II.Cumhuriyet'in sonu!..

Adı cumhuriyet (halk çoğunluğuna dayalı siyasi rejim) olduğu halde, Türkiye Cumhuriyeti'nin pek de böyle olmadığı, belli bir azınlığın tahakkümünde "oligarşik" bir sistem olduğu su götürmez bir gerçektir.

Atatürk'ün kurduğu I.Cumhuriyetten sonra devlete hakım olan "İnönücü" zihniyet, Tek Parti iktidarı ile, Cumhuriyeti halk çoğunluğu üzerinde totaliter bir yönetim oluşturan "seçkin kadro" ların eline teslim etmişti.

II.Cumhuriyet böyle kuruldu..

Değişen dünya konjonktürüne paralel olarak, Türkiye Cumhuriyeti de halk egemenliğini esas alan Demokratik yapıya geçmeye çalışsa da, her defasında gizli veya aşikar darbelerle yine kendi aslına döndürülmüştü.

Dilimize "balans ayarı" olarak geçen bu tutum, Cumhuriyetin Atatürk sonrası döneminde sürekli tekrar edildi.. Yöntem şöyle işliyordu: Ülkeyi teslim alan Demokratik iktidarları alaşağı etmek için önce, sivil-seçilmişlerin elindeki ülkede sosyal kargaşa çıkarmak, anarşi ve terör meydana getirmek ve böylece halkı "balans ayarı" na ikna ve razı etmek..

Sonra da, kendi yaktığı ateşi söndürmek üzere "iktidara" ve nimetlerine el koymak..

Bu taktik günümüze kadar sürüp geldi. Aslında II.Cumhuriyet bu derin yapılanmaların rejimi olarak kutsandı. Ülkenin sivil ve demokratik kazanımları sürekli budandı.

Ama bugün işler değişmeye başladı. Türk halkı bu temcit pilavı gibi sürekli önüne sürülen "balans ayarı" bahanesini yemiyor artık.

II.Cumhuriyetin kutsadığı "tabu" lar birer birer yıkılıyor bugün. İletişimin bir parmak tıklaması kadar kolaylaşığı, dünyanın bir insan avucuna sığacak kadar küçüldüğü bu zamanda, insanları alışılagelmiş korku ve kutsallar çerçevesine hapsedilmesi zaten mümkün değildir, zamanımızda..

Kelime anlamının çok ötesinde adeta bir "azınlık" ve "imtiyaz" rejimi haline getirilen "cumhuriyet", kendini yenileyerek gerçek anlamına ulaşmak istiyor.

Bu anlam, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün sivil-seçilmiş iradeler tarafından açık ve şeffaf bir şekilde yürütüldüğü çağdaş cumhuriyet rejimidir.

Bugün yeraltı kazılarıyla ortaya çıkarılan silahlar bu, aslında oligarşik ve totaliter, yapının kuyusunu kazıyor..

Kazılan bu çukurlar üzerine çökecek olan, İnönücü Kadroların mumyalayarak halkın önüne çıkardığı ve "işte Cumhuriyetiniz yaşıyor, ona bakıp bize itaat edin!" diye dayattığı II.Cumhuriyettir.

Üçüncü ve gerçek Cumhuriyet, bu yıkılan "mumya" nın üzerine, taptaze ve diri bir rejim olarak inşa edilecektir.

Milletin ve memleketin bekası buna bağlıdır..