Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '08

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

İğneada’ya kıyılmamalı...

İğneada’ya kıyılmamalı...
 

Limanköy feneri/İğneada


Kırklareli ili sınırları içinde Trakya’nın Karadeniz kıyısında zengin doğal güzelliklere sahip bir kasaba var. Adı İğneada. Karadeniz’in denizi ile Trakya ormanlarının kucaklaştığı bir noktada bulunan İğneada çok özel bir ekosisteme sahip. Birçok biyolojik türü bünyesine barındıran ve dünyada sadece 3 yerde bulunan longoz ormanlarına sahip bir belde burası.

Sanayinin gelişmesi yüzünden Avrupa’da sadece Polonya’da az bir miktarda kaldığını ve ülkemizde sadece İğneada’da bulunduğunu belirtmek gerek.

Derelerin denizlere döküldüğü yerlerde yoğun ormanlar vardır. Dere ağızları yağmurların azaldığı mevsimlerde dalgaların denizden getirdiği kum ve çakıllarla kaplanır. Böyle olunca dere suları birikerek geri döner ve orman tabanına yayılır. İşte bu ormanlara longoz (subasar) ormanları denir. Buralarda hayat çok zengindir. 150 tür kuş, 18 tür memeli, 9 tür sürüngen, 5 tür kurbağa, 14 tür otsu bitki çalı, 18 tür ağaç ve mersin balıkları birlikte yaşar. Bunun içindir ki Dünya bankası tarafından sürdürülebilir doğal kaynaklar projesinde koruma kapsamı içerisine alınmıştır.

Bunu yanı sıra, burası aynı zamanda pek çok kuş türünün göç yolları üzerinde bir konaklama noktası. Yılın belirli zamanlarında gümüş martı, karabatak, su tavuğu ve yaban ördeklerini ağırlıyor. Göç zamanlarında binlerce leyleği burada bir arada görmek mümkün. Gür Istranca ormanları, sansar, tilki, tavşan, karaca, geyik, domuz gibi pek çok hayvana yaşama alanı sağlıyor.

İğneada yüzü Karadeniz’e dönük Bulgaristan’ın hemen yanı başında küçük bir balıkçı kasabası . Herkesin hayal ettiği türden.

İğneada koyunda oltayla balık avlayabilir en güzel mezgitleri tutup akşama güzel bir ziyafet çekebilir, yelkenle ya da kürekle denize açılabilir su kayağı ya da diğer su sporlarını yapabilir ya da yüzebilirsiniz.

20 km. uzunluğundaki geniş sahili, dalgaların çıkardığı hoş bir müzik eşliğinde, keyifli yürüyüşler yapmanıza oldukça müsait. Bu yürüyüşlerinizde dalgaların toplayıp sahile bıraktığı çeşit çeşit deniz kabuklarını da görebilir ve toplayabilirsiniz.

Sarkıt ve Dikit yönünden çok zengin olan güzelim bir doğa harikası olan Dupnisa mağaralarında, damlayan su seslerinin çıkardığı seslerin eşliğinde oldukça heyecanlı ve bir o kadar da keyifli geziler yapabilir, maceracı ruhunuzu tatmin edebilirsiniz.

150 yıl önce Romanya’dan gelen göçmenler Türkiye’nin batı ucunda bulunan bir fenerle karşılaşırlar. O zamanlar da o fenerin yöneticiliğini yapan fener bekçisi gelenlerden yalnızlığını paylaşmaları için bu fenerin çevresinde yerleşmeleri ister ve zamanla Limanköy oluşur. Aynı fener günümüzde de denizcilere kılavuzluk etmektedir.

Yakın bir zamanda okuduğum bir gazete haberi beni şoka çevirdi. Bunun üzerine ben de bu blog yazısını yazmaya karar verdim. Bu güzelim doğa harikası beldede , yukarıda anlattığım güzelliklerine balta vuracak bir proje uygulanmaya karar verilmiş. Vize’deki çimento fabrikasının ihtiyacını karşılamak için yük tahliye limanı yapılacakmış. Limanköy’ de kurulacak olan dolgu alanı ve iskele projesine Çevre ve Orman Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Kırklareli Valiliği ve Demirköy Kaymakamlığı onay vermiş. Liman, Vize’deki fabrikanın ham madde ve yakıt için kullanacağı kömürü boşaltmak ya da imal ettiği çimentoyu ihraç etmek için kullanılacakmış. Limanköy Su Ürünleri Kooperatifi üyeleri, avukatları aracılığı ile Edirne İdare mahkemesine başvurup yürütmenin durdurulması talebinde bulunmuşlar. Uygulanacak projenin İğneada’nın ekolojik dengesini bozacağına ve çok büyük bir deniz alanını kaplayacağından ve bunun çevre yasasına aykırı olduğuna dikkat çekmişler. Bu yüzden tüm deniz sporlarının, yelkenliyle ve kürekle denize açılmanın yasaklanabileceğine ve eko turizme darbe vurulabileceğine, İğneada’da belirgin bir iş potansiyelinin artabileceğine buna karşın çevreden ve doğal zenginliklerinden götüreceklerinin daha fazla olacağı bildirilmiş.

Çevre bilinci taşıyan hiç bir kimse böyle bir katliama izin veremez. Şimdiye kadar ülkemizde bir çok doğal zenginlik bu şekilde yok edildi. Ülkeyi yönetme görevini üstlenmiş siyasetçilerin, bu yurdun doğal zenginliklerini korumak, geliştirmek adına alacağı kararlar ve uygulayacağı projeler en önemli görevleri arasında olmalıdır. Umarım bu konu hakkında uzman kişilerin yapacağı uyarılar dikkate alınır ve İğneada’mıza ve bunun gibi pek çok doğal servetimize kıyılmaz..

AÇIKLAMA: Bu bloğu yaklaşık bir yıl önce yazmıştım. Birkaç gün önce yine bir gazete haberinde davanın sonuçlandığını okudum. Mahkeme kararını doğadan yana vermiş, İğneadalı balıkçılar bu duruma onay veren Çevreye Etkiyi Değerlendirme (ÇED) raporunu iptal ettirmişler. İğneadanın doğasına vurulacak darbe böylece engellenmiş oldu. Duyarlı doğaseverlere teşekkürler.

18/1/2010

AÇIKLAMA : Bugünlerde ise tüm Trakya halkı, İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı’nın bitişiğinde orman arazisine yapılması planlanan ithal kömürle çalışacak termik santralin yapılmaması için mücadele veriyor.

 

Bu porje TEMBA Elektrik Üretim A. Ş. tarafından Kırklareli İli, Demirköy İlçesi, İğneada Beldesi, Beğendik Köyü sınırları içerisinde 500.000 m2 Orman Arazisinde planlanan 1.232 MWm/1.200 MWe kurulu gücünde Entegre Termik Santralidir. Proje alanı Bulgaristan sınırına 3,2 km, İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı’na 6.5 km uzaklıktadır. Denizden temin edilecek Soğutma suyu tekrar denize deşarj edilecektir. Santralın işletilmesi sırasında yakma sonucunda oluşan uçucu ve yatak külü dışarıya verilememesi durumunda santral alanı içerisinde depolama alanında depolanacaktır.

 

Tüm bilimsel araştırmalarda santralın baca gazının etrafı olumsuz etkilediği, küllerin depolanmasının ne büyük felaketlere yol açtığı açıklanmaktadır. Kömür santrallerinin cıva kirliliğine sebep olduğu, küçük partiküller ve radyasyon nedeniyle gerçekleşen hastalıkların kaynağı haline geldiği, kömürün yanması sonucu açığa çıkan atığın zehir olduğu gibi tespitlerde bulunulmuştur.

 

Termik Santral için düzenlenen ÇED toplantısında, duyarlı vatandaşlar ve çeşitli sivil toplum kuruluşları ‘Termik Santral’ istemediklerini belireterek toplantının yapılmasını engellediler.(kaynak:internet)

 

Umarım daha önceki yıllarda olduğu gibi bu sefer de doğa katliamının önüne geçilir kazanan doğal hayat olur.

 

Meltem Şahin 1/11/2012  

 

 

 
Toplam blog
: 20
: 7034
Kayıt tarihi
: 05.04.07
 
 

Okumayı seviyorum. Okudukça geliştiğimi, geliştikçe de kendimi ifade etmek istediğimi farkettim. ..