- Kategori
- Futurizm
Gelecek Bilim yazıları-3 / Türk Ekonomisi'nde zirve dönemleri ve geleceği
Gelecek bilim literatüründe tahmin yöntemleri çok önemlidir.Hatta bu bilim dalının özü, ana konusudur diyebiliriz. Bu yöntemler arasında en çok kullanılanları Delfi Tekniği, Gelecek Çemberleri,Eğilimlerin Geleceğe taşınmasıdır.
Aslında literatürde bulunmamsına rağmen gelecek tahminlerinde kullanabileceğimiz yöntemlerden birisi de İstatistiksel Yötem- Anolojidir. Anoloji iki farklı şey arasında benzerlik ya da benzerliklerden hareket edilerek birincisi için dile getirilenin diğerleri için de söz konusu olduğunu ileri sürmektir ( Çıkarım yapmak) Başka bir deyişle bilinen benzerliklerden yararlanarak bilinmeyen benzerliklerin bulunmasıdır da diyebiliriz.
Bu yöntemde geçmişte meydana gelmiş ve yüzde yüz olmasa da büyük oranda tekrar eden olaylardan yararlanarak aynı olayların belli zaman aralıklarında da (gelecekte) meydana geleceği varsayılır.
İstatistiksel – Anoloji yönteminin en çok kullanıldığı alanlardan biri deprem tahminleridir. Tarihi süreç içerisinde belli bir fay hattı üzerinde meydana gelmiş ve üç aşağı – beş yukarı belli bir periyotta tekrarlanmış bu depremlerin; gelecekte de aynı miktar bir zamanın geçmesiyle tekrar edeceği kabul edilmiştir.
Örneğin: Kuzey Anadolu fay hattında bulunan İstanbul ve çevresinde meydana gelen depremlerin yılı ve şiddetleri şöyledir:
Tarih 10.9.1509 25.5.1719 22.5.1766 10.7.1894 17.8.1999 Tah. 2100
Şiddet Tah.7,5 Tah.7,5 Tah.7,0 6,5 7,4 Tah. 7,5
Yıl aralığı - 210 47 128 105 Tah. 100
Görüldüğü gibi İstanbul ve çevresini etkiliyen büyük depremler 47 ilâ 210 yıl arasında tekrarlanmıştır. Son depremden bu yana 17 yıl geçtiğine göre İstanbul’u etkiliyecek büyük bir depremin en az 31 ile en çok 194 yıl sonra olabileceği ancak en çok tekrar eden periyotlara göre İstanbul’un daha 84 yıl rahat olabileceğini söyleyebiliriz.
Bir Analojik Tahmin : Türk Ekonomisi’nde Zirve Dönemleri ve Geleceği:
1923’ten bugüne kadar Türk Ekonomisi’nde meydana gelen gelişmeler incelendiğinde çok kesin olmamakla birlikte ekonomimizin her 15 ya da 20 yılda bir zirve yaptığını gözlemleyebiliriz. Gerçekten de bu dönemlerde başta büyüme olmak üzere ekonomik göstergeler önceki yıllara göre en üst düzeye çıkmakta, ekonomik gelişmişlik açısından devrim sayılabilecek değişmeler meydana gelmektedir. Aşağıdaki tabloda bu tespitimizi şematik olarak görebiliriz:
Zirve Dönemleri Ekonomik Göstergeler Önemli Gelişmeler
Başlangıç 1923
1938 GSMH artışı: %6 Demiryollarının Anadolu’ya yayılması
Sınai Büyüme: %12 Temel Endüstrilerin kurulması Yüksek Prestij
1953 GSMH artışı : %11,2 Büyük altyapı yatırımları
Sınai büyüme : % 19,2 İthal ikameci hızlı sanayileşme
1968 GSMH artışı : %67 Büyük alt yapı yatırımları
Sinai Büyüme : % 11,2 Baraj seferberliği ve köylere yayılan elektrifikasyon, ithal ikameci
1985 GSMH artışı : 6,8 Dışa açık sanayileşme,iletişim devrimi
Sınai Büyüme : 13,1 Büyük altyapı yatırımları, yüksek katma değerli üretime geçiş
2004 GSMH artışı : 9,4 Yüksek ihracat artışı, katma değeri
Sınai Büyüme : 11,2 yüksek sinai üretimde hızlanma, Büyük altyapı yatırımları başladı,
İletişimde hızlı büyüme
Tabloda açıkça görüleceği üzere ekonomik göstergelerin ve ekonomi tarihimize mal olmuş önemli gelişmelerin göstermiş olduğu gibi, Türkiye Ekonomisi her 15 ya da 20 yılda bir gelişme eğrisinin en üst basamağına ulaşmakta, yani başka bir deyişle zirve(boom) yapmaktadır.
Bu saptamadan yararlanarak rahatlıkla söyleyebiliriz ki, ekonomimizde gelecekte yaşanacak zirve yılları 2020 veya 2025, 2035 veya 2040, 2050 veya 2055 olacaktır.
Tabiatiyle burada yapılan bir tahmindir. Belki de olumlu seyredecek iç ve dış trendlerin verdiği sinerjiyle 2020 ya da 2025'i beklemek gerekmeyecek, daha önce de zirve dönemini görebileceğiz. Ancak aynı şekilde de şartların çok olumsuz seyretmesiyle 2020 bile hayal olabilecektir.