Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '09

 
Kategori
Güncel
 

Hasan Cemal'ın Röportajı Türkiye Gündeminde

Hasan Cemal'ın Röportajı Türkiye Gündeminde
 

Gazeteci Yazar Hasan Cemal


Gazeteci Yazar Hasan Cemal'ın PKK lideri Karayılan'la yaptığı röportaj, Türkiye gündemini oluşturdu. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere yazarlar, televizyoncular, milletvekilleri, siyasi kurumlar ve halk bu röportajın içeriğini konuşur oldular ; Kürt meselesi ile ilgili düşüncelerini daha yüksek sesle ortaya koymaya başladılar. Olayın ilginç yanı, siyasi düşünceleri birbirine ters düşmüş olanlar bile bu konuda birbirlerine yaklaşmaya, birbirlerinin görüşlerine daha uygarca bakmaya başladılar. Bence Kürt açılımı açısından bu, yeni bir sürecin başlangıcı.

Bu röportaj, aynı zamanda Türkiye Edebiyatı'nın demokratikleşmesi açısından da önem taşıyor. Çünkü, Divan Edebiyat, Tanzimat Edebiyatı, Servet-i Fünun
Edebiyatı, Milli Edebiyat ve Cumhuriyet Edebiyatı'nın yakın zamana kadar ki dönemlerinde Kürt sorunu makalelerde, öykülerde, romanlarda, şiirlerde, röportajlarda , yani, edebiyatımızın hiç bir türünde bu denli net yansıtılmamıştır.

Yasal bir şekilde on yıldan beri varlığını sürdüren Demokratik Edebiyat Hareketi'nin kurucusu olarak Hasan Cemal adındaki yazarımızın denge sağlayıcı barışçıl tutumu ve evrensel insancıl nitelikli "Kürtler" adlı kitabı
nedeniyle de ayrıca kutlamak geliyor içimde. Bu kısa girişten sonra dün saat 20 sıralarında NTV'nin düzenlediği Kürt konulu tartışmadan çıkardığım birkaç not var, okuyucularımla paylaşmak istiyorum bu notları :

Bilindiği gibi Hasan Cemal'ın röportajından dört gün sonra , Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin temel sorunun Kürt sorunu olduğunu ve bu sorunun mutlaka çözümlenmesi gerektiğini vurgulamıştı. Bazı televizyon kanalları konuyu ana haberlerine taşıdılar.
NTV'nin deneyimli program yapımcısı Can Dündar da konuya parmak bastı. İlgil tartışmaya Milletvekili Sırrı Sakık, Bilimsel Düşünce Adamı Ruşen Çakır, Emekli Büyük Elçi İlter Türkmen ve Doç.Dr. Vedat Bilgin katılmışlardı .

Sırrı Sakık : " Sayın Hasan Cemal'ın röportajında geçtiği gibi, Kürt sorunu üniter bir yapı içinde çözümlenebilir. Çüzüm için makul seçeneklere işaret edilmiştir. Barış için 1993'te barış için fırsat doğmuştu, fakat değerlendirilmedi. Barışı istemeyenler var, çünkü onların çocukları bu çatışmaların içinde yokturlar. Acıyı yaşamıyorlar. Bugüne kadar her iki taraftan binlerce insan ölmüştür. Sakat kalanlar çok. Evinden toprağından uzaklaşanların sayısı kabarık.
Acı ve kan istemiyoruz artık. Kan dökmekle bir yere varılmayacaktır. Kürtler diyor ki, kendi kimliğimizle, özgür irademizle demokratik bir yapı içinde kardeşçe eşitçe bir arada yaşamak istiyoruz. Fakat bu istekleri bastırıldığı için şiddet doğuyor; kan dökülüyor. Partimizin üstünde de öteden beri baskı var. 300 kişi gözaltına alınarak baskı uygulandı. Oysa evlerinde yapılan aramalarda bir çakı bile bulunmamıştır. Her şeye rağmen olumlu bazı gelişmeler de var.
Tek taraflı ateşkes ilan edilmiştir. Barış için fırsat doğmuştur. Partimiz diyor ki gelin bu fırsatı birlikte değerlendirelim. Birlikte şiddeti ve akan kanı durduralım. Partimiz bu konuda köprü görevini görebilir. " dedi .

Ruşen Çakır : " 1993'te Abdullah Öcalan, barış için bir adım atmıştı, fakat değerlendirmedi. Hasan Cemal'ın röportajında geçen PKK lideri Karayılan'ın sözleri ise beni fazla tatmin etmedi. Bu sözlerden sonra bakıyoruz mayın patladı, kan döküldü. PKK, gerçekten barış istiyorsa bir süre geri çekilmeliydi. O zaman daha inandırıcı olurdu. Buna rağmen bir fırsatgözüküyor. Hasan Cemal'ın röportajı önemli. Bu roportajın içeriği tartışılıyor ve daha çok tartışılacak. Devlet de, yaratılan fırsatı , barış açısında değerlendirmeli. Karşılıklı pazarlıklar olunca bu sürecin uzayacağını ve fazla olumlu bir şey getireceğine inanmıyorum. " şeklinde konuştu.

İlter Türkmen : " Biz , devlet olarak kendimiz bu sorunu çözmeliyiz. Ne PKK'yle ne partiyla ne de dış devletlerin isteğiyle.. Asıl sorun kimlik sorunudur. TV sınırlandırması var. Kürtçe eğitimde Kürtçe'nin seçmeli ders gerekliliği gibi daha bir çok sorun var . Devlet , şimdiye kadar bunları çözümsüz bıraktı. Bana göre, bu konulara el atmalı. DTP'nin de bazı şeylerden kaçınması lazım. Ama bu partiyi dışlayıp siyasetten soyutlamak da olmaz." diyerek görüşünü ortaya koydu.

Vedat Bilgin : " Bu topraklarda bin yıl Kürtçe konuşuldu, yasaklanmadı. 12 Eylül döneminde yasaklandı. Aslında şimdi fırsat doğmuştur. Sorun , demokratikleşme sorunudur. Daha fazla adımlar atılmalı bu konuda." diyerek önceki konuşmasını özetledi .
 
Toplam blog
: 155
: 1573
Kayıt tarihi
: 20.09.08
 
 

Diyarbakır doğumluyum. Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü mezunuyum. Hazro TÖB-DER Şubesi başkanlığını y..