Güneş artık Çin'den doğuyor.

Dünyanın dev ekonomisi Çin’in artık ticarette dünyayı sarsan büyümesini hepimiz biliyoruz. Yaptıkları inanılmaz ekonomik açılımla büyüme rakamlarını alt üst eden Çinliler tüm dev ekonomileri titretmeye şimdiden başladı. Master eğitimim için bulunduğum Tayvan’da Çin’in gelişmesini kendi gözlerimle görmek ve sizlere yorumlamak istiyorum.Yeni stratejileri ile Çin yazıma hoş geldiniz…

Son 10 yıldır her yıl yüzde 10’a varan büyümeleri ile dünya ticaretinin odak noktası olan Çin haberleri dünya basınında da ekonomik çevreleri kara kara düşündürmeye başladı.2005 yılında almış oldukları 60 milyar dolarlık yatırımla yine yüzde 9’luk büyüme rakamına ulaştılar.USA’nın dünyanın her noktasına dağılması dikkatini kendi içerisinde olan meselelerden çok dışarıya vermesi en çokta Çin’in işine yarıyor.Time dergisinin de son sayısında Çin’i kapak yaparak “Yeni hanedanlığın doğuşu başlığı atması” bana şaşırtıcı gelmedi.Tahminlere göre 2030 civarı Çin dünyanın en büyük ekonomik gücü olacak deniliyor ama bu hızla 2030’a bile kalmayabilir.Tüm firmaların birbirleri ile rekabeti ve Çin’in yabancı sermayeye olan ilgisi yabancıları Çin topraklarında daha büyük yatırımlara çekiyor.Doymuş AB ve Amerika pazarı hem ucuz iş gücünü kullanmak hem de mallarını Çin başta uzak doğuya pazarlamak amacıyla buraya akın ediyor.

Çin’in geçen sene almış olduğu dış sermaye yatırımının miktarı da yine 60 milyar dolar civarlarına ulaşan dev bir rakam.Çin bu rakamları yakalayarak ülkesine sürekli bir döviz girişi elde ediyor para birimini de düşük tutarak özellikle dış ticarette büyük avantajlar sağlıyor.Tüm dünya ülkeleri kızsalar da Çin bunlara pek kulak asmayarak yoluna devam ediyor.Aslında en iyisini de o yapıyor hangi ülke ticarette bel altına vurmuyor ki? Birazda acımasız olmak gerekiyor sanırım, ticaretinde kurallarından biri belki de bu,acı ama gerçek.

Çin sermayeyi toplarken USA kağıtlarına da yatırımı unutmuyor USA’nın ekonomisi Çin lehine değişiyor.USA dertler ile uğraşırken Çin yoluna devam ediyor.Mühendis olan Çin lideri Hu Jin Tao’da dünyanın çeşitli yerlerine geziler düzenleyip antlaşmalar yapıyor.Gezmiş olduğu ülkelerin ekonomileri çok güçlü olmadığından gelecek her türlü yardıma onlarda ülke içerisindeki kaynakları kullandırarak karşılık veriyorlar.Hem Çin’in yaptığı milyonlarca dolarlık yardım ve yatırımla insanlarına iş imkanları açıyorlar hem de kendi ürünlerini daha kolay şekilde Çin pazarına sokabiliyorlar.Afrika’nın içlerine kadar varan kolları ile Çin oradaki insanların umut ışığı olmayı başarıyor.İşsizlikten kırılan bu insanlara verilen ücretler Afrika kıtasında ki onlarca eve yemek girmesine yardımcı oluyor. Bölgedeki bir çok kişide bu durumdan çok memnunlarcasına Çinlilere saygı duyuyorlar.Ne olsa onlar gelmeden yapacak hiçbir işleri yoktu.Time dergisi yaptığı röportajlarda buralardaki insanların Çin’e olan minnettarlıklarını gözler önüne sermiş.

Bu Afrika’da da Asya’da da aynı bir çok insan gelen Çin yatırımları sayesinde evine para gönderecek duruma geldi .Bizim sürekli tartışmalara konu olduğumuz İran ile Çin’in yapmış olduğu antlaşma tutarının toplamı da 16 milyar doları buluyor.Biz başka ulusların lafları ile boğuşurken hemen yanımızdan Çin’e milyonlarca dolar akıyor.Time dergisi çok güzel analiz etmiş kendi birikimlerimle de birleştirince Çin manzarası benim gözümde bir başka gözüküyor.

Dev ekonomisini beslemek zorunda olan Çin şimdiden bir çok ülkenin enerji kaynakları için antlaşmaları masalara koymuş durumda gelecekte dar boğaza girmemek için önlemlerini almışlar bile.Başkan Hu Latin Amerika’da Bush’un 4 senede kalmadığından fazla zaman geçirerek bu bölgeye ne kadar önem verdiklerini belli ediyor zaten. Ürettikleri her ürünü de yine güçlü dağıtım ağıyla her yere ulaştırıyorlar. Shanghai ve HongKong gibi iki dev limana sahip olmalarını en iyi şekilde kullanıyorlar.Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Detroit araba fuarında ilk defa Çin kökenli arabalar yerlerini aldı yakıt tüketimi ile öne çıkan bu arabaların resimlerini görseniz hiçte o ünlü markalardan aşağı kalır değiller.Japon Mitsubishi firmasıyla yapmış oldukları teknolojik antlaşmalar ile isimlerine kadar Çinli olan arabaları dünyanın otomobil devi USA’da göğüslerini gere gere sergilediler.Yakın zamanda bizim ülkemizde de bu arabalardan çok fazla göreceğimize emin olabilirsiniz. Artık herkesin ilgisi Uzakdoğu’nun bu dev ekonomisine çevrilmiş durumda.Yıllık dış yatırımları da 7 milyar dolar civarında Çinlilerin.Bu pastadan Türkiye olarak faydalanmamız gerektiğinin farkındayım AB ve Asya arasında oluşumuz bize büyük avantaj sağlayacaktır.Artık ekonomilerde sınırlar kalktı birlikten güç doğar deyip Çinlilere daha çok önem vermemiz gerektiğinin altını çizmek istiyorum.

Ekonomik gelişimlerinin yanı sıra bugün okuduğum haberlerde de Çinlilerin dünyada sadece USA’da olan uzaydaki uyduları vurma projesini hayata geçirdiklerini duydum.Bir başka deyişle Çin artık havada uçanı değil uzayda uçanı da yok edecek bir teknolojiye ulaştı.Tabi ki buna tepkiler de hemen geldi. Kendilerinde olunca saklayan ülkeler Çin’in güçlenmesini de kaldırmış gözükmüyorlar. Çin barış amaçlı olduğunun altını çizse de politik çevreler bunu yeni bir tehdit olarak çoktan damgaladı.İsrail ve USA’ile yaptığımız antlaşmalara alternatif Çin burada duruyor.Dünya USA’dan ibaret değil AB hiç değil. Türkiye’mizin buraları görmesi ülkemize çok büyük fırsatlar yakalatacaktır. Mallarımızın buraya girmesi demek gerçek global ekonomide yerimizi almak anlamına geliyor.

Tehdit olarak algılamak yerine akıllı stratejilerle Çin’de yerimizi almamız gerekiyor. Yaşadığım Tayvan adasının iş adamları Çin’de 100 milyar dolarlık yatırıma imza atmışlar ve bu paradan neler kazandıklarını düşünmesini size bırakıyorum. Ayrıca yaşadığım bu adanın dünyanın en yüksek gökdeleni ve en hızlı trenlerine sahip olduğunu söylemek isterim.2008 Pekin olimpiyatları ise bize Çin’in yapacağı gövde gösterisine sahne olacak.Buralara seyirci olmayalım sermayemizle ürünümüzle bizde yerimizi marketlerde alalım.

Anlatmak istediklerim uzar gider arkadaşlar,Çin’in durumu işte böyle kalitesiz malından tutunda en kalitelisine kadar adamlar yapıyor.İstenen her şeyin aynısı burada üretiliyor.Ekonomi artık dünya siyasetinde ön planda ve bizde dünya da ki bu yarışa ortak olmak itiyorsak dünyayı çok iyi tanımalıyız fırsatlar her zaman gelmez. Kendi üretimimizle güzel rakamlar yakalamak istiyorsak buralara yönelmeliyiz. Bir Türk genci olarak,Türkiye sermayesi ile üreteceğimiz malları burada görmek ben çok istiyorum.(Bu yazımda Time dergisinin son sayısından yola çıktım,internet kaynakları ve tecrübelerimi sizlerle paylaştım.)Saygılarımla…