Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Eylül '08

 
Kategori
Siyaset
 

İnadına 3 Gazete Alacağım Sayın Başbakan

İnadına 3 Gazete Alacağım Sayın Başbakan
 

Başbakanın kafası karışık galiba...


1 değil 3 gazete almaya davet ediyorum…

Sayın Başbakanımız böyle yalan yanlış haberler yazan gazeteleri evinize sokmayın diye tembih etmiş…

Süratle dinlenecektir sözü… Onu bu gün dinleyenler sistemden beslenenlerdir… Kulaklarını da başkaca her söze kapatmışlardır zaten…

Boşuna zahmet etmişsiniz böyle bir söz söyleyerek… Gerçek haberleri okuyanlar, olayları şöyle bir takip edenler, neler olduğunun farkına vardı çoktan… Sizin konuştuğunuz kalabalık ise o gazeteleri almayan, okumayan kesim… Yani onlar önceden de almıyorlardı, şimdi de almayacaklar…

Ancak bence bu değildir cümledeki maksat… Bu gazetelere, yayın organlarına reklam vermeyin demiştir üstü kapalı… Okunmayan gazeteye reklam mı verilirmiş…

Okumayın diye talimat gelince, reklam da vermeyin zaten önden emir…

Ben bu gün bu haberi okuyunca bir karar verdim… Her gün üç gazete alıp okuyacağım ve kalabalık yerlerde, kafeteryalarda başkalarının okuması için bırakacağım. Hatta okuduktan sonra okumayanlara gazeteyi ikram edeceğim… Benim bütçem 3 gazete almaya yeter her gün.. Daha fazlasını kaldırmaz…

Ama biz bir olalım… Alalım gazeteleri hem okuyalım, hem okutalım…

Neden olmasın?...

Nereye vermiyoruz 1 YTL günde fazladan…

Ama bir şey daha yapalım…

Almayalım malum firmaların ürünlerini… Ekonomik baskı neymiş görsünler… Mutlaka var muadilleri… Muadillerini alalım…

Genel seçimler öncesi, şimdi okumayın diye telkinde bulunulan gazetelerin, dergilerin ve televizyonların nasıl bir destek kampanyası verdiğini unutmasın kimse… Bu gazeteler destek vermeseydi, istikrarın sahibi olarak AKP hükümetini göstermeselerdi nasıl alırdı %47 yi hiç düşündünüz mü?

Bence bu tartışma artık safların ayrılması gerektiğini bize anlatmak istiyor… Ama bizi kimse ayıramayacak… Buna kimsenin gücü yetmeyecek…

Annemin başının örtülü olması Cumhuriyeti size teslim edeceğimiz anlamına gelmez…

Kaldırırsınız başta kendi dokunulmazlığınızı, sonra da milletvekillerini gider size isnat edilen tüm suçlamaları temizlersiniz o zaman herkesin başbakanı, cumhurbaşkanı olursunuz…

Alman Hakim diyor paralar Türkiye ye gitmiş… Bizde ses yok… TISSSS…

Araştıralım bakalım diyen kimse yok… Neden mi?

Anadolu da bir söz var “çiğ yemedim ki karnım ağırısın”

Ama ya çiğ yemişsek…

Okumayın o gazeteleri, seyretmeyin televizyonları… Konuşmayın yazmayın…

Sevgili Aydın Doğan ilk önce gidip Sayın Emin Çölaşan dan özür dilemelidir…

Nasıl yapar bilmem ama, gönlünü almalıdır… Sonra gazetelerinin çizgisini eski hizasına getirmelidir…Bu çok zorlu bir süreçtir. Ancak eğer Türkiye yi seviyorsanız ve bir borcunuz varsa bu ülkeye bunu yapmanız mutlaka gereklidir.

Gazeteleri eski çizgisine çekmek size ekonomik olarak çok pahallıya patlayabilir…Daha sert tepkilerle karşılaşabilirsiniz… Ancak zaten tüm bunları halkla beraber yapmadınız mı?

 
Toplam blog
: 9
: 1742
Kayıt tarihi
: 28.08.08
 
 

İdealler uğruna, hayatın akışını değiştirmek, hile hurda yapmadan, kanuna, nizama ve çevre değerleri..