Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '06

 
Kategori
Kitap
 

Gülden Kale Düştü !

Gülden Kale Düştü !
 

"Sen gidince hücremin duvarlarını yıktım. Çırılçıplak ortada durdum ki isteyen herks gelsin. Geldiler. Duvarsız bir mabette toplanan, bilinmeyen ir mezhebin dervişleri gibi toplandılar çevreme. İçlerinde sahte aşkları bile olmayan yalnızlar vardı. Çevresindeki kalabalığa aldırmayan , hep yalnız olduğunu bilenler vardı.Acılarını gömüp gelenler, yaralarını yalayanlar, yaralanacaklarını bilenler de vardı. Yola yeni çıkanlar,yolun sonuna gelmişler vardı. Seninle oynadıklarımıza benzer oyunlar oynadım onlarla. Yemek yerken, şarap içerken, el ele dolaşırken, kendime bile hissettirmeden hep seninle olduğumu düşündüm. Onları kıskandığımda seni kıskandım. Onlarla seviştiğimde seninle seviştim."

Ahmet Karcılılar / Gülden Kale Düştü

O, bazı bölümlerin başında alıntılar yapmış ben de yapmak istedim. KEndim seçtim bu bölümü halbuki daha çok beğendiğim kısımlar vardı.

Yıllar önce okumak istemiştim. Okuyamadım. Öğrenciydim o zamanlar o kadar param olmuyordu her istediğimi alayım. Orta hal hani orta direk dediğimiz gibidir oysa ki bizimkilerin durumu. Şimdi gene satın alamadan -artık param olsa da Türkçe kitap satan pek yok dünyanın bu kısmında- ele geçirdim. Orda rafta beni çağırdı. Gittim yanına. Eve geldik el ele. Sonra bayağı beklettim onu. Uygun zamanı bekledim. Araya sıkıştıramadım. Hayır ona bu hakareti yapmazdım zaten. İnce görünüyordu bana çok, ama daha fazla vaktimi aldı. Hoşuma gitti bu. Şaşırtmıştı çünkü beni. 3. bölüm en çok, ne güzeldi. HÜCRE. Düşle gerçek karıştı. Ben kendi seçimimi yaptım yazara bırakmadım. Banane! Ben de kendi anlamımı çıkarmalıydım. Saptırmalıydım hikayeyi, kendi anladığım gibi ki, bana bir şeyler katsın. KATTI. Kendi istediğim gibi bitirdim kitabı. Ona inandım.

Konuyu fazla değil ama düşle gerçeğin iç içe geçmesini çok sevdim. Ama en çok ismini kitabın ve bu ismin kitapta binbir şekille yeni anlamlarıyla karşıma çıkmasını sevdim. Anlatım tarzı çok güzeldi. Uyku saatinde masal dinleyen bir çocuk gibi dinledim. Kafamdaki sesi. Saat üçü gösteriyordu. Bitti. Sevdim bu rastlantıyı.

Ayıcıklı pijamamı bile çıkarmadan, kulağımda Ajda Pekkan dinlerken ve de bağıra çağıra söylerken o şarkıyı Ajda'yla birlikte, koydum noktayı ben de artık. NOKTA.

 
Toplam blog
: 23
: 1920
Kayıt tarihi
: 17.09.06
 
 

1979 Hamburg doğumlu. İstanbullu ama artık orda yaşamıyor. Okumayı kitapları hep sevse de bu özelliğ..