Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Nisan '13

 
Kategori
Blog
 

Gidenler bugün dönmeyecekse, yarın hiç dönmesinler!

Gidenler bugün dönmeyecekse, yarın hiç dönmesinler!
 

Gidenler yeter ki geri dönsün. Ben onlar için: " Geri dön! " şarkısını söylemeye bile razıyım!


Gidenlerin dönme vakti gelmedi mi hala? Bugün dönmeyeceklerse, yarın hiç dönmesinler! Çünkü Milliyet Blog'un, yazarlarının desteğine, bugün, her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı var. Bu bloga emeği geçmiş ve geçecek olan tüm Milliyet blog yazarlarını, blog yazarlıklarının en aktif geçeceği yeni bir döneme davet ediyorum:

1 - Milliyet Blog, özellikle Milliyet gazetesinin el değiştirmesinden sonra, Milliyet com.tr'den aldığı desteğin neredeyse tamamını kaybetti. Örneğin, eskiden Milliyet com.tr.'deki blog logosuna tıklayarak sitemize yüzlerce okur gelirdi. Bu kocaman logo ortadan kaybolunca ( kurumsal destek açıkça azalınca ) Milliyet com.tr adresinden bloğumuza sağlanan okur akışı, bir anda, neredeyse sıfırlandı. Bu da biz blog yazarlarına, açık bir okur kaybı olarak yansıdı.

2 - Milliyet Blog'ta ara yüz değişikliği, yeni sayfa tasarımı, teknik altyapı farklılaşması; adına her ne derseniz deyin işte. Hem bir türlü tam olarak çözülemeyen teknik sorunlara yol açtı; hem de sitenin yeni görüntüsünü beğenmeyen okur ve yazarlar, yenilenmiş yönetim panelini beğenmeyen bloggerlar; birer birer bizleri terketmeye başladılar. Bu, beraberinde, hızlı bir ilgi erezyonu ve kaybolan popülarite sorununu yarattı.
 
3 - Facebook, twitter ve benzeri sosyal medya alternatifleri ve burada daha özgür biçimde yazılabiliyor olması, kim kime, dum duma halinin sağladığı keyfiyet, denetimsiz özgürlük durumu; ( Çünkü oralarda burada olduğu gibi, yasal zorunluluklar ve kurumsal yapılar yok.) sıkıntıya gelemeyenlerin, zora dayanamayanların oralara kaçmasına neden oldu.
 
4- Benim anladığım, yaşanan patronaj değişikliğiyle birlikte, Milliyet Blog'un, kendi yağıyla kavrulması, hem kurumsal hem de ekonomik açıdan kendi ayaklarının üzerinde durması isteniyor. Her şeye rağmen, 7 yıldır ayakta kalan ve hala Türkiye'nin en iyisi olan Milliyet Blog'tan böyle bir beklentisi olanlar, doğruyu söylemek gerekirse, hiç de haksız sayılmazlar.
 
5 - 29 Kasım 2011 tarihinde " Siz dönünce, yarınımız daha aydınlık olacak." başlıklı yazımı yazdığım günden beri, Milliyet Blog yönetiminden, gidenlerin dönmesini cesaretlendirici, teşvik edici yönde kurumsal bir geri dönüş çağrısı yapmasını bekledim. Ancak üzülerek gördüm ki, yönetimimizin, büyük bir yönetim cesaereti gerektiren böyle bir çağrıyı yapmaya, hiç mi hiç niyeti yok. Öyleyse ben de kendim ve benim gibi düşünenler adına insiyatif alır, yönetimsel bir sorunu olmadan aramızdan ayrılan bütün arkadaşlarımızı aramıza dönmeye çağırırım.
 
6 - Buradan gidenlerin kimi, bazı bloggerlara, kimi yönetim anlayışına, kimi de dilediği kadar özgürce yazamamasına içerleyerek aramızdan ayrıldı. Ancak bence, Milliyet Blog Tarihi açısından öylesine kritik bir dönemden geçiyoruz ki, bu bloga katkı yapacak her okur ve yazara tek tek ihtiyacımız var. Gün, tüm dargınlıkları bir yana bırakıp, olgun bir tevazu içinde, bu blogu ayağa kaldırma, eski parlak günlerinden çok daha güzel, çok daha aydınlık yarınlara yeniden kavuşturma zamanı... Öyleyse, gelin hep birlikte bu meseleye bir el atalım. Ve en kısa zamanda bu blogu layık olduğu yere taşıyalım.
 
7 - Milliyet Blog'u sağlam bir biçimde ayakta tutabilmenin tek yolu, blogumuzun gelirlerini arttırmak, yani eskisinden çok daha fazla reklam almasını sağlamak. Bunun için yazarlar olarak yapabileceğimiz tek bir şey var bence. O da:
 
Her ne sebeple olursa olsun, buradan ayrılmış olan bütün yazar arkadaşlarımızın geri dönmesi için, var gücümüzle  çalışmak ve sonra da oturup hep beraber yazabildiğimiz kadar blog yazıp, Milliyet Blog'ta önce yazınsal hareketliliği arttırmak, buna bağlı olarak da artan okur sayımızla yepyeni ve çok daha güçlü bir döneme hep birlikte adım atmak...
 
Başlıkta kullandığım ifade, tamamen durumun kritikliğini çarpıcı bir biçimde dile getirebilmek içindi. Yoksa insanlara emrivaki yapmak, haddime de değil, tarzım da değildir.
 
Evet arkadaşalar!... Çağrım gayet net. Eski, yeni ayırımı yapmaksızın, tüm Milliyet Blog yazarlarına açık. Geçmişte bir tek yazı yazmış olsa bile, bu bloga emek vermiş her yazarın gerçekten, yürekten vereceği desteğe hepimizin çok ihtiyacı var bugün... Kabul etsek de, etmesek de... Yoksa, üzgünüm ama; hepimiz için çok geç olacak.
 
Haydi!... Testi kırılmadan, tüm bloggerler görev başına... Yarın " Keşke! " dememek için; bugün hep beraber mızmızlanmadan, işi yokuşa sürmeden yazabildiğimiz kadar yazalım. Ne dersiniz?
 
Ben bu yazıyı yazarak, bu çağrıyı yaparak en azından üzerime aldığım görevi layıkıyla yapmaya çalıştım. Gerisi bize kalmış...
 
Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.
 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..