Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '08

 
Kategori
Güncel
 

Hakim bey! dün gece elektrikler kesildi, okuyamadım!...

Hakim bey! dün gece elektrikler kesildi, okuyamadım!...
 

'Suçlu olup, roman okuyacağıma, çöpten toplarım daha iyi!...


Bir dostum bana ' Biliyor musun, ceza ve tevkif evlerinde tutuklu sayısı yüzbinleri aşmış? af söylentisi yüzünden adalet bakanı da 'kimse böyle bir beklenti içine girmesin!' demiş diye söylediğinde, belleğimde geçmişte, ülkemizde uygulanan bir hukuk yaptırımı geldi.

Olay, bu yılın başlarında Rize'de meydana gelmiş, ben de bu haberi kaynağından alarak nükteli bir biçimde üyesi olduğum sitelere aktarmıştım. Aslına bakarsanız haber çok da hoşuma gitmiş, şöyle yazılmıştı;

"Rize de hırsızlığa teşebbüsten yargılanan 22 ve 24 yaşındaki iki genç beşer ay hapis cezasına çarptırıldı. 'Basın'

"Ancak; mahkeme, sanıkların iyi hali, mağdurun herhangi bir zararının olmaması ve ileride bir daha suç işlemeyeceklerine dair kanaat getirmesi üzerine cezayı "Denetimli Serbestlik Uygulaması" kapsamında değerlendirdi. İki sanık, beş ay boyunca günde üçer saat kitap okuma cezasına çarptırıldı. Buna göre, iki kişi her gün klasik eserlerden okuyacak, biten kitapların da özetini çıkararak yetkililere getirecek.

Mahkeme sanıkların tatil günleri hariç mesai saatlerinde kitap okumasını da kararlaştırdı. İki genç, ünlü Rus yazar Dostoyevski’nin kaleme aldığı "Suç ve Ceza"romanını okuyarak uygulamaya başlayacak".

Buraya kadar her şey normaldi de anlayamadığım bazı noktalar vardı. 347 sahifelik bu eseri nasıl okuyacaklardı acaba? Özeti nasıl çıkaracaklar, Rodion Romaniç Raskolnikov'u nasıl anlatacaklar? O arada mesai saatlerinde okuyacakları kitaba bir de soruşturma açılırsa Rus edebiyatı okumaktan?.... Vay! geldi başlarına... Bir de o kitabı baştan sona okuyanı bulmalı" demiştim. Herhalde, mahkeme heyeti bunları düşünmüştür. Bir zamanlar eser adı üzerinden soruşturmaya uğrayan gençlerimiz aklıma geldi. Toplatılıp, müsadere edilen kitaplar; tıpkı Fahrenheit 451 filminde olduğu gibi, yakılan onlarca kitaplar.
......

Ülkemizde yapılan araştırmalarda, hukuk kuralları içinde, yasalara karşı koymanın, ya da diğer bir deyişle suç kavramını oluşturan subjektif, objektif kanıtların çokluğu, sosyo-ekonomik veriler ile ilintili gerçeğini ortaya koyar. Bu bilinen gerçeklerden birisidir. Nedense, bazı demokratik ülkelerde yönetimde bulunan ya da yönetime seçimle iş başına gelmeyi düşünen partiler, genel af öncesinde böyle bir seçim yatırımı yapmayı doğal olarak düşünebilirler. Cezasını henüz tamamlamamış hükümlüler, hukuk kuralları içinde yargılamayı bekleyen sanıklar için geçerli bir beklenti biçimidir.

Ancak; bir ülkede sayıları yüzbinleri aşan tutuklu bulunuyor, bu devlet için ekonomik bir yük teşkil ediyorsa; o zaman "Denetimli Serbestlik Uygulaması" bu yükü azaltabilir...

Yüzbin adet basılmış ya da basılmak üzere "Suç ve Ceza kitabı" ve özet çıkarmakla meşgul bir yığın insan!...

 
Toplam blog
: 3
: 380
Kayıt tarihi
: 28.12.08
 
 

Erzurum 1950 doğumlu. Çocukluk ve gençlik yılları Anadolu'nun değişik köy ve kentlerinde geçti. Gaze..