Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '09

 
Kategori
Güncel
 

Florya Güneş plajı ve CHP'nin eylemi

Florya Güneş plajı ve CHP'nin eylemi
 

1978 ve 1982’li yıllar arasında giderdik Florya Güneş Plajına. İlk kez Güneş Plajına gittiğimizde ablam göstermişti Atatürk’ün köşkünü. Hayal meyal hatırlıyorum o köşkün rengini. Gül kurusu rengindeydi ve biz hemen o köşkün yanındaki kumsalda giriyorduk denize. O yıllarda şemsiye, şezlong gibi şeyler bulunmuyordu. Kumsalı cepheden gören noktada ve kumsalın bittiği yerde soyunma kabinleri vardı. Ücret karşılığında bu soyunma kabinlerinden birisinin anahtarı alınır ve kimi eşyalar bu kabinlere bırakılırdı.
Daha sonra kumsalın bir noktası kamp mekânı olarak tespit edilir, havlular serilir ve belirli aralıklarla denize girilip, çıkılırdı. Gün, denize girip çıkmakla ve gazete okumakla geçerdi. Akşam saatlerinde ise tekrar toplanıp, giyindikten sonra istasyona geçer, Bakırköy istikametine doğru gidecek olan treni beklerdik ve kısa süre sonra gelen trene binip soluğu Bakırköy’de alırdık.

Severdim Florya Güneş Plajını. Özellikle ince kumunu. Her ne kadar ince kumun vücuduma yapışması beni rahatsız etsede yinede o ince kumun üzerinde yürümek çok hoşuma giderdi. Florya Güneş Plajına en son gidişim ise 1982 yılının Temmuz ayıydı. Abim ve üniversiteden iki arkadaşı ile birlikte gitmiştik. Daha sonrasında Güneş Plajına hiç gitmedim. 1985 yılından sonrada İstanbul kıyıları iyiden iyiye kirlenmişti ve özellikle Florya, Menekşe gibi kıyılarda kimse denize girmek istemiyor, en yakın yer olan Avcılar ve sonrasındaki yerler tercih ediliyordu. Büyükçekmece, Kumburgaz, Selimpaşa, Silivri, Gümüşyaka gibi yerler yaz sezonun favori kıyıları oluyordu.

Geçtiğimiz Mayıs ayında İstanbul’a gitmiştim ve Florya’da oturmakta olan ablamların evine sık sık gidiyordum. Ablamların evi Güneş Plajına yakındı. Sürekli önünden geçmek durumunda kalıyordum. Bir ara eşime anlatmıştım Güneş Plajına eskiden nasıl geldiğimizi ve denize girdiğimizi.
Hafif yollu hüzünlenmedim dersem yalan olur.

İstanbul kıyıları denize girme hususunda bitmiş durumda. Öyle sanıyorumki Tekirdağ’a kadar denize girmek olası değil. Akıl işi de değil. Kimyasal atıklar had safhada. Bu durumun önüne geçmek ise mümkün görünmüyor. Lakin geçtiğimiz hafta CHP İstanbul İl Örgütü bir eylem yapmış Florya Güneş Plajının önünde. Plajın yeniden açılmasını istemişler. CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin “Atamız burada halkı ile birlikte denize girmişti, biz de atamızın denize girdiği yerde denize gireceğiz” demiş. Tuhaf bir eylem ve tuhaf bir gerekçe. Sağlık açısından yana bir sorun yoksa tabiki bu plaj açılmalı ve vatandaş bu plajdan faydalanmalıdır. Ancak bu bölgelerde denize girilebileceğine dair bir inancım yok. 1985’li yıllarda koli basili olduğu gerekçesi ile bu kıyılarda kimse denize girmek istemiyordu. Aradan geçmiş koca bir yirmibeş yıl, bunca yıldan sonra daha bir kirlenmiş olması muhtemel ama, birileri çıkıp, illede “biz burada denize gireceğiz, çünkü atamızda burada denize girmişti” demek, komik bir gerekçe olmaktan öteye gitmiyor.

CHP açısından bu gibi eylemlerin oya tahvil olacağı yönünde bir kanaat var ise, biz bir kez daha “neden CHP asla iktidar olamaz?” sorusunun yanıtını bulmuş oluyoruz.

Koca bir parti, işi gücü bırakmış, bu denli gereksiz bir konu üzerinde eylem yapıyor, kafa patlatıyor ve herkesin gülüp geçeceği bir gerekçe ileri sürüyor.
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..