İdlip Operasyonu, Fırat Kalkanı Harekatı'nın Bir Devamıdır; Hedefi de, Afrin'in Kuşatılmasıdır...

BÖYLECE, ABD'NİN ,TAŞERON OLARAK KULLANDIĞI PYD/YPG'NİN, AKDENİZ'E ÇIKIŞI OLACAK  BİR "TERÖR VE PETROL KORİDORU" TESİSİNİN ÖNÜNE GEÇİLMİŞ OLACAKTIR...

*

Önce şu hususu belirtmek isterim...Her ne kadar, bazı ilgililer, İdlip(b) Operasyonu'nun özel bir harekat olduğunu söyleseler de, ben öyle düşünmüyorum...

Bu Operasyon, en azından, Fırat Kalkanı Harekatı'nın bir devamı, ikini bir safhası ya da "bir diğer cephesi" olarak nitelenebilir... Çünkü bana göre, Fırat Kalkanı Harekatı, amacına tam ulaşamamış ve elde edilmesi gereken iki önemli hedefi ele geçirememiş / geçirmemiştir...

Bu harekatın genel amacı, Fıtrat Nehri'nden İskenderun Güneyine kadar bir bölgeyi DAEŞ'ten ve PYD(YPG)'den temizlemek ve kontrol altına alınan bu bölgeyi "Güvenli Bölge" haline getirmekti... Ancak, Fırat Kalkanı Harekatı ile bu amaç tam olarak sağlanamamış / sağlanmamıştır. Ancak, Cerablus ile Afrin arasındaki derinliği fazla olmayan bir bölge kontrol altına alınabilmiştir. Batı'da, hemen Hatay sınırımız bitişik "Afrin" ve Fırat Nehri'ne sırtını dayamış "Münbiç" kontrol altına alınamamıştır...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kim bilir, belki bu nedenle, "Fırat Kalkanı Harekatı ile kendimize bölgede açtığımız alanı, şimdi İdlip'in güvenliğini sağlamaya yönelik yeni bir adımla daha ileriye taşımanın gayreti içindeyiz" demiştir.

*

ABD'nin İlk "Kürt(Petrol) Koridoru Planı İflas Ediyor...

Çünkü, ABD, Rakka Operasyonu öncesi bir zamanda, Münbiç'teki PYD(YPG) unsurlarının Fırat'ın doğusuna çekileceği sözü vermişti...Ama, bunu yapmadığı gibi, Türkiye'nin herhangi bir müdahalesini önlemek için de, buraya ABD askerleri göndermiş ve bölgede ABD bayrağı göstermişti...

Bu arada Afrin'i kontrol altında tutan PYD(YPG) güçleri de, doğuya doğru ilerleyerek elde etmeye çalıştıkları dar bir bölge ile Münbiç'e bağlanmak istediler... Ama, ÖSO(Özgür Suriye Ordusu) ve diğer muhalifler bu ilerlemeyi ve birleşmeyi önlediler...

Böylece, ABD'nin, ilk önceki amacı, hem Irak'ın hem de Suriye'nin kuzeyinde bir "Kürt Bölgesi" ve Musul petrolünü, Akdeniz'e akıtacak bir "petrol koridoru" oluşturmak amacı bir anlamda iflas etmişti.Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekatı'nın başlatmasının başta gelen nedenlerinden biri de zaten buydu.

*

ABD, Türkiye'yi Bir "Kürt(terör) ve Petrol Koridoru" ile Çevrelemekten Vazgeçmiyor...

Ancak, Türkiye de, sınır güvenliği ve sınırından "düşman siyasi yapılanmaları istemediği" için, buna karşı çıkıyor... Bu nedenle de, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasını;  PKK'nın Suriye kolu olan ve ABD destekli taşeron PYD(YPG) gibi terör örgütlerinin bölgeden temizlenmesi istiyor.

İdlip Harekatı ya da Operasyon ile, Afrin güneyden kuşatılmış olacağı için PYD/YPG'nin, Kobani ve Münbiç hattı ile Afrin'e ulaşılmasının da önüne geçilmiş olacak... Yani, güneyden kuşatılan ve doğudan destek alamayan Afrin, bana göre kendiliğinden düşecektir...

Böylece, ABD'nin, Suriye'nin kuzeyinden; yani Türkiye'ni güneyinden Akdeniz'e ulaşacak ve Türkiye'dekine alternatif bir "enerji koridorunun" tesisinin de önüne geçilmiş olunacaktır...

Rusya da, hava ve kara üslerinin bulunduğu Lazkiye'ye komşu olması nedeniyle İdlip'te, ABD destekli PYD(YPG)'nin yerleşmesini istemiyor...

*

Bölgedeki Durum Üstünlüğü, Şu Anda ABD ve Yandaşlarında Değildir...

Özellikle, "Fırat'ın batısının, oyun kurucular": Türkiye, Rusya ve İran'dır... Bu durumun ABD'nin hiç hoşuna gitmediği malumdur; ama yapabileceği başka şey yoktur... Durumu kabullenmek zorundadır...

- Türkiye için başta gelen konu, "sınır güvenliği" ve "sınırlarına bitişik düşman siyasi yapılanmaların" olmamasıdır...

- Rusya için ise, önde gelen hassasiyet, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması ve bölgedeki askeri ve ekonomik çıkarlarıdır.

"İdlip Harekatı" ya da "Operasyonu" hem Türkiye'nin hem de Rusya'nın hassasiyetlerini gözeten bir sonucu hedeflemektedir... Bu nedenle de operasyon,Türkiye ve Rusya'nın alanda işbirliği ile devam edecektir.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İdlip'in içinin Türkiye, dış tarafı ve sınırlarının ise Rusya tarafından korunacaktır" demiştir. Bu durum, Türkiye, Rusya ve İran arasında süregelen Astana Süreci'nin, Suriye'de "çatışmasızlık bölgelerinin" tesisi kararının bir gereğidir.

Bu operasyonda, Mehmetçiklerimizin fiili olarak çatışmaların içinde olmayacağı söylenmektedir. Umarız öyle olur...

cdenizkent