Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Kasım '12

 
Kategori
Futbol
 

Hangisi daha Avrupalı, Galatasaray mı, Fenerbahçe mi?

Hangisi daha Avrupalı, Galatasaray mı, Fenerbahçe mi?
 

Bu kanarya, nereye bakıyor sizce?


Hazır iki takımımız da Avrupa kupalarında yoluna devam ediyorken,  hangisi daha Avrupalı? Hele bir anlatayım istedim sizlere… Galatasaray mı, Fenerbahçe mi?

Türk Futbol'unda, yerel başarıların peşinde koşmak denince, insanın aklına ilk önce Fenerbahçe; uluslararası başarılar konuşulunca da, tartışmasız olarak Galatasaray gelir. Hoş... Galatasaray'ın yerel başarıları da, Fenerbahçe!den çok daha üst düzeydedir de... En azından Fenerbahçe'ye de olumlu bir paye vereyim istedim; okuduğunuz şu yazımda!...

İster elde ettikleri başarıları karşılaştıralım, ister her sezona başlangıç hedeflerini, ister Avrupa'da aldıkları kupalara, atladıkları turlara, attıkları gollere bakalım, ister müzelerindeki kupalara ya da tarihi başarılarına; Galatasaray Avrupa futboluyla ilgili her platformda, Fenerbahçe'yi çok rahat bir şekilde ezer de geçer.

Galatasaray'ın ilk başkanı ve kurucusu Ali Sami Yen, en büyük hedefi, uluslararası alanda başarı olarak göstermiştir. Bu vizyonla yıllarca yol alan Galatasaray, sabrının ödülü olarak müzesine bir UEFA Kupası bir de Süper Kupa koymuştur. Fenerbahçe’ninse, Avrupa kupalarındaki en büyük başarısı, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynamış olmasıdır.

Fenerbahçe'nin son başkanı Aziz Yıldırım: " Galatasaray'ın UEFA Kupası başarısı tesadüfidir! " dediği gün, başkanı olduğu takım Fenerbahçe, Türkiye Kupası finalinde Galatasaray'dan 5 yemiştir!

Fenerbahçe, Avrupa kupalarında aldığı tarihi yenilgilerle, Sigma Olumuc'a 7 - 1 yenildiği gibi; Galatasaray rakiplerine, attığı tarihi farklarla hatırlanır Necautel Xamax'ı 5 - 0 yendiği gibi...

Fenerbahçe, yıllardır Bordo zaferiyle övünür; Galatasaray'ınsa, Avrupa zaferlerinin haddi, hesabı yoktur.

Fenerbahçe göreve getirdiğinde, Avrupa’nın en saygın hocaları olanlara; Fenerbahçe'den giderlerken koskocaman “ başarısız hoca “ etiketi yapıştırılmıştır; hem de hiç utanmadan.

PSV'yi Şampiyon Kulüpler kupası  şampiyonu yapan Hiddink'i, İspanya milli takımını Avrupa şampiyonu yapan Aragones'i, Almanya'yı Avrupa ikincisi yapan Löw'ü " başarısız " ilan ederek göndermiştir takımdan Fenerbahçe…Galatasaray, Derwall'le yepyeni bir futbol kimliğine bürünmüş; Feldkamp'la Türkiye’de hücüm futbolunun öncüsü olmuş, Gerets'le inanılmaz bir sezonu şampiyon bitirmiştir.

 Futbolumuza, özellikle Aziz Yıldırım döneminde çok sayıda kaliteli yabancı futbolcu kazandıran Fenerbahçe; buna karşılık, getirdiği onca kaliteli yıldızı itibarsızlaştırarak takımdan uzaklaştırmıştır.

Efsanesi Alex’e yaptıkları gün gibi ortadadır Fenerbahçe’nin… Ariel Ortega uyumsuz olduğu, Pierre van Hooijdonk hocasıyla anlaşmadığı gerekçesiyle gönderilmiştir takımdan… Mateja Kezman psikolojik sorunları, Nicolas Anelka parasını aldığı, ancak oynamadığı! ( neden acaba? Kim onu doğru düzgün oynatamadığı için aslında? ) için kurban edilmiştır futbol ilahlarına…

Daniel Guiza’ya yapılanlarsa, kelimenin tam anlamıyla içler acısıdır. Fenerbahçe’ye bir sezon önce İspanya Ligi’nde 27 gol atarak gol kralı ünvanıyla gelen bir adamın; kendine olan güveni ve marka değeri, ancak İspanya 2. Ligi’nde, o da, güç bela, rica minnet oynatılabilecek bir hale getirilmiştir.

Galatasaray’sa, İngiltere’de futbol itibarını kaybetmiş bir Harry Kewell’a eski saygınlığını tekrar kazandırmış, futbol yıldızı sönmek üzere olan Hagi’nin liderliğinde, futbolu bırakmayı kafasına koymuş bir  Taffarel'le, Barcelona’da kaptanlık yapmış; ama futbolu düşüşe geçmiş Popescu'nun katkılarıyla, yeni bir tarih yazmayı başarmış, unutulması, ulaşılması neredeyse olanaksız olan başarılara imza atmıştır.

Tabi ki, hangisinin daha Avrupalı olduğu, Avrupalı düşüjnce yapısıyla hareket ettiği gün gibi ortadadır. Benim, malumu ilan etmeme hiç gerek yoktur.

 Ancak, “ En büyük Fenerbahçe! “ diye diye ortalığı yıkıp geçirenlerin, “ Burası Fenerbahçe Cumhriyeti! “ diye efelenenlerin, bu anlattıklarımı da bilmeleri, akıllarından hiç çıkarmamaları en önce kendilerinin, sonra da Türk Futbolı’nun yararınadır.

Not: Yazıda kullanılan görsel www.habervitrini.com adresinden alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..