Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

12 Aralık '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

HABİBE HALA

HABİBE HALA
 

internetten alıntıdır


Çocuk olduğum zamanlar, çocuk sayıldığım için adam yerine konmadığım, çocukça bir şey istediğimde büyüksün dedikleri ama kesin olarak kaç olduğumu bilmediğim bir yaştayım. Üç katlı bir evin giriş katında oturuyoruz. Çıkmaz sokakta bulunan evimizin karşısında büyük boş bir arazi var, oyun oynuyoruz karanlık çökene kadar. Belki ilkokul üç belki dördüncü sınıftayım. Üst katımızda ananem oturuyor iki dayımla birlikte. Büyük dayım bizi sinemaya-tiyatroya götürüyor ablamla birlikte. Zaman o kadar eski ki, o kadar eskiliğe rağmen tazecik duruyorlar hafızamda hiç değerlerini kaybetmeden. 
 
Annemin, bana büyük gelen genç yaşlarını yaşıyoruz. Mutlu olunduğundan habersiz olduğumuz mutlu zamanları yansıtıyor bugün hatırladıklarım. Ananemin halası olan Habibe Hala geliyor arada bize kalmaya. Bu arada dediğim aralıklar ne kadar kısa ya da uzun hatırlamıyorum. Onun gelişine seviniyorum çünkü onunla yatıyorum geldiğinde. Üç odanın kapılarının aynı salona açıldığı evin salonunda yatak hazırlanıyor Habibe Halaya. Soba yandığına göre kış olmalı mevsim. Bana hikayeler anlatıyor. Seviyorum anlatılan her hikayeyi aynı bugün olduğu gibi. Hala önemlidir anlatılan her hikaye ruhum için. Dikkatle dinlerim ne anlattığına neyi ifade etmek istediğine. 
 
Tertemiz bir kadın olduğunu hatırlıyorum rahmetlinin. Temizlik önemli kızım ruhumuz için derdi usulca. Siyah çerçeveli yuvarlak gözlüklerinin saplarına lastik takılmıştı kafasında sabit dursun diye. Bembeyaz suratlı duru bakışlı bir kadın kalmış hafızamda. Yorganın hep aynı tarafını ağzına getir, bir gece ayağının değdiği yeri yarın gece ağzına değdirme derdi. Annanem iki aylıkken hastalıktan ölmüş annesi, Habibe Hala 12 Havva Hala 10 yaşındaymış o zaman. İki halası büyütmüşler ananemi. Olgun yaşlarda doğurmalarına rağmen bebeklerinin sorumlulukları ağır gelen annelerin yanında, iki küçük halanın almak zorunda oldukları ağır sorumluluğa rağmen gayet sağlıklı yetişmiş ananem. 
 
Yetiştirdiği yeğenin hatırına mı yoksa kişiliğinden gelen güzelliklerden mi olduğunu anlayamadığım bir kıymet gösterirlerdi ailemdeki herkes Habibe Halaya. Havva Halayı hiç görmedim ya da görsem bile hatıramda iz bırakmamış. Evimizin önündeki sokak lambasının ve salonda yanan Auver sobanın odaya yaydığı kızıllıkta sohbet ederdi benimle. Anlattıklarının benim için önemli olduğunu hissederdi belki de. Arada yutkunur dururdu azıcık, ben usulca beklerdim yeniden konuşmasını. Hikaye biter bitmez uyurdum mutlu ve güvenle. 
 
O gecelerden birinde ben cam kenarında yatıyorum, salon aydınlık her zaman ki gibi. Evimiz sıcacık, başlıyor bir hikayeye kulakları tırmalamayan buğulu sesiyle. İki adam varmış kızım vakti zamanın birinde. Yaşlı bir melek gelip sormuş ikisine de “Gençliğinizde mi rahat etmek istersiniz yoksa yaşlılığınızda mı?” diye. Adamlardan biri atılmış hemen “Ben gençliğimde rahat yaşamak isterim, yaşlılık hem çok uzak hemde yaşlanınca rahatlığı ne yapayım” demiş. Diğer adama dönmüş melek, diğer adam biraz düşünmüş ve “Ben yaşlılığımda rahat yaşamak isterim, gençlik çabucak geçecek, gençken insan herşeye tahammül edebilir ama yaşlılık öyle mi ya bana göre asıl rahatlık o zaman anlamlı” demiş. Melek her ikisinin de istediğini kabul etmiş, uzun geçecek sanılan zaman çabucak bitmiş zamanı geldiğinde de soruyu sorduğu iki adamı ziyarete gitmiş. Gençliğini rahat içinde geçiren adamı yokluk-hastalıklı ve pişmanlık içinde bulmuş. Yanılmışım demiş artık genç ve güçlü olmayan adam meğer asıl rahatlık yaşlılıkta lazımmış ama ben bunun kıymetini bilemedim... Daha sonra yaşlılığında rahat etmek isteyen adamı ziyaret etmiş. Varlığı yerinde, sağlığı yaşının elverdiği iyi hallice, ailesi yanında, huzuru-keyfi yerinde bulmuş gönül rahatlığıyla ayrılmış yanından. 
 
O yıllarda Hayat Bilgisi kitabımızda "Altın Nine" isimli bir hikaye vardı. Hikayede eve nereden geldiği belli olmayan beyaz saçlı bir nine herkes tarafından saygı görerek yaşarmış ama torunlardan biri onunla hiç anlaşamaz ve ona sürekli kızdırmak için Gümüş Nine dermiş. Zaman gelmiş Altın Nine ölmüş,  nakışlı mendiller içinde bütün torunlara birer büyük altın bırakmış ama kendisine Gümüş Nine diyen toruna verilen mendilin içinden bir tane gümüş para çıkmış. Hayat Bilgisi kitabımızdaki Altın Nineye oranla hayli zayıftı Habibe Hala ama ben ısrarla onun bizim evin Altın Ninesi olduğunu düşünüyorum kendisine söylemeden. Hem söylediklerini dinleyip hem düşünüyorum ve karar veriyorum nasıl bir yaşam istediğime. Gençliğimde çekip, ki neler çekeceğimi hiç hesaplayamadan, yaşlılığımda rahat bir yaşam istiyorum görünmeyen melekten. 
 
Auver sobanın içinde yanan kömürlerin alevlerinin akisleri tavana yansımış, sokak lambasının aydınlığı evimizin sıcağını daha fazla aydınlatıyor hele insanın gözleri karanlığa alışınca bu ışık fazla bile geliyor. Dışarıda kar aydınlığı var gibi yağdı yağacak diyor Habibe Hala söylediği her şeye inanıyorum uyandığımda her yerin bembeyaz olduğuna inanarak kapatıyorum gözlerimi. 
 
Gözlerimi bembeyaz bir sabaha açıyorum farklı bir mekanda, evim yine sıcacık, yaşım kendimi genç hissetsem bile öyle olmayan bir rakamda, umarım gençliğimde çekeceklerim bitmiştir diyorum sadece kendi duyacağım bir ses tonuyla. Yıllar o kadar çabuk hatta ışık hızıyla geçti ki pişmanlıklarımı hesaba çekemeyecek kadar da yorgunum ama yaşama hevesim o hikayeleri dinleyen kız kadar çoşkulu. İstanbul bembeyaz,  Habibe Hala geliyor aklıma, ruhuma sıcak bir aydınlık doğuyor, yorgunluğum azalmıyor onu hatırlamakla üzerimden tren geçmiş gibi bu son tekne kazıntılarıyla.  Kızları alıp karda yürüyüşe götürüyorum, kartopu oynuyoruz, yukarı çıktığımızda onların enerjisi aynı oranda duruyor benim ki yerlerde sürünüyor. Habibe Halaya özenip hikaye anlatıyorum kızlara aynı ablaları gibi bunlar da dinlemiyorlar.
 
 
 
 
 
 
 
 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..