Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '08

 
Kategori
Deneme
 

İki kadın da çırılçıplaktı!

İki kadın da çırılçıplaktı!
 

Resim: İçiçe T.Ü.Y.B. Bülent Göncü


Kapının zili uzun uzun çaldı. Ressam kapıyı açmadan bir fırça darbesi daha vurmak istiyordu. Kim geldiyse birkaç dakika daha bekleyebilirdi. Tuvaldeki kadın isterik bir şekilde ressamdan birkaç fırça darbesi daha istiyor, ressam fırçasını sürdükçe etli dudakları daha bir şehvetle aralanıyordu. Bir kez daha çaldı kapının zili. Nihayet açmaya gitti kapıyı ressam.

Kapıda gördüğü şey, onu yerine mıhlamış, rengi al al olmuştu ansızın. Kapıdaki kadın karşısındaki adamın hiç beklemediği biri olmanın sıkıntısıyla dudaklarını önce büzdü, sonra hafifçe ıslattı ve nihayet araladı. ‘’Beklemiyordun beni herhalde’’ diye fısıldadı.

Ressam iki elini yüzüne kapadı ve yüzü elindeki boyalarla rengarenk oluverdi. Ve kadın gülümsedi ressamın bu haline, ‘’işte geldim’’ dedi ve ‘’Girebilir miyim’’ diye sordu. Kadın cevap veremeyecek kadar şaşkınlıkla kapıda dikilip duran ressamı hafifçe iteleyerek içeri girdi ve kapıyı kapadı.

Şimdi ikisi kapının önünde solukları birbirine değecek kadar yakındı. Ressam bir iki adım geri çekildi ve kadın üstündeki uzun mantoyu çıkarıp vestiyere astı. Ve şimdi ressamın şaşkınlığı ile alay eder gibi ‘’beni istemiyor muydun uzun zamandan beri’’ dedi kadın ve ‘’işte şimdi doğduğum gibi karşındayım’’ diye ekledi.

Ressamın dudakları titredi, ‘’evet, hep bekledim ve daha da beklerdim’’ dedi kadına. ‘’ ve ‘’Biliyor musun, senden önce de seninle beraberdim. Şimdi iki sen ile beraberim, o yüzden şaşkınlığım.’’diye ekledi.

Bu kez kadın şaşırmıştı. ‘’Nasıl, yani ben gelmeden benimle olmanı anlayamadım’’ dedi. Ressam bu kez gülümsedi kadına ve elinden tutarak atölyesine götürdü. Atölyeden içeri girerken ressam kadına gözlerini kapatmasını söyledi. ‘’Neden ki? Her şeyimle sana çıplak gelmişken gözlerimi neden kapatacakmışım’’ dedi. Israr etti ressam ve kadın gözünü nihayet kapadı.

Atölyeden içeri girdiler ve ressam gözleri kapalı kadını yavaşça üzeri yumuşak pelürle kaplı geniş koltuğa oturttu. Kadın bedenine değen bu yumuşak tüyler nedeniyle bir an için çok tahrik oldu ve dudaklarını şehvetle araladı.

‘’İşte bu’’ dedi ressam ve öyle kal, birkaç dakika’’. Kadın yine bir şey anlamamıştı ama ressamın dedikleri onu heyecanlandırmıştı ve onun bu net talimatına uymayı seçti. Ressam hemen tuvalinin başına geçti ve yarım kalan şehvetli dudağa birkaç fırça darbesi daha vurdu. Ve nihayet kadına ‘’gözlerini şimdi açabilirsin’’ dedi.

Kadın gözlerini açtı ve gözlerinin büyümesine engel olamadı. Tuvalde kendisi vardı ve tuvaldeki kendisi kendisine şehvetli dudaklarıyla ve gözleriyle bakıyordu. Tuvaldeki kendisi gibi çırılçıplaktı. Ortaya muhteşem bir resim çıkmıştı.

Kadın şaşkınlıkla sordu: ‘’ Sana model olmadığım halde nasıl yapabildin bu resmi. İnanamıyorum. Ben bugün sana model olma kararıyla gelmiştim. İçime hiçbir şey giymeden. Ve sen üstelik bugün benim geldiğim şu anda karşıma beni çıkarıyorsun. Bir mucize olmalı bu. Sanki bir rüyadayım.’’

Ressam ‘’Beğendin değil mi? Beni reddettiğin gün kararımı vermiştim. Seni sensiz de resimleyebileceğime inanmıştım. Bedeninin her noktasını aylarca zihnimde kusursuz bir şekilde yerleştirdim. Ve bugün şu saatte sadece şehvetli dudaklarının parıltısını tamamlıyordum ki, kapımın zili çaldı. Ve sen geldin.’’

‘’Çok düşündüm’’ dedi kadın ve ekledi: ‘’ Bir ressamın hayali seni resimlemekse neden ona model olmayı reddediyorsun? Ve aylarca gece gündüz sana poz verdim tek başıma ve sen yoktun karşımda. Nihayet bugün dedim ki; ‘’Böyle olmaz. Gitmelisin ve ressamın hayalini yıkmamalısın. Gördüğün gibi karşındayım ve üstelik çırılçıplak hazırım. Ve sen hayalini gerçekleştirmişsin.’’

Ressam bir tuvalindeki kadına, bir de koltukta oturan kadına baktı ve ‘’ikiniz de hoş geldiniz’’ dedi.

 
Toplam blog
: 137
: 1054
Kayıt tarihi
: 05.01.07
 
 

1951 İstanbul doğumluyum. Bireysel ve Kurumsal Gelişim Danışmanlığı, Moda Tasarımı ve Marka Danışman..