Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hiçbir seçimde bu kadar entrika olmamıştı

Hiçbir seçimde bu kadar entrika olmamıştı
 

Bugün MHP’ye yönelik tehdit-şantaj günü... Henüz Bahçeli’ye tanınan süre dolmadan, aynı kaynaktan MHP yöneticilerine dair yeni bir uyarı gelmiş.

Demokratik ortamlarda böyle olayların cereyan etmesi elbette rastlanılacak bir manzara değil. MHP’ye yönelik eylemin tarzı da MHP’nin geçmişi ve sosyal yapısıyla birebir uyumlu.

Herkes ne olacak diye merak içinde beklerken, bu tür davranışların artık bizde olmaması gerektiğini de bir kere daha belirtmemiz lâzım.

Öte yandan “kaset” olaylarının Ak Parti’den kaynaklandığını iddia edenler de kendilerince daha farklı bir bekleyiş içindeler.

Şunu unutmamak gerekir ki, ilk bakışta CHP ve MHP’nin, kendilerine âdeta düşman ilan ettiği Ak Parti’den böyle bir saldırı beklemeleri doğalmış gibi görünse de, bu yapılanların kime faydası, kime zararı olduğunu azıcık düşündüğümüz zaman, o kadar kolay karar veremeyiz.

Başta Baykal’ın CHP genel başkanlığından ayrılması olmak üzere, şimdi de MHP’nin Devlet Bahçeli dışında bir “ülkücünün” yönetimide seçimlere katılması, herkes de bilir ki en çok Ak Parti’ye zarar verecektir.

2007 seçimlerine DSP’yi de yanına alarak -yani bir anlamda “sol”u bütünleştirerek- katılan Baykal, % 20.88 oyu ancak toplayabilmişti.

Şu anda CHP yetkilileri % 30 bandını bile beğenmeyip kendilerine % 40’ı hedef seçebildiklerine göre, bu aradaki fark sadece Deniz Baykal’ın genel başkanlıktan ayrılmış olmasından kaynaklanıyor.

Peki burada Ak Parti’nin kârı mı var zararı mı var?

Aynı şekilde Bahçeli’ye karşı bazı ülkücü kesimlerde kırgınlık olduğu, özellikle referandum sürecinde bunun ortaya çıkarak ülkücülerden bir kısmının “evet” oyu verdiğini cümle âlem biliyor.

Bahçeli’nin gitmesi, yerine bir başka “ülkücü”nün gelmesi halinde MHP oylarının artacağı kesin değil mi?

Peki bütün bu gerçekler karşısında Ak Parti’nin harakiri yapar gibi “kaset”işleriyle uğraşması mümkün mü? Değil...

*****

Bugünkü gazetelerin siyasi manşetlerine MHP’nin "genel merkezimiz önünde bir araç ortam dinlemesi yapıyor" iddiasının yalan çıkmasıyla başlıyoruz.

Bugün gazetesi “Bahçeli’yi Kim Yanılttı?” manşetiyle vermiş haberi.

Bir internet sitesinden alınan Almanya’da satışa çıkarılmış bir araca Türk plakası montajlanarak ortaya çıkan resmin sahte çıkması gerçekten inanılır gibi değil. Komplonun böylesi de artık ne bileyim biraz komedi gibi...

Star gazetesi de “Takip İddiası Kamera Şakası” diye manşetten vermiş haberi... Barajı aşacak 3 siyasi partiden biri olan MHP’nin bu acıklı durumlara düşmesi gerçekten üzücü..

*****

Akşam gazetesi “Kavga kaset Son Anket” başlığıyla yenin bir kamuoyu araştırmasının sonuçlarını vermiş. İKSara’nın 5-12 Mayıs tarihlerinde yaptığı araştırmaya göre Ak Parti 43-45,5; CHP 28-30,5 ve MHP 11,8-13,1 oy alıyormuş.

*****

Diğer manşetlerde ağırlıklı olarak Başbakan Erdoğan’ın Amerikan büyükelçisiyle helikopter pistinde yaptığı görüşme var. Pek alışık olmayan bir tarzda geçen görüşmede dış politikayla ilgili konuların görüşüldüğü sanılıyor.

*****

Kemal Kılıçdaroğlu’nun desteksiz atışları sürüyor. Kamuoyunu yanıltıcı, şüphe uyandırıcı öyle şeyler söylüyor ki, sonradan istediğiniz kadar siz onu düzeltmek için uğraşın durun. O atışını yapmış ve seçmenleri üzerinde ses getirmiş oluyor.

Politik ahlâk, dürüstlük ve etik açıdan elbette tartışılabilir bir durum. Ancak seçim öncesi seçmenler üzerinde etki bıraktığı kuşkusuz. Geçici de olsa CHP’yi ve CHP’lileri sevindirdiği kesin. Ancak gerçekler ortaya çıktığında güven vermeyen bir lider durumuna düşecek.

Başbakan da bunu anlatmaya çalışıyor güya ama, sözleri olayların arka planını bilmeyenler için sanki bir hakaret, en azından seçim taarruzu gibi anlaşılıyor.

Dün Bolu’da yaptığı konuşmadan alıntılarla Türkiye gazetesi “Vesikalı Yalancı”, Yeni Şafak gazetesi de “Mumsuz Yalancı” manşetleriyle bunu dile getirmeye çalışmışlar.

*****

Şimdi de seçime 26 gün kala 1991 seçimleri öncesi neler yazılmış, 25 Eylül tarihli Milliyet gazetesine bakalım:

Sürmanşet “Partilerde Liste Şoku”.. Aday listeleri açıklanmış ve her zaman olduğu gibi, her partide istediği sırayı alamayan bir sürü küskün milletvekili çıkmış ortaya...

ANAP’ta ikinci sıraya yerleştirilen tek bakan Adnan Kahveci olmuş. Milletvekillerinin % 80’i alt sıralarda kendilerine yer bulabilmişler.

SHP’de Baykalcı krizi doğmuş. Kontenjan dağılımını beğenmeyen Baykalcılar huzursuzluk yaratmışlar. Birgen Keleş istifa etmiş. Parti meclisinin istifası bile gündeme gelebilirmiş.

DYP Genel İdare kurulunda sıkıntılar yaşanmış. Memduh Yaşa ve Tevfik Ertüzün seçim bölgelerine itiraz etmişler 3 milletvekil listeye girememiş.

Üçlü ittifak, son anda YSK kapısında kavgalı şekilde de olsa gerçekleşmiş. Erbakan Konya’dan, Türkeş Yozgat’tan, Edibali de Kayseri’den aday olmuşlar.

*****

Özal Tam Taraf

Cumhurbaşkanı meydanlara çıkıp DYP’yi hedef almış. Palavracılara inanırsanız başınıza felâket gelir, demiş.

Her Yaşa Emeklilik

Nasıl bir Türkiye sorusunu cevaplandıran liderlerden Erbakan, iktidarımızda her vatandaş istediği zaman emekli olabilir, çalıştığı süreye yaşına kabiliyeti ve tahsiline göre de emekli maaşı alabilir, demiş.

Koalisyon Sorunları Kötüleştirir

DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, 20 Ekimde tek başına bir partinin iktidar olmasını istedi.

Ecevit’in 1700 Adayı Var

DSP’nin milletvekili aday listesi bugün açıklanıyor. Rahşan Ecevit aday değil.

*****

Bugünlük de bu kadar. Yarın yine birlikte olabilmek umuduyla...

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..