İguş'un Varsa Derdim Yok Diyemezsin

Bir iguana sahibi olmanın en zevkli yanı, onu satın almakmış...

Hayır, almışlığım yok, alan biri böyle sızlanmış.

Aslında ne satın aldığını satıcı ile konuşurken değil, internete girince anlamış.

İguana besleyenlerin ve meraklılarının söyledikleri ilk cümle "Biliyor musunuz köpek beslemekten çok daha zor ve zahmetli bir işe kalkıştınız".

Oysa satıcı "Gayet basit, marulla besleniyor" demiş satarken.

Bu kalkışmanın bir eziyet olduğundan yola çıkarsak, epeyce uzun süreceğini de bilmeliyiz.

Zira bir iguana 18-20 yıl civarında yaşayabiliyor...

Üstelik alındığında minik ve sevimli bir ejderha iken, zamanla boyu 2 metreye ulaşabiliyor.

İguana, tropikal iklimde yaşamını sürdürebilen iri bir kertenkele türü...

Yani bizim memlekette (TR), hele de İstanbul'da kışın hayat onlar için çok zor, hatta öldürücü...

Mutlu-mesut bir iguanaya sahip olabilmek adına çözülmesi gereken ilk mesele bu.

Kalorifer yakınına yerleştirmekle de halledilemiyor maalesef; mutlaka elektrikli ısıtma taşlarından gerekiyor.

Kertenkele deyip geçmemek lazım, her canlının sindirim sorunları olabilir ama bu iguanalar için bir yaratılış meselesi...

Yediklerini sindirebilmeleri için karınlarını bu sıcak taşlara yaslamaları şart.

Bir diğer olmazsa olmaz da UV aydınlatma olayı...

Hem gece, hem de gündüz için ayrı ayrı UV ışığı yayan ampul alma zorunluluğu var...

Zira deri ve kemikleri için gereken güneş ışığını bu lambalar tedarik ediyor, sindirimlerine de yardımcı oluyor...

Ve bu lambaların sabah-akşam değiştirilmeleri gerekiyor.

İçerisinde bulunduğu akvaryum ya da terrariyumun belli bir nem oranında olması da kaçınılmaz şartlardan biri...

Bunun için nemlendirici bulundurulmalı ve sık sık derisine fısfıs ile su sıkılmalı.

Su ihtiyaçlarını genellikle kayaların, yaprakların üzerinde biriken nem damlacıklarından sağlıyorlar...

Ayrıca bir su kabı sürekli bulundurulmalı ve her gün yıkanıp temizlenmeli...

Su kabı, yıkanma kabından ayrı olmalı...

Çünkü tuvaletini çoğunlukla banyo esnasında yapmayı seviyor ve sonrasında bu suyu içmemesi gerekiyor.

İguanalar tamamen otçul besleniyorlar...

Lâkin, saldım çayıra tekniğiyle değil tabii ki...

Marul, roka, tere, hindiba, radika, ebegümeci, turp otu, dut yaprağı, papaya, japon gülü ve yenidünya (tatlı olacak) severler...

Bunlardan verilecek, yediğini yiyecek, yemediği önünden alınacak...

Zira beklemiş olan yeşillikten zehirleniyorlar ve bu işin sabahları erkenden yapılması lazım geliyor.

Haftada bir büyük banyo yapması ve bunu sahibi ile yapması tavsiye ediliyor...

Banyoya girer girmez tuvaletini salıverecektir; bu su boşaltılıp, ikinci bir su yapılmalı...

Birlikte banyo olayı iletişim için hayli önemli...

Çünkü iguanaları köpek gibi eğitmek lazım...

Yabani olmaması için sahibine alışmalı ve zamanla kuralları öğrenmeli; her akşam çocuk gibi karşıya alınıp sevilmeli, konuşulmalı.

Bir de manikür faslı var elbette...

Düzenli olarak iguş'un tırnakları kesilmezse, yanlışlıkla bir yere takıp tümden parmağı kırabiliyorlar ve iguana uzmanı veteriner hekim de oldukça az.