Hatay (Antakya)

Bir mozaik kenttir Hatay, müzesi ve insanlarıyla. “ Ne mozaiği ulan ” diyenlere inat, tüm renkleri barı içinde yaşatan bu kente barışın kenti adın koydum.

Antakya (Hatay)’ a torosların başlangıcı olan Amanos dağlarından süzülerek verimli Amik ovasına kurulu bir kente girersiniz. Şehri ortadan ikiye bölen asi nehrinin kenarında şirin çay bahçeleri ve kafeler sizi ağırlar. Kent nehirle bölünmüş fakat içinde taşıdığı dinler, etnik yapılar iç içe barış içinde yaşar. Barış içindeki yaşayan kent sizi barış içinde karşılar.

Mozaik müzesi sanki kentin insan mozayiğine bir simge gibi. Dünyanın engüzel mozaikleri bu müzede sergilenir. Hatay mozaik müzesi gezilmezse hatay gezilmiş olamaz.

Mesire alanları Harbiye, çevlik gezilmeye değer. Su kanalları, köprüleri, hanları, hamamları, çeşmeleri, cami ve kiliseleri, surları gezilecek yerlerin başında gelir. St pierre kilisesi kayalara oyulmuş, hıristiyanlar için hac mekanı ve tarihi değeri büyük olan, mutlaka görülmesi gereken yerdir.

Samandağ ve iskenderun, sahili ile akdenizi yaşamak isteyenlere göredir. Samandağ kente oldukça yakın. On dakikalık mesafede kentten çıkıp soluk alabileceğiniz ve denizin tadına varacağınız yerlerin başındadır.

Kentin tarihsel apısına göre şekillenmiş eski yerleşim alanları ayrıca görülmelidir. Tüm mahelle duvarla çevrili evden eve gecişler var. Eskiden güvenlik amacıyla yapılmış.

Kent mozayiği yemek kültüründe yansımış. Çok zengin bir mutfağı var. Pilavları çeşit çeşit, mezeler harika, ekmek, oruk ve tatlılar çeşit çeşit.

Kentin tarihi 100.000 yıl öncesine gitmekte. Bilinen tarihi m.ö 3-4 bin yıllarında yerleşimlerin olduğu, mısır, hurri, hitit, sem-al, asur, babil, persler, makedonlar, romalılar, araplar, bizans, selçuklu, osmanlı ve daha bir çok medeniyete ve kavime ev sahipliği yapmıştır.

Tarih, doğa, yemek, deniz ne ararsanız bu kentte var. Tabiki kaplıcaları da. Bu kadar zengin bir kent azdır yeryüzünde. Aynı zaman müthiş bir sakinlik ve dinginlikle yaşar bu şehir. Büyük kentlerin kaosundan kaçamak yapmak için bu şehir birebirdir.

Alışılmış tatillerin yerine değişik ve keyifli bir tatil için kaçırmayın. Bu kadar zenginliği ve sakinliği başka yerde bulamazsınız çünkü. Antakyayı görmeden geçmeyin.

Görmeden dönmeyin:
hatay arkeoloji müzesi, st. pierre klisesi, habib neccar camii, ulu camii, titus tüneli, su kanalları, çeşmeler, surlar, hanlar, hamamlar, demirköprü, harbiye, çevlik, st, simone manastırı.

Yemeden dönmeyin:
Bumbar, pirzolalaı yaprak sarması, firikli aş, zahter, kitte tuşusu, sakız nurcu, etli asur, sini kebabı, nıklube, sıhılmahsi, senbüsek, kaytaz böreği, ızgara oruğu, saç oruğu, künefe, züngül.