Gel beni ye diyen kadın!

Bundan yıllar önce, bir zamanların ünlü fotoğrafçısı Erol Atar'ın, bir gazeteye verdiği röportajı okumuştum. Muhabir, Atar'a bugüne kadar resimlerini çektiği kadınların kendisinde nasıl bir duygu uyandırdığını sormuştu.

Muhabir: ...... Peki ya Nazan Şoray?

Erol Atar: Gel beni ye diyen kadın!

O cümleyi okuduğumdan beri, Nazan Şoray'a aynı perspektifinden bakarım. Nazan Şoray... Gel beni ye diyen kadın!... Allah'ı var şimdi. Şoray, seksapalitesiyle, doğal dişiliğiyle gerçekten de gel beni ye diyor! Üstelik, yaşı kaç olursa olsun. Erol Atar'ın kulakları çınlasın.

Nazan Şoray'dan hareketle sordum kendime. Kimdir bu gel beni ye diyen kadın? İşte cevaplarım...

Gel beni ye diyen kadın, erotiktir; şuh ve çağıran... Maymun iştahlı, ölümüne flörtçü... Cilvesi; kimi zaman doğaldır, bazen de sıkı çalışılmış...

Yürürken, kalçaları kıvrım kıvrım kıvrılır. Her hareket ettiğinde, sanırsın ki göğüsleri yerinden fırlayacak!

Ses tonunu duymak bile adamı zevke getirir; her hareketi, kendiliğinden orgazm habercisi!...

Gözleriyle yer, bakışlarıyla parçalar adamı... Davetkar davranışlarını anlamadığında, buz keser aniden... Sıradan kadınmış gibi davranılması, görmezden gelinmesi hık! diye kalpten götürür ablamızı!... Aman diyim, ilgisiz bırakmayasınız gel beni ye diyen kadınımızı!...

Ve İkiye ayrılır gel beni ye diyen kadınlar. İlk grup, genelde flörtçü ve teşircidir. Görünüşte çok ateşli olup, yatakta buz damına çevirir ortalığı! Ne dokunuşu göründüğü kadar can alıcıdır, ne öpüşü... Ne sabahlara kadar sevişebilir seninle, ne de aklını başından alacak numaralar çevirmeyi becerebilir. Onun gel beni ye demesi, şakacıktandır; yalnızca sözün gelişi... İlgidir tek derdi... Kendinin farkına vardırmak.

İkinci grup mu? Hah! İşte orda dur bakalım biraz.

Öyle bir öper ki seni, feleğini şaşarsın. O kadar istekli ve arzuludur ki, kafanda " Bu kadının hakkını verebilir miyim? " tereddütü yaratır. Ama korkma hemen öyle. Yavaş gel, sakin ol. Gel beni ye diyen kadın, halden anlar, insan sarrafıdır çünkü. Baktı ki sende iş yok!; durumu idare eder; hem de seni zerre utandırmadan...

Gerçekten bu ruhu taşıyan kadın, sen dokundukça volkan volkan patlar. Alev alev yağdırır seni üzerine. Senden gerçekten hoşlanmışsa, gam yok, tasa yasak sana! Ölüyü bile diriltir, gel beni ye diyen abla!

Şehvetli olduğu kadar, şefkatlidir de. Bakar ki, heyecandan, yorgunluktan kalpten gideceksin!; arada dinlendirir, nefeslendirir koynuna aldığı adamı. Tempo ayarlamakta, üstüne yoktur gel beni ye diyen kadının...

Anlamışsa eğer, hani sen de hiç fena değilsin... Bir tek sözcük dökülür dudaklarından " Daha... Daha... Daha çok çalış!... Daha çok tenime gir, daha çok bedenini yasla üzerime! "

Gel beni ye diyen kadın, önce şöyle bir bakar boyuna posuna... Özenle tartar sikletini... Eğer " Bundan bi cacık olmaz! " kanaati hasıl olmuşsa içine; asla çok ileri gitmez. Hoşlanırken de kendini frenlemeyi bilir.

Haaa! " Her zaman anlar mı adamın yüzünden hangi kulvara girdiğini? " dersen... Arada yanıldığı da olur ama... İçgüdüleri olağanüstü olan bu kadın; bilir kendini kime yedireceğini... Kimsenin boğazına takılmaz, hiçbir er kişinin midesine oturmaz!

Gel beni ye diyen kadın, hangi erkek efendidir, hangisi sülük gibi yapışır; alnından okur. Hangi adamın eli açıktır, hangisi cebinde akreple dolaşır; herkeslerden iyi bilir.

Gel beni ye diyen kadın, serserinin, arsızın yanından bile geçmez. En kaliteli adamı, bin kişinin içinden cımbızla seçmesini bilir. Tam bir erkek uzmanı olduğundan, ayağını hayatta yaş tahtaya basmaz!

Gel beni ye diyen kadın, keyifli olduğu kadar, tehlikelidir de... Bir yandan adrenalin zerk ederken bünyene; öpüşüyle ruhunu gevşetir. Gel beni ye demesi; hem kendine güveninden, hem kolay lokma olmamasından ileri gelir.

Böyle bir kadına göz koyduysan, gönül verdiysen, iki düşün bir adım at güzel kardeşim... Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmayasın! Aman haa! Çok dikkat et!

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.