- Kategori
- Felsefe
Her nereye dönersen dön, her yol O'na çıkar
Her gönül mabedinde gizli duran inci, bulan kişiye özeldir. O, kalbin merkezinde sırdır, saklanır. Gizemli bir hazinedir suretlerden münezzeh. Her tohumda saklıdır. Her aşkın içindedir. Hu’nun gizidir. Bulutta yağmur olur, akar. Tende sevda olur, kanar.
Milyonlarca ruh yoktur. Milyonlarca can yoktur. Tek bir ruh vardır. O vardır. Sadece O vardır. Her şeyde yansıyandır O. Her şeyde var olandır. Cennet cehennem dedikleri nedir ki ? Ondan ayrıysan eğer cehennemdesindir. O’nunla olmaktır cennet. Her canlının her zerresinde görünen ve görünmeyendir.
Özümüzdeki atomsal enerji bütünlüğünün, zahirdeki nurudur. Şaşırtan, hayrete düşürendir. Sarsan, titreten, yakıp kavurandır. Alt üst edendir. En yaralı yerinden delip geçendir. Ancak hissedişlerle kendini açığa vurur. Nasıl gidersen git her yol O’na çıkar. İster uç, ister zıpla, ister süzül derinlere…Her yol O’na çıkar. İnciyi bulan ise beşerlik davasından vazgeçer.
Yaratılmışlar arayarak O’na ulaşacağını düşünür. Oysa perdeler yırtıldığında ulaşılan da O değildir. Ulaşılan ancak ruhun kendi gerçekliğidir. O’na erişmekse mümkün değildir. Hakikatte ulaşılan, her ruhun kendi ilahi organizasyonudur. Her şey O’na bağlıdır ama asla O değildir. O’ na ulaşmak isteyense secde eder, susar, döner, titreşir, ölür ve yeniden doğar. Ağlatan, yalvartan, nefessiz bırakan, nice engebelerle dolu bir yolculuktur O’na gidilen yol…Ve her nereye dönersen dön, her yol O’na çıkar.
Ayperi Ferda Oral
Eğitimci Yazar