Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '15

 
Kategori
Dostluk
 

İletişim kurmak ve mesajlaşma

İletişim kurmak ve mesajlaşma
 

Mesajlaşma karşılıklı konuşmanın yerini asla tutamaz.


Yeni yıldaherkese barış ve huzur dolu bir yaşam içinde, sevdikleriyle birlikte sağlık, mutluluk ve başarılar dilerim. Eskiden yıl başı tebrik kartları kullanırdık. Bayramlaşmalarımız da yüz yüze, çok daha güzel olurdu.

İletişim kurmadabaşarılı olmak  için, önce ailede sonra da okulda devam eden bir süreçten geçilmesi gerekir. Özellikle “eğitim üzerine yazılan” makalelerin, magazin türü yazılara göre az okunduğunu da biliyorum. Bu nedenle, “eğitim için iletişim kurmanın” da çok daha  zor olduğu bir gerçektir.

Çok genel bir konu olan iletişimin, canlılar açısından genel olarak “görme, duyma, dokunma, koklama ve tatma” duyuları ile bazı özel durumlarda da “gönül penceresinden” hissedilerek, bir nevi “telepati” ile yapıldığı söylenir.

Bizler insan olarak hemcinslerimizle, hayvanlarla, çevre ve doğa ile iletişim sağlarken, elbette çağa göre araç ve gereçleri kullanmaktayız. Kovboy filmlerinde gördüyseniz, kızılderililer “dumanla” işaret vererek haberleşmekteydiler. Daha sonraları devreye “güvercinlerin” yanısıra, atlı özel ulaklar, kara, demir, deniz ve hava yolları girdi.

Gelişen teknolojiyle birlikte “telgraf”, “telefon” ve “uydu sistemleri” yerini aldı. Gezegenler arası haberleşmede en yeni sistemler kullanılır hale geldi.

1966-1969 yılları arasında Gazi Eğitim Enstitüsünde öğrenciyken, geceleri evden belki ararlar diye, ankesörlü telefon başında nöbet tuttuğumuz çok oldu. 1970-1975 yılları arasında, Kayseri-Pınarbaşı’ndan (evde telefonumuz olmadığından),  Aydın’daki ailemizi aramak için, karda- kışta PTT binasında 5-6 saat bekleyerek, “yazdırmalı”normal telefon görüşmesinin çıkmasını beklerdik. Çıkmazsa acil durumlarda “yıldırım telefon” görüşmesi yapmak zorunda kalırdık. Bazen görüşemeden de üzülerek  geri dönerdik.

Günümüzdeki teknolojik olanakları düşününce, bir an geçmişe döndüm. Şimdi 7’den 70’e – gücü yeten kerkesin- elinde “akıllı” ya da nostaljik telefonlar var. Ama açıp konuşmak yerine, iletişim için daha çok gençler, facebook, twitter, whats app vb. hesaplarından mesajlaşma yolunu seçmektedirler. Geniş kitlelere ulaşmak için güzel bir “sanal alem”. Büyük bir kolaylık.  “Sosyal medya” da deniyor.

İş hayatında ve telefon edilemeyecek ortam ve durumlarda, elbette mesajlaşma ile iletişim kurulabilir. Ancak, yılda 3-5 kez kutlanan dini ve resmi bayramlar ile evlenme ve yaş günlerinde, aile bireyleri arasında seslerini duymak istedikleri yakınlarından, sadece resimli klişeleşmiş kutlama mesajları almak, özellikle yaşlıları ne kadar üzmektedir,   bilir misiniz?

Oysa insanların karşısındakinin “sesini duyarak” iletişim kurması, karşısındakine değer verdiğinin bir göstergesidir. Ona  moral kazandırır. Ruhsuz, kısaltılmış kelimeler ve küçük sembollerden oluşan, internetten alınan klişeleşmiş ifade dizisi, kişilerin içten duygularının ve sıcak konuşmalarının yerini hiç tutar mı? Hele “grup” ya da “toplu mesajlarla” işi halledenlere ne dersiniz? Bir tıklamayla iş bitti. Nerde –kısa da olsa- özlem dolu sıcak konuşmalar ?

Kanımca, mesajlaşmayı tercih edenlerin çoğunun ya konuşmaya zamanı yok, ya da konuşarak iletişim kurmayı sevmiyorlar, diye düşünüyorum. Belki de yazmak kolaylarına geliyor. Hele “hazır mesajlar” da olunca. Devir değişti, diyorsunuz.

Doğayla  iç içe olarak, çiçeklerle hiç konuşmayı denediniz mi? Gülümsediniz mi onlara hiç? Kesilen bir ağacın haykırışlarını duydunuz mu? Aslında bu kişinin kendisiyle iletişim kurması demektir.

Kardeşimin “Badem” adında bir köpeği var. Kapı arkasındayken, sesimden tanır, karşılaşınca da dans edercesine”kuyruğunu sallayarak” benimle iletişim halinde olduğunu belli eder. Yanıma oturur, patisiyle elime dokunarak, başını okşamamı ister. Bakışarak iletişim kurar, ayrılırken de kapıya kadar uğurlar. İşte hayvan diye tanımladığımız, varlıkların iletişim kurma yöntemleri. İletişim kuramayan insanlara örnek olsun.

Öğretmen-öğrenci iletişimleriniçok yazdım. Öğrenciler kendilerine fiziksel durumlarına göre “şişko, kemik torbası” vb.diye hitap edilmesi yerine, isimleriyle iletişim kurulmasını isterler. Öğretmenlerin de sevgi ve saygıya dayalı  otoritesi ile, not korkusu yerine, öğrencilerini cesaretlendirerek derste iletişim kurmaları hem öğrencilerin, hem de kendilerinin başarılarını arttıracaktır.

Okul yönetiminin de, öğretmenleri ve öğrencileri birlik ve beraberlik içinde, çalışmalarını takdir ederek iletişim kurmaları, okulda huzurlu bir çalışma ortamının sağlanması için gereklidir.

Engelli kardeşlerimizle iletişimde, onların duygularını incitmeden, onları anlamaya çalışarak –durumlarına göre- iletişim kurmaya özen göstermeliyiz.

Günümüzde ulusal ve uluslararası çapta iletişim kurma, yazılı basın ve “sanal alem”dediğimiz, internet ortamında yapılmaktadır. Teknoloji bağımlısı olan kişilerde, bildiğiniz gibi, aile içi iletişimde bile mesajlaşma ön plâna çıkmıştır. İnsanlar işleri gereği “toplantı” veya “konferanslarda” oldukları zaman bile, “mesajlaşmayı” tercih etmektedirler. Bir yaş günü veya evlenme yıldönümü için uzun kuru bir“mesaj “atmak yerine, karşısındakine değer vererek, kısa da olsa sıcak bir konuşmayla kutlamak çok daha iyi olmaz mı?

Öğrencilerin ders işlenirken birbirleriyle “mesajlaşma” yoluyla iletişim kurmaları, ders dinlemelerini engellediği gibi, hem kendilerinin hem de arkadaşlarının başarısını düşürmektedir. İletişim bilinçli olmalıdır. İletişimin bir amacı olmalıdır.

Evde iletişim konusuna gelince;

Bireyler iletişim kurmadan anlaşamazlar. Aile fertleri genelde geceleri biraraya gelirler. Hiçbir eğitici ve öğretici yanı olmayan, bağımlılık yapan TV. dizileri ve ellerinden düşürmedikleri “akıllı telefonları” ile, ailedeki bireylerin birbirleriyle sağlıklı iletişim kurmaları mümkün müdür? Ne gezer. Biri TV izler, diğeri mesaj yazar.

Geceleri evde baba spor programları, anne TV.dizileri izlerse, çocuklarla iletişim nasıl kurulur? Onlar da yalnızlıklarını gidermek için, arkadaşlarıyla mesajlaşma yolunu seçerler. Yüz yüze iletişimsizlikten, gün gelir, sorunlarını sizlere mesajla iletirlerse, hiç şaşırmayınız. Hani onlar en değerli varlıklarımız dı?

Misafirliğe gidildiğinde veya eve misafir geldiğinde, TV. olmayan yerde oturulması veya TV.nin kapatılması, “akıllı” telefonların masada dinlendirilmesi, kişiler arasında sağlıklı iletişim kurulmasına şühesiz yardımcı olacaktır.

Siyasetçilerin birbirleriyle ve vatandaşlarla  iletişim kurmalarını yazmama gerek yok. Sizler zaten çok iyi biliyorsunuz.

Yine internetten alınan “resimli, toplu mesajlar” ile yeni yıl kutlamaları yapılacağını bilmeme rağmen, sevdiklerinize değer veriyorsanız, yeni yıl kutlamalarında lütfen sözlü iletişim kurar mısınız?

Sevgi ve saygılarımla.

Ali İhsan ÖZÇAKIR

MEB. Emekli Bakanlık Başmüfettişi  

 
Toplam blog
: 172
: 4867
Kayıt tarihi
: 07.04.09
 
 

50 yıllık eğitimciyim. İngilizce öğretmenliği ve Bakanlık müfettişliği yaptım. Bunca yıllık eğiti..