Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '09

 
Kategori
Deneme
 

Güneşi ben de gördüm

Güneşi ben de gördüm
 

Güneş, akşam olduğunda, ışığını üzerimizden çektiğinde başka başka diyarlara ışık vermeye başladığında, yeni bir sabaha umutla hoşgeldin demenin özlemini duyarız. Çünkü ışığımız sıcaklığımızdır güneş. Sabahımız güneşsiz olmaz. Şafak denen bir anlam yüklü kelime bundan dolayı vardır. Güneş bulutların ardında olsa bile ışığı yolumuzu ayıdınlatmaz mı? Güneş sabahın müjdecisi, geceye hasret anlamı yükleyen güneş....

Özleminden çocuklarımıza ismini verdiğimiz güneş. Güneş ısı,

güneş ışık,

güneş sıcaklık,

güneş ruhun enerji kaynağı...

Acaba gündüzleri çuvala koysak ne yapardık.

Hani kuzey kutbunun altı ay gece altı ay gündüz yaşanan yerine bir geceliğine gitsek ne yapardık. Bir gece altı ay. Sabah yok akşam yok. Gecenin en karanlık zamanı sabaha en yakın zamanı değil. Gece de karanlık sabahta, öğlen vaktinde güneş tepemize tepemize vurmuyor. Yapay aydınlık, yapay sıcaklık, yapay gündüzler. Saatin en önemi olurdu ki. Orada zamanı belirleyen tek şey bazılarımız için namaz vakitleri olsa gerek. Ancak sabah namazını tan yeri ağarmadan kılmanın zevkini sadece sene de iki gün yaşamak mümkün olur sanırım. Ya da akşam guruba çalarken güneş, vakit geçmesin kılalım önce farzını.... Olmaz değil mi. Ama hani varya üzerine güneş değmeden uyanmak. Dinimizde üzerine çok durulur. Sanırım bununda hiçbir anlamı kalmazdı. Zaten güneş doğmayacaktır ki. Ne kadar uyursan uyu.

Ya da altı ayın gündüz olduğu bir zamanı yaşamak orada. Hiç akşam olmayacak yıldızları görmeyeceksin hiç. Altı ay boyunca öğlen vaktinde gibisin. Güneşin doğup battığını anlamamak. Yatsı vakitinde güneşin tepende olması. Uykuların ne tadı olur ki öyle güzellik uykusuna yatmış gibi ikindi vakti...

Güneşin hayatımıza ne kadar anlamalar kattığını anlatmak isterdim ama sanırım benim lugatçem buna yetmeyecek. Ama benim asıl anlatmak istediğim sıcaklık güneşin sıcağı değildi. Bir insanın hayatında bulduğu en sıcak köşeden bahsetmek istiyordum. Sıcaklığı ve samimiyetini en zalim hükümdarlardan en büyük Peygamberlere kadar hemen hiç kimsenin tartışamayacağı köşeden.
Bir ulu kişinin dediği gibi "Ana sıcağından mahrum kalanları hayatları boyunca hiçbir güneş yeterince ısıtamaz."

Bugün güneşi yazdım sıcaklığını hissettiğim için. Bir dahaki sefer anaların sıcaklığını yazmak için kapı araladım.
Umarım ana sıcaklığını yansıtabilirim.
Saygılar...

 
Toplam blog
: 20
: 573
Kayıt tarihi
: 19.01.09
 
 

Dünyayı gördüğüm gibi okuyan biriyim. Başkalarının ne gördüğü ile ilgilenmiyorum. İlginç olmayan bir..