Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ekim '13

 
Kategori
Siyaset
 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siyaset Sahnesine Çıkarken

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siyaset Sahnesine Çıkarken
 

  • Sanırım sol-sosyalist siyaset açısından dünün, yani 27.10.2013 tarihinin özel bir önemi vardır. Cumhuriyet tarihinden beri ilk kez sol-sosyalist hareketler bir araya gelmek suretiyle Halkların Demokratik Kongresi çalışmalarının sonucunda partileşmeye giderek Halkların Demokratik Partisini (HDP) kurdular ve 27.10.2013 tarihinde kongrelerini yaparak Eş Genel Başkanlarını seçip, diğer kurullarını seçim yoluyla oluşturdular. Şüphesiz ki güzel bir gelişme. Sol-sosyalist harekete bir nebze olsun ivme kazandıracağını düşündüğüm bir yapılanma HDP. Aynı zamanda tıkanmış görünen siyaset sahnesinede HDP’nin ayrı bir heyecan getireceğini düşünüyorum.
  •  
  • Halkların Demokratik Kongresi yani HDK 2011 seçimlerinin hemen ertesinde oluşturulmuş bir kongre hareketiydi. Türkiye’nin birçok yerinde il meclisleri oluşturmak suretiyle, Halkların Demokratik Partisi oluşumunu ilmek ilmek dokuyarak bu günlere geldiler. Tabi bu gelişmelerin kolay olmadığı malum… Hele ki epey bir dağınıklık halinde olan ve bir araya gelinse bile kısa sürede herkesin ayrı bir baş çektiği Türkiye sol-sosyalist hareketleri iki yılı aşkın bir süredir HDK çatısı altında kıyasıya tartışmalar yaparak HDP’yi kurdular. Güzel de oldu hani. Türkiye’nin ciddi anlamda sol-sosyalist bir partiye ihtiyacı olduğu şu dönemde HDP’nin siyaset sahnesindeki yerini alması, siyaset sahnesindeki tıkanıklığın da önünün açılmasına neden olacaktır. Zira 2011 genel seçimleri öncesinde “Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu” çatısı altında seçimlere giren sol-sosyalist hareketler, onca olanaksızlık ve imkânsızlıklar çerçevesinde hatırı sayılır bir oy oranına ulaşmış ve parlamentoda ciddi bir grup olarak yerlerini almıştı. O günleri hatırlayın, böyle bir birliktelik sonrasında hayli güzel bir kampanya süreci yürütülmüştü. Kampanya sürecinde renkli görüntüler izlemiştik. Toplumun ilgisini çeken sahnelere tanık olmuştuk. Şüphesiz ki bu kampanya sürecinde sol-sosyalist hareketlerin söylem zenginlikleri ve sloganlardaki üretkenliğinin önemli bir payı vardı. Kaldı ki son Gezi Parkı eylemlerinde de benzer görüntülere tanık olmuştuk. Hayli eğlenceli ve dirençli bir çaba bütün bir ülkede örnek alınacak hale gelmişti. Bu yüzdendir ki şahsım olarak ben “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganını bir hayli önemsiyorum. Bu sebepledir ki HDP ile birlikte bu mücadelenin daha da ivme kazanmak suretiyle devam edeceğini düşünüyorum.
  •  
  • Kabul etmek gerekiyor ki parlamentoda ana muhalefet partisi CHP görünse dahi gerçek anlamda ana muhalefet  görevini yapan ve yürüten parti BDP’dir. CHP’nin birçok temel sorun karşısında çaresiz kalması, bir Sosyal Demokrat parti olmaktan ziyade, alabildiğine ulusalcılığın cenderesine saplanıp, statükocu anlayış içerisinde çırpınması, CHP’yi kendi içerisine hapsetti. Cumhuriyetin kendi kuruluş paradigmasından kaynaklı sorunlar üretmesi CHP tarafından her daim savunulduğundan, CHP ister istemez anamuhalefet partisi olma özelliğine kavuşamadı. Ve daha da kötüsü rejimi sahiplenen yegâne parti konumuna dönüştü CHP. Bir anlam da MHP’den hiçbir farkı kalmadı.
  •  
  • “Anamuhalefet partisi kimdir?” sorusuna ilişkin doğru bir saptama yapmak adına Gezi Parkı eylemleri sırasında Sırrı Süreyya Önder ve Gürsel Tekin arasında geçen diyaloğa dikkat etmek gerekir. Bu diyaloğu izlediğinizde CHP’nin gelişmeler karşısında ne denli habersiz olduğunu ama buna karşın Sırrı Süreyya’nın, Gezi Parkındaki gelişmeleri ne denli yakından takip ettiğini görebiliyorsunuz.
  •  
  • Bu ülkeye iyi bir anamuhalefet partisi gerekiyorsa, bu anamuhalefet partisinin sol-sosyalist unsurlardan azade edilerek oluşturulması mümkün değil. Dolayısıyla HDP bu anlamda söylem ve eylemleriyle tıkanmış siyasetin önünü açabilecek bir çıkış yolu… En azından CHP gibi bir partiyi bile sosyal demokrat bir parti olma yolunda sıkıştırırsa Türkiye siyaseti açısından hiç de fena olmaz.
  •  
  • Şahsım adına ben HDP’nin Türkiye siyasetine epey olumlu katkılar sunacağını düşünüyorum.
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..