Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '13

 
Kategori
Deneme
 

Gel eyyy güzel kadın! Gel ve yine gel! Gel, gitme sakın!

Gel eyyy güzel kadın! Gel ve yine gel! Gel, gitme sakın!
 

Gel eyyy güzel kadın!... Gel ve yine gel!... Gel, gitme sakın!...


Kimi insan, konuşa konuşa bitirir derdini; kimi, yaza yaza... Kimi, kerpetenle bile aldırmaz sözü ağzından, kimi, " Biri sorsa da konuşsam!..." diye can atar. Kimi, kimselere, kendine bile söyleyemez sevdiğini; kimi benim gibi cümle aleme söyler seni sevdiğini...

Biliyor musun? Eskiden ben de söyleyemezdim kimselere sevdiğimi; çekingen ve ürkek bütün adamlar gibi... Ama baktım böyle olmayacak, yokuş aşağı koyverdim kendimi!... Ne gelirse içimden, olduğu gibi söylüyor ya da yazıyorum her şeyi şimdilerde; iyi mi?

Bak bugün senin şansına yine seninle yazarak konuşmam düştü. Sen aklıma düştün. Düşün üstüme düştü. Bi' üşüdüm zangır zangır, seni düşünürken; bi de her yanımı ateş bastı; çünkü tenindeki ateş, hem beni, hem ruhumu yaktı; pür telaş... Alev alev yandı yüreğim, her yanımda sen olmuşsun 41 derece ateş...

Eyyy güzel kadın!... Gel, söndür tenimdeki ateşi... Gel, yağmuru ol; yangını bitmek bilmez yüreğimin... Gel, efendisi ol, aklımın, ruhumun ve dahi bedenimin... Gel,ister zangır zangır titret, ister sustalı maymuna çevir beni!... 

Eyyy güzel kadın!... Sana söylüyorum. Başını benden yana çevir. Yanında yüreğini de getir. Nasıl istersen öyle olsun. İster sen gel santim santim öp ve kokla bedenimi, ister sen emret; ben yerine getireyim dilediğini...

Eyyy güzel kadın!... Gözlerin benden başkasına bakmasın sakın. Başkasına bakarsa o güzelim gözler, gönlüm sende, yüreğim gözlerinde kalır. Zaten hafif, şaşı, bi' de dört gözün tekiyim! Başkasına baktığını gören gözlerim, hem kör, hem şeşi beş olur! Söyle bakalım, yazık değil mi bana!...

Eyyy güzel kadın!... Senin için yazdığım her bir harf, her bir hece, her bir kelime, sen diye, tek tek klavyemin tuşlarına, yazdığım kağıdın her bir santimetrekaresine sarılır. Ve " Sen!... Sen!... İlle de sen!..." diye inler. Ne beni, ne yüreğimi inlet... Ne kalemimi, ne klavyemi yalvart... Ne ben varken başkasına bak; ne de aklından benden başkasını geçir. Ve sana emrediyorum işte! Neyin olayım istiyorsan beni oyun yap güzelim benim!... 

Eyyy güzelim kadın!... Bedenin olmasa da; ruhun an be an yanımda... Tenin değil ama; sıcaklığın yüreğimde... Sana sarılamıyorum ama; ruhum, bedenim zaten bir sana tutsak; tenin bir bana yasak!...

Eyyy güzel kadın!... İstersen, beni tutsağın yap; ama ben zaten senin esirinim... Ruhumu serbest bırak... Olsa da dünyalar benim, sensiz dünyayı ben neylerim?

Eyyy güzel kadın!... Gel şu keçi inadı bırak!; gel!... Ne sen bana esir ol, ne ben sana tutsak... En iyisi hür ve özgür bırakalım gel, biz birbirimizi... Gel, gel, gel benim güzel, benim akıllı kadınım!... Gel!... Sen gel ki, uğruna dünyaları yakayım. Ama yok, yok! Bana yakmak, yıkmak yakışmaz; olmaz!... Sen gel, iste, sana yeni bir dünya kurayım. İçinde bir sen, bir ben, bir de sevgimiz olsun bebeğim benim...

Yeter ki sen gel... Ben güzel kadınıma kurban olayım... Yeter ki sen sıkılma... Ohooo- ooo!... Ben sana daha ne yazılar yazar, aşk dolu daha nice sözler söylerim güzelim!... Kalemim derya olsa, derdim Umman... Yine de bitmez sana söyleyeceğim; dünyanın tüm okyanusları kadar yazsam... Gel okyanus gözlüm; geeeel!... Gel de, acılarıma bir son ver.

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..