- Kategori
- Deneme
Hayatı bir resim gibi boyamak….
Beyaz
Hepimiz kendi hayatımızın ressamı değil miyiz?
Bizlere verilen tuvali istediğimiz şekilde çizmekte ve boyamakta özgürüz, bazen bizim dışımızda gelişen fırça darbeleri olsa da asıl ressam biziz.
Hayata merhaba diyerek başlıyoruz resmi çizmeye ve renklendirmeye.
Ruhumuzu , gözyaşımızı, emeğimizi, acımızı, sevincimizi ve en çok da sevgimizi katıyoruz.
Gökkuşağından renkler çalıyoruz , bu renkleri tuvale yansıtmaya çalışarak coşuyoruz ve fırçayı rengarenk boyalara batırdıkça heyecanlanıyoruz.
Bazen maviyi bazen de yeşili tercih ediyor, aşklarımızı pembeye coşkularımızı kırmızıya boyuyoruz.
Zorlukları yalnızlıkları siyaha boyamayı istemiyoruz bunun için koyu renklerle oynuyor siyahtan uzak bir renk olması için çabalıyoruz, belki de en azından griyi bulabiliriz ümidiyle uğraşıyoruz.
Renkleri bulmaya çalışırken en çok beyazı kullanıyoruz, yaşananları hafifletmek bazılarını yok etmek için.
<ı>Hayatında fırtınalar koparken kim siyahı tercih eder, mutluluktan uçarken bulutları siyaha boyar mıyız? ı>
<ı>ı>
Başlangıçta tuval bize beyaz veriliyor beyazla başlıyoruz hayata , öncelikle çizerek kirletmeye başlıyoruz, yaşadıklarımız tamamen kirletiyor ve kapatıyor beyazı.
Bir türlü ilk verilen beyazı bulamıyoruz .
Evet, hayatımızı boyamakla geçiyor ömrümüz.
Resmimizin karşısına geçip çok güzel, çok mükemmel olduğunu söyleyebilir miyiz?
Zannetmiyorum .
Söyleyebilseydik eğer başkalarının değerlendirmelerine ve beğenilerine ihtiyacımız olmazdı.
Tülin KARAMAN.