Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '13

 
Kategori
Siyaset
 

Fütürizm: Neler olacak neler..

Fütürizm: Neler olacak neler..
 

metfosfer.com


Geleceği  görmek mümkün müdür? Fütüristler de geleceği görmeye çalışan bazı bilim adamlarıdır. Bunların büyücülerden, falcılardan farkları; bugünkü somut bazı kanıtlara dayanarak ve kestirimler yoluyla geleceğe ilişkin bilgi vermek çabasıdır. Bu kolay kolay mümkün olmaz. Olamaz kuşkusuz. Bir kere Gelecek Olaylarına etki edecek o kadar çok değişken vardır ki bunları görüp, gösterebilmek her babayiğitin kârı değildir. Ama yine de bazı seçenekler sunulabilir. Bazı görüşlerde bulunmak mümkündür. Bunu Batının ünlü firmaları, kendi iş kollarının geleceğini görmek için geniş ölçüde yapmaktadırlar.

Önümüzdeki yıllar Türkiye’nin talihinin döndüğü yıllar olacaktır. Çünkü geçmişteki 10 yıldan biraz farklı olarak, kesinkes, RTE etmeninin Türkiye’nin kaderi üzerinde farklı bir şekilde çalıştığına şahit olacağız. RTE Meclisteki ve Bakanlıktaki yerinin değişmesini  kesin olarak arzu etmektedir. Şimdiki AKP Parti tüzüğüne göre Milletvekilliğinden ve Bakanlıktan ayrılması gerekiyor. Eğer Tüzük yakın zamanda değiştirilmezse RTE kendisine mutlaka yeni bir mevki bulmak zorunda kalacaktır.

Önümüzde yaklaşan seçimler var. Buna göre: Yerel seçimler Ekim (veya Kasım) 2013’de ; Cumhurbaşkanlığı seçimleri 2014’da; Genel seçimler ise muhtemelen 2015’de yapılacaktır. Ama her an bu seçim tarihlerine bazı müdahaleler olabilir. Bu tarihler biraz öne veya arkaya gidebilir.

Denebilir ki, RTE’nın artık Cumhurbaşkanlığı’nda gözü yoktur; Devlet Başkanı olmak istemektedir. RTE’nı  bu amacından alıkoyacak ciddi bir engel görünmüyor.  Çok yakında CHP diskalifiye edilerek, Anayasa’ya  konulacak bir maddeyle , şu veya bu şekilde Devlet Başkanlığına geçilecek ve ondan sonraki seçimler Devlet Başkanlığı seçimleri şeklinde yapılacaktır.

Yerel seçimler en acil ve erken seçimlerdir. Bu seçimlerde çok büyük sürprizler olmaz. İzmir’i kandıramazlar, İzmir yeniden CHP’ye oy verecektir; ama AKP’nin oyu artacaktır. Edirne yine CHP’ye oy verecektir. Türkiye’de  birkaç küçük sürprizler olmakla birlikte, Güney-Doğu’da,  Doğu’da BDP kazandığı yerlerden bir kaçını kaybetmekle birlikte yeniden eski beldeleri kazanacaktır. Çünkü burada oy vermede , baskı ve korku rol oynamaktadır. O baskı ve korku kalkmadıkça durumun çok da değişmesi düşünülemez. Yerel seçimlerde AKP’nin birkaç puan oyunun düşmesi beklenebilir. Çünkü, beklentiler çok olmakla birlikte, AKP’den yorulan kitleler de giderek çoğalmıştır.  Özellikle Milli Gelir’in eşit dağıtılmaması; alt kütleleri giderek daha çok yormaktadır.

Yerel Seçimleri AKP alır. Ama sürprizler de olur. CHP’ oy oranını 2-3 puan artırabilir. İşte o kadar.

Mustafa Sarıgül, CHP’den aday olur mu? Olabilir.. Büyük baskılar olursa, CHP’ye gelip, seçimlerde İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı  için adaylığını koyarsa, Kadir Topbaş’a karşı başa baş bir mücadele verebilir fakat  sadece birkaç puanla kaybedebilir. Ama  Mustafa Sarıgül’ün yerine kimi aday yaparlarsa yapsınlar; Kadir Topbaş karşısında ezilir. Mustafa Sarıgül  bir sürpriz yapabilir mi? Olabilir… İstanbul’da her an durum değişebilir. İstanbul halkı o bakımdan Türkiye genelini kesinkes temsil etmez.

Diğer yandan  benim kanıma göre , artık Mustafa Sarıgül Şişli’den aday olmaz. Bir başka İlçeden veya kentten aday olursa kazanma olasılığı çok yüksektir.

Gelelim  Cumhurbaşkanlığı seçimlerine; RTE arzularını Meclise, kamuoyuna ve Cumhurbaşkanı’na kabul ettirebilecek midir? Burada çok fazla ikna turları yapması gerekebilir. Ve RTE yorulacaktır. Zaten sağlığı bakımdan kritik bir noktadadır. O bakımdan kendisine çok dikkat etmesi gerekir.

Tabii, RTE’nı en çok uğraştıracak kişi  Cumhurbaşkanı  Abdullah Gül olacaktır. RTE onu eliyle çekip çıkarmış, ve Cumhurbaşkanlığına getirmiştir. Ve Abdullah Gül ona çok şeyler medyundur. Şimdiye kadar da  ciddi çelişkiler yaşanmamıştır. Ufak tefek bazı sorunlar olsa da kendi aralarında bunu çözümlemişlerdir. Ama belli ki rejimin güçlü adamı Recep Tayyip Erdoğan’dır; kendisini de kolay kolay harcatmaz. Rejim de onu harcamaya hazır değildir. Ama RTE’nın kendisini hop diye Devlet Başkanlığına atması ve Meclis üyesi AKP’lilere ne hesabınız varsa yapın, kendi işinize bakın deyip, onları sahipsiz bırakması, hiç kimsenin  de hoşuna gitmeyecektir; Parti gerçek bir bunalıma düşecektir.

En ağrısız çıkış yolu, yine Rusya’daki benzer bir şekilde, Abdullah Gül’ü Başbakanlığa itmek, ve RTE’nın Cumhurbaşkanlığı’na tırmanmasıdır. Bu sıkıntısızca olabilir. Ama RTE, her şey benim istediğim gibi olacak derse, çok kişinin başı ağrıyacaktır; bunların içine RTE dahildir.

Eğer Devlet Başkanlığı getirilip, Başbakanlık da ortadan kaldırılacak olursa; o takdirde  Sayın Abdullah Gül’ün yeri ne olacaktır? Mesela bir  ABD’leri Büyükelçiliğine razı olacak mıdır? Yoksa sade bir Milletvekili olarak mı kalacaktır?  Ama RTE ile aralarında bir rekabet, bir niza oluşursa, o takdirde  Sayın Gül, bir bakarsınız  Meclis dışında kalmış. O zaman ne yapar, yeni bir parti mi kurar. Her şey Gül’ün uyumluluk durumuna bağlı olacaktır. Çünkü RTE kendinden olmayanı ezecek güçtedir ve bu güç belli ki  uzun bir süre de devam edecektir.

Bu arada, mevcut pozisyonunu kaybedecek olanlar, değişecek olanlar da epey baş ağrıtabilir.

Genel Seçimler, Cumhurbaşkanı Seçimlerinden önce yapılabilir mi?  Az bir olasılıkla olabilir, ama bir şey çözümlemez, aksine bir çok sürpriz sonuç, herkesi şaşkınlığa itebilir.

Örneğin bir Mustafa  Sarıgül’ün CHP’den Genel Başkanlığına ve oradan Başbakan adaylığına tırmanması, bir çok şeyi dramatik bir şekilde değiştirebilir. AKP’nin durumunun sarsılması, CHP’nin kendini toplamasına bağlıdır.. CHP’içindeki genel strateji veya taktiklerde ciddi değişiklikler, AKP’yi rahatsız edebilir. Ama, bugünkü CHP’nin buna hazır olduğunu sanmıyoruz. CHP büyük bir olasılıkla  yine Kemal Kılıçdaroğlu ile seçimlere gidecektir ve  %25-27 arasında oy alıp, seçimleri yine kaybedecektir. Bu durumuyla bu halk bu partiye daha fazla  oy vermez. Buna adım gibi eminim.

RTE’nin durumu ise muğlak, havada… Bunu kendisi de biliyor. Gerçi kafasında her türlü plan ve alt planlar var ama, sonunda ne olacağına Meclis üyleri ve Abdullah Gül karar verecektir. Sayın Abdullah Gül uslu bir çocuk gibi hareket eder kendisine uygun görülen mevkiye uslu uslu giderse mesele yok. Yok gürültü çıkartırsa; çok gürültü çıkar.

Yani önümüzdeki günler, muhataralı; sorunlu… RTE bunları teker teker aşabilecek midir? Muhtemelen… Ama bence sağlık durumuna çok dikkat etmesi gerekir. Çünkü asabi durumu  ve uykuları, daha doğrusu uykusuzluğu onu yorabilir. Bunun işaretlerini zaman zaman göstermektedir.

İşte tablo bence böyle. Sürpriz yok mu? Ufak tefek, her zaman olabilir. Ama böyle çok sıkı denetlenen bir tablo içinde kesin sürprizlerin olması beklenemez.

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..