Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Her isteyene borç verir misiniz?

Her isteyene borç verir misiniz?
 

www.advanceloan.net/.../AdvanceLoanAdOrange.gif


Adam bizim apartmanın ufak tefek tamir işlerini yapıyordu. Bir gün acil bir işi için ertesi gün ödemek kaydıyla borç istemişti. Miktar öyle fazla bir şey de değildi, nedense cebimde para varken kimseye yok diyemem, kendisine istediği parayı verdim. Aradan günler geçti. Birkaç kere kendisine rastladım, “Ağabey bir yerden para bekliyorum, gelir gelmez ödeyeceğim.” Dedi. Ancak o beklediği para bir türlü gelmedi. Ben de fazla üstünde durmadım. Aradan aylar geçti. Herhalde birinci tur bitmiş olacak ki, yine ertesi gün vermek şartıyla az bir miktar borç istedi. Ben de bir Nasreddin Hoca fıkrasından esinlenerek, arabanın minderinin altından al dedim. O sıralarda da bagajdan bir şeyler çıkarıyordum. Oturduğum koltuğun minderini kaldırıp baktı. “Ağabey burada bir şey yok” deyince, ben de “Koydun mu ki olsun?” dedim. Gidiş o gidiş. İki gün sonra duydum ki bir alacaklısı onu ayağından vurmuş. İstediği parayı vermeli miydim? diye düşündüm sonra da.

******

Borç yiyen kesesinden yer derler. Ama borcuna sadık olmayan senin kesenden yer. Kese deyince aklıma geldi. Eskiden Padişahlar, hizmetinden memnun oldukları kişilere keseyle altın verirlermiş. O zamanda çok zengin olanlar da aynı şeyi yaparlarmış. Tabii dalkavuklar da bunların etrafından hiç ayrılmazmış. Şimdi kese sözünü duyunca benim evde banyoda kullandığım kese geliyor. Nerede o eski keseler?

******

İyi niyetli olmakla enayilik arasında çok ince bir çizgi vardır. Şimdi düşünüyorum da gerçekten ihtiyacı olup da borç isteyen kişilerden hiçbir zaman verdiğim paraları isteyemedim. Bazısı verdi, bazısı da üstüne yattı. Şimdi ise ihtiyaç sahibi olan kişilere zekat adı altında para vermeyi tercih ediyorum. Hiç olmazsa kafam rahat oluyor.

******

Yok, aslında öyle zengin biri de değilim. Sadece yıllar geçtikçe insanların harcamaları azalıyor herhalde. İnsan çok parası olunca ne yapar? Önce evini, sonra arabasını değiştirir, bazıları da eşini değiştirir. Eldekilerle yetinince bunlara hiç gerek kalmıyor aslında.

******

İşin en ilginç tarafı da mesleğim gereği, yıllarım insanlara ve şirketlere kredi vermekle geçti. Gerçi kredi verirken, her türlü teminatı alıyorduk ama burada da önemli olan verilen sözlerdi. Borcuna sadık kişiler, gerektiğinde bütün varlıklarını satıp borçlarını ödüyorlar. Ekonomik kriz ve yanlış yönetim nedeniyle güç duruma düşenler de durumlarını masaya yatırarak ödeyebilecekleri kadar ödeme yapıyorlardı. Kötü niyetle hareket edenler ise zaten minareyi çalarken kılıfını hazırlıyorlardı.

******

Son olarak, eğer birisi sizden borç para istiyorsa:

Birincisi verdiğiniz bu para sizi sarsmamalı. İkincisi, verirken geri alamayacağınızı düşünün. Aksi halde borç vermeyin. Eğer borç alan kişi size şu gün ödeyeceğim diyorsa ona itibar etmeyin. Yoksa o gün gelince huzursuz olursunuz. İkinci bir tarih alana kadar da bu huzursuzluğunuz devam eder. Gerçi o ikinci tarihte de ödemeyecektir. En iyisi siz borç para verdiğinizi unutun gitsin.

******

Önemli bir nokta daha:

Eğer kişi kredi kartı borçlusu ise ve borçlarını ödeyemiyorsa – bazıları kendilerine kredi kartı mağduru diyorlar- bu kişilere kesinlikle borç vermeyin. Onlar zaten batmışlardır. Eğer mutlaka para vermek istiyorsanız, yukarıda dediğim gibi zekat adı altında verin. Hiç olmazsa paranızın geriye dönüşünü beklemezsiniz.

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..