Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '08

 
Kategori
Anılar
 

Hıkkale, hıkkale anılarım...

Hıkkale, hıkkale anılarım...
 

Kızılırmak'da sandal sefası Gamzem ve ben


Çocukken kiracı (kimyacı ) olcağım diye direttiğim meslek lisesine kontenjanla girmiş ve çok severek okuduğum okulu eh işte bir diplomayla bitirmişim. Daha 16 yaşındayım hayatın bana ne getireceğini bilmeden üniversite sınavına girmişim. KKÜ.Keskin MYO kazanmışım.

Sırf '2 Yıllk Okul hıh nolcak ki o okuldan' diyenlere inat Kırıklalenin yolunu tutmuşum. Köyün içinde, önünde köy pazarı açılan, sonradan bir kısmı okul, bir kısmı erkek yurdu haline gelen 4 katlı bir bina. Benim gibi 10-15 tane inaçı keçi aile büyükleri ile beraber, okulun kapısının önünde oturuyorlar.

Babam okulu görünce ‘Gel kızım dönelim Ankaraya söz seni dersaneye yazdıracağım. Bir sene sonra girersin üniversiteye hadi gidelim kızım’ dedi.

Ben o dönemlerde tam asi yaşlardayım ya ‘Hayır baba ben bu okulda okuyacağım’ dedim ve ayaklarımı yere vura vura baba ma bu isteğimi kabul ettirdim.

2 yıllık okul hayatımın en güzel arkadaşlıklarını orda yaşadım. Hıkkale hıkkale diye bağıran dolmuşcu seslerini , o her sabah çok sevdiğim arkadaşım Gamzem ile beraber bağıra, bağıra Yıldız Tilbe şarkıları söylemeyi çok özlüyorum. Yurtda ranza da yatmayı, gencecik kalbimizle sekiz genç kızın birbirini ayakta tutmak için elinden geleni yaptığı o çok güzel, temiz kalpli BAYSEN+HG grubumu çok özlüyorum.

Hepimiz başka başka karekterleriz değişik illerden gelmişiz. Babam beni yurda bıraktığında üstümde yatacak bir geceleğim bile yoktu eğer bugün yurt da kalmazsan yerin başkasına kalır dedikleri için dönemedim Ankara'ya
Ailemden ilk ayrılışım. Babam garibim arkasına baka baka gitti o gün ama güveniyordu kızına başarabilirdi.

Baysen+hg

Başak : Benim yani daha 16 yaşında Ankara'dan geldim. Kara- mara sesiz sedasız bir kış işte.

Ayşe :Bolu'nun mudurnu ilçesinden geliyor. Köylü güzeli yani.

Yıldız :Hatay’dan gelmişti garip ama sevimli bir şivesi vardı.Gözleri çok güzel...

Sibel: Muğla köyceğiz güzeli uzun boylu ve zarif bir güzel.

Elmas :İstanbuldan gelmiş ama karadenizli çok hanımefendi konuşurken bazen utanır ve yanakları kızarır.

Nida : Tarsusdan gelmiş biraz karışık bir kız ama çok candan kısa ufak tefek birşey.

Hafize : İskenderundan gelmiş. Hoş hatun, güzel kız yani bayılırdım onu sinir etmeye.

Gamze : Adanadan gelmiş. İçimizde o döneme göre en modern olan, sesi çok güzel, neşe kaynağımız.

Hepsini çok özlüyorum. Bu satırlara yazmakla sığmayacak kadar çok güzel anılarımız oldu. Zamanım el verdikçe yazacağım inşallah. Hepimiz evlendik ve çoluk çocuğa karıştık. Herbirimiz başka şehirlerdeyiz. Hani erkeklerin askerdeki arkadaşları çok kıymetli olur ya anlata anlata bitiremezler. İşte bizimde arkadaşlığımız aynen öyle. Gerçi hepsiyle görüşemiyorum ama yinede hepsini çok seviyor ve özlüyorum.


Sevgilerimle...

 
Toplam blog
: 164
: 4548
Kayıt tarihi
: 26.03.08
 
 

Hayatı sevmek ve düzgün yaşamak isterken bulurum kendimi. Yaşamın bana verdikleriyle yetinmeye çalış..