Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ekim '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hayatın tadı

Hayatın tadı
 

Perşembe akşamları çayımı alıp geçiyorum televizyonun karşısına. Bu ne yaman çelişkidir sayın seyirciler. Televizyonda bir tek magazin programı seyreden ben oturup dört adamın tadına doyulmaz muhabbetlerini dinliyorum. Tanışıyormuşuz gibi geliyor bana. Eşim beni böyle elimde çay televizyonun karşısında kendi kendime konuşur bulunca "misafirlerin gelmiş yine" diyor. Kanıksadı o da artık benim bu acayip halimi.

TV8'deki Yaşamdan Dakikalar programından bahsediyorum. Bana çok sevdiğim birkaç arkadaşla sohbet ediyormuşuz hissi veren programdan. Sanki aynı mahallede büyümüşüz. Arkadaş, abi kardeş olmuşuz. Arada bir toplanıp, artık kimseyle paylaşamadığım paradan puldan uzak şeylerden, hayatın tadı tuzu üzerine konuşuyoruz. Aynı rahatlık, aynı samimiyet. Dört adam oturmuş program yapmıyor da oracıkta bir akşam sohbeti yapıveriyorlar bizim için. Dayanamayıp cevap da yetiştiriyorum onlara üstelik.

Hıncal Uluç'un bazen kızdığım ama yine de çok sevdiğim şu egosantrik uslubunu biraz homurdanarak ama hep dudağımın kıyısında bir gülümsemeyle dinliyorum. Kadınların bu adamdan etkilenmemesi mümkün değil diye düşünüyorum o konuşurken. Adını Hınzır koymalılarmış bence. Sunay Akın İzmir'den tanıdık sayılır zaten. Yüzü, sesi aşina. Büyümemiş, direnmiş sevimli bir erkek çocuğu hali var üzerinde. Çok kıskanıyorum şu Oyuncak Müzesini çok. Ne zaman bahsetse tırnaklarımı kemiriyorum kıskançlıktan. Haşmet Babaoğlu apayrı bir hikaye. Etkileyici adam vesselam. Hele Nebil Özgentürk... Ah ah ben de gidip gezmek istiyorum onunla, mihmandarım olsun da gezip tozayım istiyorum. Programı ne zaman seyretsem içim kıpır kıpır oluyor. Koşuyorum çalışma odama, mutlaka bir şiir kitabına değiyor elim. En çok da Atilla İlhan okuyorum nedense. Zevkle ve yüksek sesle.

Şu dört kendine özgü adamın verdiği enerji bir hafta boyunca bana yetiyor. Sadece paradan bahseden ve kişisel gelişim kitaplarından başka kitap okumayan yeni nesil insan çeşidine dayanmamı sağlıyorlarlar. Bir çeşit bağışıklık oluşturuyorlar sağolsunlar. Yaşamda kıymetli dakikalar benim için onlarla paylaşılan dakikalar.

 
Toplam blog
: 79
: 1562
Kayıt tarihi
: 24.07.06
 
 

1972 yılıydı. Doğdum. Evde hep kitap okuyan iki kişi vardı. Büyüdüm, okullar okudum. Birşey öğrenmed..