nasıl laf anlatsın!”

“Var mısın iddiasına?”

“Varım lan!”

“Bire yetmiş!”

“Kabul lan!” (dün ilk defa iddia oynadım da! Beşiktaş maçını bildim!)

O günden beri belimden çıt gelmiyordu. Ta ki bir hafta öncesine kadar!

Sabah kalkamadım!

Her kafadan bir ses çıkıyor!

“Çok uyumaktan!”

“ Bilgisayarın başında oturmaktan!”

Dün kızım da aynısını söyledi!

“Baba bilgisayar da fıtık eder adamı!”

Ona patladım!

“Kızım sen akşama kadar bilgisayar başında değil misin?”

“Evet baba!”

“Sana bir şey olmuyor da bana niye olsun!”

Kimsenin aklına gelmiyor üç sene önceki olayım!

“Doktora götürelim seni!”

“ Hafta ortasına kadar düzelmezsem gideriz! İlaç aldım eczaneden!”

Gerçekten iki tane hap aldım eczaneden!

“Abi şu hap ağrı kesici, şu da kas gevşetici. Sabah birer adet, yatarken de birer adet yutarsın!”

“Gökhan, beni sabah kaldırma kardeşim. Öğleden sonraya yaz hapları!”

“Abi kalktığında içersin!”

Hanım görse ki hapların üzerinde sabah içilecek yazıyor, inadına beni uyandıracak tatlı rüyamdan!

“Kalk hapını iç!”

Bir de kas gevşetici hapı içtikten sonra öyle bir gevşiyorum ki!

Hapı yutarken aklıma geldi!

“Gelecek kurbandan bir hafta önce alsam bir kutu bu ilaçtan, kurbanımıza içirsem nasıl olur! Kurbanın eti yumuşar mı?”

Her musibetten bir hayır doğar derler!

Bakarsınız doğar! Deneyeceğim!