Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '08

 
Kategori
Siyaset
 

Gelecek günleri dikkatle izleyelim…

Gelecek günleri dikkatle izleyelim…
 

Ne kadar başarı?


Geçen haftanın içinde, ilgili olmayan, ilgilenmeyen birçok kişinin gözden kaçırdığı ve tüm ulusumuzu ilgilendiren bir olay yaşandı.

Yaşanan bu olay, geçmişteki gibi “Davul-zurna” ile millete duyurulmadı. Anlaşılan sütten ağzı yanan iktidar, bu kez yoğurdu üfleyerek yemeye başladı. Daha doğru bir ifade ile, bu konuda geleceği ilişkin tartışmanın açılmasından yana değil gibi.

Olan ne?

Olan şu… BM Güvenlik Konseyi Batı Avrupa kıtası geçici üyeliği için yapılan oylamada Türkiye 151 oyla “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi” üyeliğine iki yıl için seçildi.

Diyeceksiniz ki bunda ne var?

Elbette bir şey yok, 47 yıl aradan sonra Türkiye “Geçici üye” sıfatı ile tekrar BM Güvenlik Kurulu üyesi sıfatını kazanmış oldu.

Bunun sonucuna sadece “Üyelik” penceresinden bakarsanız, elbette Türkiye’nin üye seçilmiş olması övünülecek bir şey. Bundan sonra BM tarafından alınacak her türlü kararların altında “Güvenlik Kurulu Üyesi” sıfatıyla Türkiye’nin de imzası olacak. Çünkü BM Güvenlik Kurulu’nun aldığı kararlar, üye ülkeleri “Bağlayıcı” nitelikte kararlardır.

İşte işin “Önemli” tarafı burası…

Türkiye, bir tarafta terör ile, diğer tarafta ekonomik zorluklar içinde boğuşurken, aynı zamanda da BM Güvenlik Kulu Üyesi sıfatı ile uluslar arası siyasette etkin olacak.

Bu sıfatla vereceği oylarda, hem ülkesinin çıkarlarına ters düşmeyecek, hem de uluslar arası konularda “Adil” olma gayretini gösterecek.

Diğer taraftan…

İşte o diğer taraf çok daha önemli.

Dünyadaki “ETKİLİ” ülkeler, yeniden “Ortadoğu” haritası oluşturma gayretleri içinde. Önümüzdeki süreçte de bu gayretler o kadar yoğun olacak ki…

Amerika’da seçim yapılacak ve yeni bir başkan göreve başlayacak. Irak’tan muhtemelen Amerika kuvvetleri geri çekilmeye başlayacak. İsrail, bu bölgede etkili olma çabasını sürdürecek. Amerika bir taraftan da İran üzerinde baskısını artırmaya çalışacak.

Ve…

Bütün bunlar genellikle “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi”nin görevleri arasında olup, karar vereceği konuları oluşturacak.

Verilecek kararlarda “Oy” kullanırken, Türkiye aynı zamanda ulusal çıkarlarını da düşünmek zorunda kalacak…

Bugüne kadar gördüğümüz o ki, yeniden yapılandırılacak Ortadoğu projesi ve beraberinde gelmekte olan sınırların yeniden belirlenmesi, Türkiye’yi son derece ilgilendirmektedir. Oluşturulmaya çalışılan durum ise, Türkiye’nin aleyhine olduğu açıkça ortadadır.

İşte bu ortamda Türkiye, BM Güvenlik Konseyi Üyeliğine seçilmiş bulunmaktadır. Bu da etkin devletlerin Türkiye’ye karşı oluşturdukları yeni bir oyundan öte bir şey değil gibi geliyor bana…

AKP iktidarı, sonucu yine “Başarı” olarak gösterme çabası içinde. Ancak, bu kez göstermeye çalıştığı “Başarı” konusunda kendisinin de endişesi olsa gerek ki, Ankara’nın Kızılay meydanında İ. Melih Gökçek marifeti ile havai fişekli, davullu zurnalı bir kutlama yapmadı.

AB konusunda “Başarı” diye millete yutturmaya kalktığı şeylerin nasıl da bir “Başarı” olmadığı ortaya çıktıysa, BM Güvenlik Kurulu Üyeliği’ne seçilmenin de altında bir “Bedel ödeme” çıkmayacağından emin değil.

Ey milletim…

Bu süreci “İyi ve dikkatli” takip etmenizi öneririm. İktidar, yine gözlerden uzak, emperyalist devletlerin ekmeğine yağ sürme sürecine girmek üzeredir. Bu da ülkemiz için gelecekte yeni ve daha da ağır bedellerin ödeneceği günlerin yakın olduğunun göstergesidir.

Ummak istiyorum ki benim burada ortaya koyduğum görüş ve düşüncelerim, tümden yanlış olsun…

20 EKİM 2008

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..