Flört

Flört etmek, başka birine bağlanmanın verdiği en güzel duygudur. Birisini tanımaya başlamak ve onunda bizi tanımasına izin vermek anlamına da gelebilir. Her insanın kişiliğinde güçlü ve zayıf olduğu yönler mutlaka mevcuttur. Hiç birimiz mükemmel değiliz. Çok insan yaşlanmayı olgunlaşma olarak görür. Olgunlaşma yaş ile değil, yaşam kalitesi ile orantılıdır.

Bir insan kabuğuna çekilirse, başkaları ile yeterince iletişim kuramaz. Fazla konuşkan olmak da pek işe yaramaz. Çünkü, karşımızdaki kişiye yardım etmek yerine onu konuşmalarımızla daha da çok yorarız. Başkalarında görüp beğenmediğimiz özellikler, aslında bizim zayıflıklarımızdır. O nedenle başkaları ile flört etmek, kendimizi başkasının gözüyle, yani gerçekçi bir gözle görmemizi sağlar. İşte bu noktada SEVGİ, bir seçim haline gelir.

Flört döneminde kişi dünyaya pembe gözlüklerle bakar. Ve her şeyin mükemmel olduğunu düşünür. Bu ruh halinin geçici olduğunu kabullenmek istemez. Zamanla düşüncelerinin ve bakış açısının geçici bir ruh hali olduğunu anlar. Zayıflıklarını ve güçlü yanlarını gerçekçi bir gözle görmeye başladığında, hiçbir şeyin mükemmel olmadığının farkına varır. Ve bu süreçte sevgisinin azalmaya başladığını düşünür. Çünkü, ilk defa gerçek bir gözle bakar flört dediği geçici duyguya. Karşısındakini etkilemek için elinden gelenin en iyisini yapmıştır. Zayıflıklarını görmezden geldiği kişinin aslında ona uygun olmadığı kararını verdiğinde, onunla kurduğu hayallere ve onunla boşa geçen yıllara üzülür.

GERÇEK SEVGİ ilişkilerde doğruları söylemekle elde edilir. Ve sevdiği kişinin zayıflıklarını asla görmez. Çünkü, ona gönülden gelen duygularla hizmet eder. FLÖRT cinsellik üzerine kurulursa, ilişkiyi bir kasırga gibi yerle bir eder. Arkasında da her gün gazetelerin üçüncü sayfalarında okuduğumuz gibi yıkılmış hayatlar ve ölü bedenler bırakır....

 Mustafa TARKAN