Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Nurettin Erdoğan Yönetici

http://blog.milliyet.com.tr/nurettinerdogan

16 Eylül '16

 
Kategori
Eğlence - Hobi
 

Genç kalmak istiyorsanız, hobi edinin.

Genç kalmak istiyorsanız, hobi edinin.
 

Musıki Korolarında sevdiğiniz arkadaşlarınızla yaptığınız meşk, huzur verir


Huzurlu olmak için bir 'hobi'niz olsun

Günlük Hayatlarımız İş ve ev arasında geçiyor. Yetişkinlerden bahsediyorum tabii. Çocuklar, gençler de ev okul arasında.

İşten eve, evden işe. Günün karmaşası, trafik çilesi derken bir koşuşturmadır gidiyor.

Bütün bu koşuşturmalar arasında insanların kendilerine bir hobi edinmeleri gerçekten şarttır günümüzde

Dünyanın en zengin iş adamlarının, önemli holdinglerin ceo'larının mutlaka bir hobileri vardır.

Eski Padişahların, Sultanların da mutlaka bir hobileri varmış. Kimi Mücevher yapar, kimi ağaç oymacılığı yapar, kimi Mûsıki ile uğraşırlar, kimileri şiirler yazar, Besteler yapanlar da oldukça fazla görülür.

Hobiler, İnsanları günlük koşuşturmaların verdiği yorgunluktan, stresten uzaklaştırırlar

Haftada bir kez bile olsa birkaç saat hobinize ayıracağınız vakit, inanın tüm yorgunluğunuzu atacaktır ve sizin bir sonraki haftaya zinde girmenizi sağlayacaktır.

Hobilerinizi birileriyle paylaşıyorsanız bir de, onlarla bu hobileriniz hakkında sohbetler de ediyorsanız, inanın o anda ne siyaset konuşursunuz, ne tartışmasını yaparsınız... Başka bir konuda tartışmaya da girmezsiniz.

Beyniniz sadece o yaptığınız, zevk aldığınız şeye odaklanmış ve kafanızdaki tüm sorunlar, hiç yokmuşçasına sizi o dünyadan almış, başka bir dünyaya, huzura geçiş yaptırmıştır.

Hobinizi yaparken huzur bulmak istiyorsanız, size birkaç ipucu vereyim:
 
Bu hobilerinizi bir dernekte mi paylaşıyorsunuz, herhangi bir toplulukta mı paylaşıyorsunuz;

Öncelikle Hocanızı iyi seçin. Sizi yönlendirecek, size katkı sağlayacak hocanızı iyi seçiniz. Ben bu konuda çok şanslı insanlardan biriyim. Neyse , önemli olan benim şanslı olup olmamam değildi tabii ki, ben sıralamaya devam edeyim....   Oradaki insanları da iyi seçmeniz gerekir. 

Hele günümüzde öyle yerler vardır ki; görünen adı, hobinizle ilgili bir şeydir ama oraya gelen insanların, sizin huzur bulduğunuz o işten huzur bulmaya mı geliyorlar, yoksa değişiklik olsun diye midir, yoksa birkaç insanla can sıkıntısını geçirmek için mi geliyorlar; bunlara da bakmak gerekir oraya girmeden önce.

Eğer o topluluktaki insanlarda dedikodu varsa, orada birbirini çekememezlik varsa, orada bazıları tek adamlığı oynuyor, bunun için bazı arkadaşlarını hiç düşünmeden kırıyorlarsa, hobiniz, huzura değil, daha çok strese düşmenize sebep olur. Oradan anında kaçmanız, menfaatiniz icabıdır.

İnsanlarda sevgi yoksa, insanlarda o toplulukta öne çıkma, kendini daha çok saydırma özelliği varsa, ayrıca o toplulukta gruplaşmalar varsa, o grupları birbiriyle baş başa bırakın ve uzaklaşın oradan.

Günün stresi, trafik çilesi, satış işinde çalışıyorsanız müşterilerinizi memnun etmek için yaptığınız bin bir türlü taklalar zaten sizi yeterince geriyordur. Bir de bunların üzerine böyle stres dolu yerlere giderseniz, huzur yerine sinir sahibi olur, çıkarsınız.

Sevgi her kapının anahtarıdır. Arayın, sevgi insanlarını bulun, onların yanında olun.
Mûsıkî inanın İnsan ruhunu o kadar güzel besler ki, ruhunuz dinlenir. Bedeninizdeki yorgunluğu, ruhunuzun huzuru ortadan kaldırır.

Ben geçen sezon Mûsıkî Korosuna gittim, huzuru Mûsıkîde buldum. Herkese de tavsiye ederim.
Dediğim gibi, bakın ve insanlarda dedikodu yoksa, herkes Mûsıki için oraya geliyorsa, kimse tek adamlığı oynamıyorsa, huzuru bozan kimse yoksa, oraya demir atın.

Huzur yoksa, huzur alacağınız başka yerler bakın kendinize; ama mutlaka yapın. Kendiniz için yapın. O kadar iş güç arasında kendinizi ödüllendirin ki, hayat da sizi  ödüllendirsin... Nasıl mı? Sizi her zamankinden daha genç göstererek....
Sevgiyle Kalın, Hobilerinizle huzur alın.... Dünyanızı daha yaşanılır hale getirin...
Sevgi ve Saygılarımla...

 
Toplam blog
: 41
: 702
Kayıt tarihi
: 31.05.16
 
 

Kabataş Liseli olan Nurettin Erdoğan, ömür boyu eğitime inanan bir yönetici. Küçük yaşlarda girdi..