- Kategori
- Siyaset
İktidara Alternatif Olabilmek
- AKP demokrasi naraları atarak iktidara geldi ve “Ezilenlerin, horlananların sözcüsüyüz” diyerek halktan oy topladı. Gün oldu, devran döndü AKP demokrasi söylemlerinden, ezilenlerin sözcülüğünden vazgeçti. Dış politikada iflas… İç politikada baskı ve sindirme… Çoğunluğa sahip olmaktan ötürü küçük dağları ben yarattım havasına bürünme… Asli sorunlardan uzaklaşıp, sadece kendi meşreplerine uygun düşen ataklara kalkmalar… Sonuç vahim! Hem de tahminlerin ötesinde bir vehamet! Belki de tamiri uzun yıllar sürecek bir onarma çabasına girişilecek.
- Ama nasıl?
- Bu gün ülkede demokrasi alanı boşaltılmış durumda. Bu alanı dolduracak olan bir siyasal parti, iktidara alternatif olabilir. Lakin o alanı dolduracak olan siyasal partinin kim olacağı meçhul. Bu alana yelken açacak olan iki parti var. CHP ve BDP… Milliyetçiliği temel alan bir orijine sahip MHP’nin bu alanın dışında kaldığı malum… Peki ya CHP ve BDP!
- BDP henüz daha yeterli ölçüde kitle partisi olamadı. Ne var ki BDP’yi yabana atmamak gerekiyor. Zira demokrasi alanında en sağlıklı söylemler BDP çevrelerinden dillendiriliyor. Kitle partisi olma yolunda hızlı adımlar atar ve seçimlere kadar HDK (Halkların Demokratik Kongresi) çatısı altında diğer sol hareketlerle birlikte güçlü bir çıkış gerçekleştirirse, umulandan fazla oy oranına ulaşabilir. CHP ise henüz kurultayını yeni yaptı ve tekrardan bir yapılanma sürecine girdi. Örgütlü ve maddi güç bakımından diğer partilere oranla, demokrasi alanına yelken açabilecek en güçlü yapı olarak düşünebiliriz CHP’yi. Özgürlükleri rehber edinen ve bu doğrultuda söylem ve sloganlar geliştirecek bir CHP, rahatlıkla iktidara alternatif bir parti olabilir. Bu saptamayı yaparken toplumun neleri talep ettiğini daha önceki AKP söylemlerinden edindiğimiz izlenimler sonrasında ve 1980 öncesi Ecevit liderliğindeki CHP’nin söylemlerinden hareketle gözleyebiliriz. Devleti halka karşı değil, halkı devlete karşı koruyacak olan bir yaklaşım tarzını benimseyecek CHP, siyaset sahnesinde önünü açabilir.
- Peki ya bu nasıl olacak?
- Bence CHP eksenli can alıcı soru tam da budur.
- CHP’nin değişebileceğine kanaat getirebiliyor muyuz? Devletçi kimliğinden arınıp halka yakın duracak olan bir CHP inşaa edilebilir mi? Tabii ki bu durumu kestiremiyorum. Ama en nihayetinde Kürt sorununu çözerim, üretimi arttırıp, adil bölüşümü sağlarım, özgürlükleri güvence altına alıp, herkesin yaşam tercihine saygı duyarım, adalet sistemini reformize ederim derken, hangi politik yöntemler doğrultusunda bunları gerçekleştirebileceğini de halka anlatması ve halkı ikna etmesi gerekiyor CHP’nin.
- Neden böyle bir yazı yazma gereksinimi duyduğuma gelince…
- AKP’nin son zamanlarda yapılan anketlerde zemin kaybettiği ortada. Oy oranı % 46 seviyelerine geriledi. Bu gerilemede, yaşam alanlarına müdahale, özgürlüklerin kısıtlanması, dış politikada politikasızlık, kürtaj, 4+4+4 olarak bilinen yeni dönem eğitim politikası, dindar nesil yetiştirme gayreti, Çamlıca’ya cami, operaya mescit, Devlet Tiyatrolarına müdahale gibi çıkışlar AKP’nin zemin kaybetmesine neden oldu. Benim kanımca yeni uygulanacak olan eğitim sistemi ise AKP’ye en sert darbeyi indirecek gibi. Konuştuğum ne kadar eğitimci varsa, yeni eğitim sistemine ilişkin hemen hemen hiç bir şey bilmiyor. Bu durumun yeni eğitim-öğretim yılında ciddi sorunlar yaratacağı malum… AKP bu atağında geri adım atmadı. Sanırım kendisini bitirecek altın vuruş yeni eğitim sistemi olacak.
- AKP’nin gelmiş olduğu bu nokta CHP tarafından doğru test edilirse, kendisini iktidara taşıyacak alternatif politikalarında neler olabileceğini ortaya çıkarabilir. CHP bu politikalar üzerinden mesajlarını seçmene aktararak kendisini iktidara taşıyacak kapıyı aralayabilir kanısındayım.
- Toplam blog
- : 1509
- : 1145
- Kayıt tarihi
- : 07.08.07
Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..