Hayat Elverirse

Şu üç vurucu cümle bugün size anlatacağım kitaba ait:

 “ Gençlik dediğin, duygu yoğunluğudur; bu yoğunluğu kaybetmediğin sürece, hayat hep gençliktir... Başkalarının acılarına duyarsız olan, kendi acılarıyla başa çıkamaz... Toplumlarda denge varsa hukuk vardır, denge yoksa hukuk rafa kalkar, gücün tanrılığı başlar… “

 Bugüne kadar okuduğum hiçbir  kitabın eleştirisini yazmadım. Çünkü kitap eleştirisi yazmak, ayrı bir bilgi birikimi, güçlü bir gözlem ve analiz yeteneği, büyük bir entellektüel derinlikle deneyim ister; diye düşünüyordum. Ancak, ilk kez bir kitap için bu düşüncemi yıkıyor, Ekrem Ekşioğlu’nun yazdığı “ Hayat elverirse “ için, ilk eleştirimi yazıyorum.

 Bana göre, bu kitabın, ön kapak tasarımı da, arka kapak alıntısı da yanlış seçim… Çünkü kitabın duygusunu, yazarın düşüncesini ne ön kapak ne de arka kapak  tam ve doğru biçimde verebilmiş. Üstelik, bir kitabın neredeyse bütün albenisini, satış grafiğini ön ve arka kapaklar belirlerken… Yazarın: “ Kitabıma gel! Kitabıma… “ çağrısını doğru anlatan kapakların, o kitabın kaderini belirlediği herkesçe bilinirken…

 Hayat Elverirse’ye'nin kapağına baktığımda, kitabın, kişisel gelişim için yazıldığını sanmıştım. Oysa kitap,12 Eylül Askeri Darbesi'nin ciddi bir eleştirisini yapıyor. Sosyalist Devrimciliğin psikolojisini, ilkelerini anlatan, Sinan – Elen özelinde kendi aşk anlayışını kahramanlarının ruhuna santim santim işlemiş bir yazarın, o aşkta, insani duyarlılıklarını, adam gibi yaşamanın, toplumsal idealizmin önemini vurguladığı gayet keyifli ve başarılı bir roman olmuş.

 Hayat Elverirse, kısa, net cümleleri, 4’er, 5 er sayfalık, yoğun ve güçlü bir tarzda anlatılmış, dinamik bölümleriyle; tam da Türk Tipi okur için yazılmış. Romanı, akış temoposuna uyarak okuyan, bir solukta; keyfi geldikçe okuyacak olansa, dilediği biçimde okuyabilir rahatlıkla. Bu yönüyle de bu roman, bence birçok örneğinden ayrılır. Çünkü Okurun kendi okuma temposuna uydurarak okuyabildiği çok az roman var; bence edebiyat dünyamızda…

 Kitabın dikkatimi çeken bir diğer yönüyse, kahramanlarını çok ayrıntılı tarif edip, kendi kahraman modelini okura dikte etmektense; herkesin kendi kahramanını yaratmasına imkan sağlaması…

 Aşka da, hayata da hep gerçekçi pencereden bakanların, o gerçekçiliğin yanına duygusal faktörleri de ne kadar ince bir işçilikle koyabileceğinin en güzel örneklerinden biri olmuş; bence Hayat Elverirse…

 Kitabın yazarı Ekrem Ekşioğlu’nun bir de “ Kanımla Döllenen Zaman adlı bir şiir kitabı olduğunu hatırlatıyor,  Hayat Elverirse’yi Türkiye’nin tüm saygın kitapçılarında bulabilirsiniz diyorum.

 Umarim, Hayat Elverirse, bana olduğu kadar, okuyan herkese de aynı keyfi verir. Ne demişler? Elçiye zeval olmaz efenim!...

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.