Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '11

 
Kategori
Spor
 

Galatasaray ve Fenerbahçe NBA standardına yaklaştılar.

Galatasaray ve Fenerbahçe NBA standardına yaklaştılar.
 

Final serisinin üçüncü maçının ilk yarısı sona erdiğinde skor tabelasında 50-45 gibi yüksek bir sayı yazıyordu ve şekil olarak NBA standartlarına yaklaşmış bir karşılaşma izliyorduk. Galatasaray CC taraftarının da desteğini alarak canını dişine takmış müthiş bir mücadele ortaya koyarken, Fenerbahçe Ülker bu baskılı ortama Ömer Onan ve Ukiç ile karşılık vermeye çalışıyordu.

Galatasaray CC mutlak kazanması gereken bu karşılaşmada maç boyunca yapması gereken bütün doğruları sahaya yansıtırken, Fenerbahçe Ülker belki takım olarak kendi ortalamalarına yakın bir oyun oynarken bireysel olarak bir türlü istenen verimi veremeyen oyuncuları yüzünden rakibini hep geriden takip eden takım konumundaydı.

Galatasaray CC’ın bu maçı kazanabilmesi için sert savunma yapması şarttı. Ancak bu boyalı alan çevresini kontrol eden bir alan savunması stratejisiyle asla yeterli olamazdı; çünkü bir önceki maçın üçüncü periyodunda bu çizginin ötesinden yediği 5 adet üçlükle maçı kaybetmişti. Bu nedenle savunma üç sayı çizgisinin de ötesine çıkacak ve hatta adam adamaya dönecekti.

Oktay Mahmudi’nin bu düşüncesi oyuncularının yüksek enerjisi sayesinde tuttu ve Galatasaray CC ikinci periyotta rakibine çok fazla hata yaptırarak farkı bir ara on sayının üzerine kadar çıkarmayı başardı.

Sert savunma ister istemez faul problemini de beraberinde getirdi. Üçünü periyodun sonlarına doğru ev sahibi takımın sahada oynayan beşlisinin faul sayıları kritik seviyeye gelmişti.

Son periyodun bir ara başa baş giden bölümünde Spahija’nın pota altına penetre edip Galatasaray CC’ı daha büyük bir faul problemine sokacakken bir an önce dış şutlarla sonuca gitme düşüncesi 0/4’lük üçlük atış isabetiyle terse dönüverdi ve eline geçen bu şansı kullanamadı. Oysa bu bölümde rakibinin faul hakkı da dolduğundan yüksek ortalama tutturduğu serbest atışlarla sonucu değiştirebilirdi. Ayrıca Galatasaray CC'nın daha fazla oyuncusunun 5 faul almasını sağlayabilirdi.

Galatasaray CC’da dört oyuncunun uzun süre maçı dört faulle götürmüş ve tamamlamış olduğunu not etmemiz gerekiyor.

Bu maçın Galatasaray CC adına en önemli aktörlerinden bir tanesi maçı 14 sayı ve 10 ribauntla tamamlayan Shipp’ti. Karşılaşmanın büyük bölümünde (41.24) saha içinde kaldı ve en kritik toplar hep onun elinden çıktı. Sezonun en iyi oyununu oynadı diyebiliyoruz.

Jerry Johnson ve özellikle birinci periyottaki katkısıyla Ermal Kurtoğlu Galatasaray CC’ın sayı yükünü çeken oyunculardı.

GALATASARAY CAFE CROWN

Klasman

Atış Yüzdesi

Ribaunt

Sayı

2 Sayılık

3 Sayılık

SA

H

S

T

A

Beko Ligi

79

54%

35,30%

75,40%

8,3

22,2

30,5

17,7

1. Final Maçı

59

40%

20%

89%

6

24

30

12

2. Final Maçı

74

45%

29%

74%

11

20

31

14

3.Final Maçı

97

53%

53,3%

72,4%

10

26

36

18

Tutku dün biraz tutuktu. Açıkçası taraftarının önünde ondan çok daha coşkulu bir oyun bekliyordum.

Caner müthiş bir katkı yaptı. Maçın en önemli anında attığı üç sayılık basket bu maçın kırılma anlarından bir tanesiydi.

Fenerbahçe Ülker’deyse hayal kırıklığı yaratan oyunculardan konuşabiliriz.

Bu final serisinin başından beri hiç ortalarda görünmeyen Oğuz Savaş son maçta da sahanın en kötülerinden olmakla kalmadı, çok basit hatalar ve gereksiz hakem diyaloglarıyla teknik faul aldı. Oğuz bu şekilde devam ederse Fenerbahçe Ülker’in zayıf halkalarından biri olacaktır.

Kaya Peker de Oğuz Savaş’ı aratmayacak türden bir standartla oynuyordu ve o da katkı yerine çok zarar verdi. Haluk’la girdiği mücadele sonrası sakatlık geçiren Marko Tomas’ın da bu maçta takımın kötülerinden olduğunu söyleyebiliriz.

FENERBAHÇE ÜLKER

Klasman

Atış Yüzdesi

Ribaunt

Sayı

2 Sayılık

3 Sayılık

SA

H

S

T

A

Euroleague

78,2

52,20%

37,10%

70,80%

10,1

24,6

34,7

14,7

Beko Ligi

84,4

55,30%

37%

68,70%

9,9

24

33,9

17,8

1. Final Maçı

81

56%

39%

70%

10

28

38

21

2. Final Maçı

95

57%

45%

94%

5

32

37

21

3. Final Maçı

93

63,1%

30,4%

80%

7

26

33

18

Fenerbahçe Ülker’in maç boyu pota altı zafiyeti Galatasaray CC’na çok basit sayılar verdi. Bu sayıların önemli bir bölümünün basket faul olması üst düzey oyunculara hiç yakışmadı.

Ömer Onan’ın ilk periyotta neredeyse 15 sayı bulup sonra sadece üç sayı atarak toplamda 18 sayı ile maçı tamamlamış olması Fenerbahçe Ülker’in standartlarını zorlayan maddelerinden biriydi.

May’ın bu maçta katkı vermeyi sürdürmesi çok ilginç detaylardan biri olarak ön plana çıkıyor.

Lavrinoviç ile Jasikevicius, hani sokak basketbolunda sadece birbirlerine pas atarak oynayan ve diğerlerini oyuna sokamayan basketçiler olur ya, dün aynen bunu gösterdiler bize. Sanki "bu maçı çevirirsek biz çeviririz" havalarındaydılar. Evet, bir yere kadar bunu sahaya yansıttılar ancak takım oyunundan uzak bu anlayış Galatasaray CC’ın bu oyunculara yakın ve ikili savunma yapmasıyla bir anda tersine döndü; çok ilginçtir belki de Fenerbahçe’yi öne geçirecek hücumlarda bu oyuncuların yanlış tercihlerini ve hatalarını izledik.

Galatasaray CC bu maçı kazanmak için elinden geleni en üst düzeyde sahaya yansıtırken karşılaşmayı hak eden taraf görüntüsü çizdi. İstatistiksel olarak da kendi ortalamasının üzerine çıktı ve Fenerbahçe Ülker’den daha fazla sayı attığı için de maçı kazandı.

Fenerbahçe Ülker, yenilmesine rağmen deplasman sendromunu bu maçta kolay aştı diyebiliriz. Galatasaray CC taraftarı Fenerbahçe Ülker için bir dezavantaj oluşturamadı. Açıkçası bu durumu dördüncü maçta kendi lehine çevirebilir.

Müthiş bir basketbol izliyoruz ve gerçekten üst düzeyde heyecan yaşıyoruz. Bu maçın kalitesi değil belki ancak şekil itibarıyla NBA standartlarına yaklaştığını söylersem abartmış olmam diye düşünüyorum.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..