Gençlik istediğiniz gibi gidiyor...

Geçtiğimiz haftalarda televizyonlarda gezinirken Pop Star Alaturka yarışmasının elemelerine gözüm takılmıştı, yaşının 17 olduğunu öğrendiğim bir kız yarışmaya katılmış, şarkı söylüyordu… Jüri üyelerinden biri(yanılmıyorsam Armağan) kıza dönerek: "Yaşın daha 17, lise sona gidiyorsun, bu senin okul’unu etkilemeyecek mi?" diye sordu… Genç kız ise bu soruya benim için burası daha önemli diye cevap verdi…

Kızın cevabı beni hiç şaşırtmamıştı, hiçbir garantisi olmayan, ucu sonu gözükmeyen bir yolu Eğitim’e tercih ediyordu… Ülkemizde çok geçerli olan ünlü olma isteği, popülerlik, şan, şöhret genç kızı da etkisi altına almıştı tabi, tüm gençlerimizde olduğu gibi… Televizyon haberlerinde ve yakınlarında üniversiteli ağabeylerinin, ablalarının işsiz olduğunu veya karın tokluğuna çalıştığını gören gençler, yine televizyonlarda gördükleri sözüm ona şarkıcıların gecede aldığı 500 bin dolarlara, vur patlasın çal oynasın hayatlarına tabi ki hayran kalacaklardı…

Sonra okullarda şiddet haberleri, öğretmenleriyle sınıfta dalga geçen öğrencilerin görüntüleri, öğretmenini bıçaklayan öğrenciler ve sınıfta öğretmenlerini hiç takmayan öğrencilerin görüntüleri geldi ekranlara, gazetelere… Sonra tartışıldı nereye gidiyor bu gençlik? Ne olacak bu lise’lerin hali? Gariptir bazıları öğretmenleri suçladı, nasıl eğitim veriyorlar bu çocuklara? diye.

Sözü nereye getirmek istiyorsun diyeceksiniz, sözü şuraya getirmek istiyorum: Eğer bu toplumda siz gençlere şiddet içeren dizileri izletiyor, eğer bu toplumda sizin öğretmenlerinizin 25 senede kazandığını bir şarkıcı 1 gecede alıyorsa, o gençliği zaptedemezsiniz, o gençlik öğretmenine de acır, takmaz onu… O gençlere artık öğretmenlerinin vereceği hiçbir şey kalmaz, onlar zaten okula artık beyinleri kapalı gelirler, ne öğretmenlerini dinlerler, ne de onları rol model alırlar… Nasıl olsa onların rol modelleri hazırdır, onlar artık bir Polat, bir Memati, bir Pınar Altuğ, bir Hülya Avşar bir vs vs’dir…

Öğretmenler mi? Burada ki en masum kişilerdir…