Hiç "Transseksüel" hostesle karşılaştınız mı?

Tam bir yıl önce, Tayland'dan transseksüel hostes haberi Şubat ayında yayhılmıkştı. O günden beri de artık anılmadılar. Hala daha transseksüel personel alımı vara mı acaba?

Geçtiğimiz yılın Şubat ayında, Tayland Havayollarına, üçüncü cins diye nitelenen transseksüelleri, hostes olarak işe almıştı. Havayoluşirketinin patronu Peter Chan, attıkları bu adımla ilgili olarak:

"Bence bu insanlar sadece eğlence sektöründe değil, çok değişik kariyerlere sahip olabilirler ve çoğu bir uçuş hostesi olmayı hayal ediyor. Ben de onların bu hayalini gerçek kıldım. Toplumumuz değişti. Bu bir evrim. Ben bir öncüyüm ve benim bu fikrimi takip edecek başka kuruluşlar olacağından da eminim" diye konuşmuştu.

Bu patron böyle konuşup, çizgilerini demokrasiden yana böyle koyunca, “ adamların piyasadaki malları çarık çürük ama, fikirleri modern ve demokrasiye ne kadar da uygun” diye düşünmüştük. Ama gel gör ki, bu hosteslikten bir daha ses seda çıkmadı. Siz hiç transseksüel hostes gördünüz mü? Ben görmedim. Rüya mıydı acaba?

Bunlardan biri de Transseksüellere özgü güzellik yarışmasında birinci gelen 23 yaşındaki T. Jiraphatpakom “ Başvurumun kabul edileceğini sanmıyordum. Sevinçten hayaya uçtum” derken, hakikaten de uçtu.

Tayland’da kadın olmak isteyen erkeklerin adedi fazla. Dünyada en çok Tayland barındırıyor onları.

Şimdilik şirket, bu başvuranlardan dördünü işe aldı.Transseksüel hostesler, altın renkli 'üçüncü cinsiyet' rozetleri takacak. Böylece yolcular ve göçmenlik yetkilileri, karşılarındaki kişinin cinsiyetini bilecek…

Yakın zamana kadar hosteslik, gözde bir meslekti. Hala daha öyle. Ama işten çıkarmalar artınca da, hostesler kendi başlarının çaresine baktılar. Şimdi onlar, manken olma, dizi filmlerde oynama hevesindeler şimdi.

Bir de enteresan olarak, uçak yolcularına şunu sormuşlar “ Yolcuların, hosteslere yönelttikleri en tuhaf istekler nelerdir? “ diye.

Aklımıza gelmişken söyleyelim. Hani Öz Türkçe kelimeler üretiyorduk bir zamanlar. Gıcıklık olsun diye, mizah severler birleşip kelimeler üretip, bunu TDK’ na maletmek istemişlerdi: “ Göksever avrat” diye. Diğeri de “ Yer sever avrat” diyerekten.

Bunlardan yer seven, yani karadaki hosteslerden bahsedeceğim kısaca. İzmir’de bir gazetede “ Gece yarısından sonra çalışanlar ne yapıyor?” seri röportajımda, geceyarısından sonra son seferlerini yapmakta olan otobüs garajına gittim.

Otobüslerde, kıyasıya otobüs hostesi çalıştırma rekabeti vardı. Uçucu hostes kıyafeti özenilmişti. Kepleri, florları vardı.

Otobüs garaja girip, yolcularını boşalttıktan sonra hostesine gider ve aç boşalt bakalım ceplerini derdim. Açar gösterirdi de. Cepten, “hatıra tespihler, bir sürü telefon numaraları ve adresler çıkardı. Vücudunda da morarmağa henüz yeni başlamış morumsu lekeleri olurdu. Açıp kağıtları, birlikte okur, not alırdım. “Elin oğlu neler demiş” diye. Ühüüüü!

Anlattığım, yer sever avratın hikayesiydi. Şimdilerde havaalanlarına girmek zor. Onun için böyle işleri bıraktım. Ekiden yolcumuzu, aprona girer, uçak merdiveni dibinden uçağı ve yolcumuzu el sallayarak uğurlardık.

Neyse lafı uzattık. Nerde kalmıştık? Yolcuların enteresan sorularındaydık: İşte bunlardan Virgin Atlantic Hava Yollarının, 3 bin kabin memuruyla gerçekleştirdiği anketteki sorular:

Barbie bebeğime masaj ayarlayabilir misiniz? Pilot türbülansı durdurabilir mi? Duşları gösterebilir misiniz? Çocuklarımı oyun odasına götürebilir misiniz? Uçakta McDonalds var mı? Gözlüğümün camı düştü, bulabilir misiniz…Şu peçeteyi, camdansilkeleyebilir misiniz? Çocuğuma kurabiye yapmak istiyorum, mutfağıgösterebilir misiniz? Camıbiraz açabilir misiniz? Motorlar çok sesçıkarıyor, kapatabilir misiniz? Hele bu son ikisi, istek listelerinin başında yer alıyor. Daha neler.