Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Gözlerimi kapatınca...

Gözlerimi kapatınca...
 

Gündelik telaşların ardından koşturmaya başlayalı yaşamayı unuttuk desem yeridir. O kadar fazla kaptırmışız ki kendimizi gündelik telaşlarımızın ardına bir an olsun kendimize dönmeyi beceremiyoruz. Tenimin altında kanayan yaranın kokusu genzimi yakıyor. Kendimi acıların manzum ifadecisi ilan edeceğim neredeyse. Birkaç satır da olsa "olumlu bir şeyler" karalayamayacak mıyım diye sormadan edemiyorum kendime. İçimden hiç durmaksızın acı katarları gelip geçiyor sanki. Sanki ne kadar beklersem bekleyeyim asla tam anlamı ile beklediğim gemiye binemeyecekmişim gibi geliyor. Kısacası boşa vakit harcıyormuşum gibi bir his var içimde. Gerçekte aşkın ne olduğunu da anlayabildim mi; sanırım bu sorunun yanıtı da şimdilik muallak. Kafamda olmadık ve aslında da olmaması gereken binlerce gereksiz soru işareti varken bu melankolik satırları yazmak aslında hiç de kolay sayılmaz. Yani aslında yazmak istediklerim değil de gündelik sorunlarımın gölgeleri zebanilik ediyor. İlhan İrem rahatlatıyor biraz olsun şimdi beni ve başımda ikametgâh kurmuş bir ağrıyla uğraşıyorum ayrıca. Başım ağrıyor ve artık gözlerimi kapatarak yazıyorum yazıyı... Gözlerimi kapattığımda eskiden bir siluet belirirdi gözlerimin önünde artık siluet milüet hiç bir şey kalmadı. Sanıyorum bize "olanlar olmuş" İlhan İrem’in de dediği gibi. Yaprak kıpırdamıyor yüreğim öyle susmuş sana bana sevgimize olanlar olmuş. Ve konuşamıyorum, konuşamıyorum. Kimseye ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Aşkla değilse neyle tutunacağız bu boktan ve anlamsız hayat treninin herhangi bir vagonuna. Aşkla değilse neyle avutacağız kendimizi bu manevi hijyenden yoksun güzergâhta. Aşkla değilse neyle ruhumuzun kayıp parçasını ikame edeceğiz. Aşkla değilse neyle kendimizi kaybettiğimiz Atlantis’te sanacağız, her şey masallardaki gibi. İliklerimize kadar sabahın kuru ayazını hissedip, şerefine çakırkeyif olacağımız duygu AŞK değilse ne olmalı? Ağlamaktan körkütükken hangi duygunun yastığında dinlendireceğiz usumuzu ve tüm gündelik telaşlarımızın tahribatlarını neyle telafi edeceğiz. Aşk yoksa yoktur insan da, ne olursa olsun bir şeylere âşık olmalı insan, neye olduğu önemli değil, onun gözünü kör etmeli aşk duygusu. Bu körlük hali rahatlatmazsa insanı gözlerinin önünden her gün film şeridi gibi geçen eşitliksizliğin ve adaletsizliğin beşiği dünyanın müdavimi olmak kusmaktan başka bir refleksle karşılanamayacaktır eminim. Kusmamak için kör olmayı yeğlemeli insan. Belki de bunca çirkeften kaçmanın en ucuz ve kolay yolu AŞK olduğu için kitleleri bu denli sürüklüyordur peşinden.
(2004 te yazılmış bir yazı)
 
Toplam blog
: 12
: 515
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

İlk, orta, lise, yükseköğrenim hayatımı Samsun'da tamamladım. Halen bir kamu kuruluşunda network sor..