Gayrısını siz düşünün!

Gayrısını Siz Düşünün!

Sanki gökten zembille inmişler.

Küçük dağları ben yarattım (haşa) havasındalar.

Başkalarının altından su içmezler miş!

Vay be! Helal olsun yani!

Düşünseler de nereden geldiklerini bir bilseler!

Yine aynı lâkırdılarda bulunurlar mı?

Hem keller, hem de fodullar!

Biraz da insan olsalar ya?

*

Hem enteller, hem danteller,

Konuşurlar da konuşurlar,

Konuşurken çevresine bakınırlar,

Dinleyenler varsa, havaya girerler,

“Kurt, puslu havayı sever” misali,

Kendinden başka kimseyi beğenmezler,

Sebep mi derseniz?

Onlara göre sebep mi yok!

Onlara göre, diğer insanlardan farkları vardır.

Hindi gibi kabarırlar,

Kafaları hep kumda…  haberleri yok.

Kafalarını bir kaldırsalar, kaldırabilseler,

O zaman görecekler ne olduğunu,

Ama nerede o feraset!

*

Nerede bir dinginlik varsa,

Nerede bir berraklık varsa,

Nerede bir saflık ve masumiyet varsa,

Durgun suya dalan… misali

Suyu bulandırdıkça bulandırırlar.

Kim, kimler mi dersiniz?

Eee!! Artık onu da siz düşünün bakalım!

Etrafınıza bakın, bir zahmet!

*

Hiçbir sözü kabul etmezler,

Hiçbir nasihate kulak asmazlar,

Hiçbir kelâm, onları kesmez,

Biri kalaylar, biri cila çeker,

Bir başkası yıkayıp durular.

Çünkü çokbilmişler ya!

Hani meleklerin önünde namaz kılan…

İblis de çokbilmişti ya!

Peki, sonu ne oldu?

…

*

Kimse alınmasın sakın üstüne,

Kimse hedef alınarak yazılmadı,

Genel bir tanı koydum sadece,

Siz de teşhis edebilirsiniz,

Yeter ki biraz daha dikkat edin!

Biraz daha aklıselim olup,

Biraz daha saygılı olun,

İnsanları kaile alıp, dalga geçmeyin yeter!

Malum, dalga denizde olur ya!

Gayrısını siz düşünün!

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com