Gazanfer Özcan'ı nasıl tanırsınız?

Mizah Sanatının baba isimlerinden ve yılların tiyatro sanatçısı, seksenli yaşlara geldiği şu günlerde, kendisi ve eşinin kurduğu gözbebeği tiyatrosunu kurtarmak için durmaksızın çalışarak yüklü vergi borçlarını ödemeye uğraşıyor. Ve ne hazindir ki, bu kadar çalışmayla vergi borçlarını ödeyemiyor!

Bu bir utançtır! Çalışarak bir borç ödenemiyorsa, insanlar geçinemiyorsa, bu gerçekten utanç verici bir şeydir ülkemiz adına.

Sanatçımızın, ülkemizin yetiştirdiği büyük ustamızın karısı, yine kendisi gibi tiyatro sanatçısı olan sayın Gönül Ülkü Hanım yakalandığı hastalıktan yeni kurtulmuş.

Düşünüyorum da; bu değerli insanlara reva mı bu?

Ülkenin sahip olduğu büyük bir yetenek, tiyatronun temel direklerinden, yıllardır usta mizahıyla bizleri güldürüp mutlu eden, sanatla insanlığı yücelten bu kişi, seksen yaşlarında, her yerde onurla karşılanması gerekirken, artık sadece bizim ondan mahrum olmamamız için zevkine tiyatro yapması ve eşiyle rahat etmesi gerekirken, epey zamandır, yatarken vergi borcu kalkarken vergi borcunun ağır stresiyle baş etmeye çalışıyor.

Yazık bu ülkeye ve yazık bu ülkenin namuslu, onuruyla çalışan güzel insanlarına! Yeter artık ya!

Ben sayın Gazanfer Özcan için acilen bir hatta iki gece düzenlenmesini değerli sanatçılarımızdan rica ediyorum! Lütfen siz Milliyet Blog yazarları, varsa çevrenizde tanıdığınız ünlü sanatçılar iletin bu ricamı. Sezen Aksu mu olur, Tarkan mı olur? Yoksa Mizahın bayrağını teslim alan Yılmaz Erdoğan mı ve Cem Yılmaz mı olur bilemem. Lütfen Gazanfer Özcan ve eşini bu büyük acıdan ve yıpratıcı stresten kurtaralım!

Bir büyük sanatçımız ölmeden ona sahip çıkalım. Onun şimdi sanat yapması ve dinlenmesi gerekirken, ve el üstünde taşınması gerekirken, bu utanç ona reva görülmemeli.

İzin vermemeliyiz buna!

Tarih bize hakkını helal etmez.