Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '07

 
Kategori
Psikoloji
 

İçimizdeki gardiyan greve giderse intihar eder miyiz?

İçimizdeki gardiyan greve giderse intihar eder miyiz?
 

"Bir intihar vakti çalarsa kapı

Buyur edemezsin aşkı

Yarım kalmış ölümler birikmişse hesapta

Keser veresiyeyi Azrail..."

İçimdeki gardiyanın "Yeter artık!" deyip greve gittiği bir anda bilmediğim bir dilin sözcükleriyle bilmediğim bir alfabeyle yazmışım bu dizeleri, geçenlerde notlarımı karıştırıken buldum ve düşündüm ve sordum: "İçimizdeki gardiyan greve giderse intihar eder miyiz?"

Bilinçaltımız içi kedi dolu bir çuvaldır. Bu çuvalın içindeki kediler sürekli birbirini tırmalar. Siz istediğiniz kadar o kedileri seks mamasıyla, gurur sütüyle, başarı ciğeriyle doyurun; bu kedilerin boyunlarının altını saatlerce okşayın, onlara güzel şarkılar söyleyin; o yaramaz, nankör kediler sürekli hırlar, tıslar; birbirni tırmalar. İşte içimizdeki gardiyan bizi bu kedilerden korumakla görevlidir.

Bilinçaltımızda öyle canavarlar vardır ki bu canavarlardan kendimizi korumak için çocukluğumuzdan itibaren hepimize bir gardiyan verilir, hepimiz kendi kişiliğimize göre bu gardiyanı eğitir, şekillendirir ve çalıştırırız.
Bu gardiyan bizi kötü oğlanlardan, yaramaz kızlardan, kötü amcalardan, kötü arkadaşlardan korur; bu gardiyandan sıkıldığımız zaman, onu kovmak isteriz;ama başaramayız.İşte, kaçamak dediğimiz eylemleri gardiyanımızı uyuttuğumuz zamanlarda gerçekleştiririz.

Gardiyanımıza öyle hor davranırız, onu öyle aşağılarız ki zavallı gardiyan bazen bize kızar, greve gider.
Bunalım dediğimiz, depresyon dediğimiz anlar aslında gardiyanımızın grevde olduğu anlardır. Karısını döven adamın savunması şöyledir: "Ne yapayım, kendimi tutamadım." Aslında gardiyanı bakkala gönderip o arada halledivermiştir adam işi.

Bazen gardiyanımızın grevi uzun sürer, kediler çuvaldan çıkar birbilerini değil de bizi tırmalamaya başlar.(Ha bu arada hemen ekleyeyim: Sayfamdaki fotoğrafta kucağımda gördüğünüz kaplan çuvaldan kaçan kedilerden biridir, benim çuvalımda da kaplanlar varmış. O fotoğraf içimdeki kaplanı sakinleştridiğim bir anda çekilmiştir.)
İnsan beyni kendini ve bedeni korumak için öyle silahlarla mücehhezdir ki bu kediler bile bize bir şey yapamaz. Böyle anlarda başka mekanizmalar devreye girer ve bizi korur. Bunlardan biri: "Üstüme gelmeyin, intihar ederim."dir. Bu silah işe yarar. Çevremizdekiler elbirliğiylre kedilerin beslenmesi, sakinleştirilmesi işini üstlenir. Bu da bizim asalaklığımızın bir başka versiyonudur. Sanki intihar etmek çok kolay bir şey de...

Küfelik oluncaya kadar içilir, sağa sola telefonlar edilir, veda konuşmaları yapılır, hatta intihar mektupları yazılır, biraz cesursanız bir kutu hap içilir; ama biraz sonra bu da itiraf edilir, hastaneye gidilir, mide yıkanır vs...Bu dünyadaki görevinin bittiğini, insanlara verecek bir şeyi kalmadığını düşünerek intihar edenleri bu gruplandırmanın dışında tutuyorum; onlar daha derin bir yazının konusudur.

Neyse efendim, içimizdeki gardiyan greve giderse intihar filan etmeyiz. Bir süreliğine hapishaneden kaçmış oluruz, dışarısının hiç de tekin olmadığını görüp tıpış geri döneriz; işte ortada böyle birkaç dize kalır.

"İyi hoş da intihar edenlere ne diyeceksiniz?" diye sorarsanız cevabım şudur: İnsanın hapsolduğu yer, sadece kendisi değildir; ailesi, çevresi, arkadaşları...Aslında bu unsurların hepsinde birer gardiyan vardır; işte o gardiyanlar da greve giderse iş kötüdür. Bu yüzden derim ki: Çevremizdeki gardiyanlar eksik olmasın, onları küstürmeyelim.

 
Toplam blog
: 114
: 1620
Kayıt tarihi
: 01.08.07
 
 

1964'te Ankara'da doğdum. Meslek lisesinin elektrik bölümünü bitirip fabrikada ve şantiyede çalıştım..