- Kategori
- Dil Eğitimi
İngilizce Eğitim / Grammar - 1 / Simple Present Tense (Geniş Zaman)
Simple Present Tense (Geniş Zaman)
A) Positive Sentences (Olumlu Cümleler) : [Subject + Verb/Verb(s)]
1) “I, you, we, they” öznelerinden sonra fiillerin yalın halleri kullanır.
2) “he, she, it” (3. tekil kişi) öznelerinden sonra ise fiillere “-(e)s” takısı eklenir.
3) Bu kural sadece olumlu cümle kullanımı için geçerli olup, olumsuz ve soru cümlelerinde fiiller yalın halde kullanılır.
- I like horror films. (Ben, korku filmlerinden hoşlanırım.)
- You go to bed late every night. (Sen her gece geç yatarsın.)
- We do exercise every morning. (Biz her sabah egzersiz yaparız.)
- They watch football match on TV. (Onlar, TV’ de futbol maçı izlerler.)
- He gets up early every morning. (O her sabah erken kalkar.)
- She goes to shopping center every weekend. (O her hafta sonu alışveriş merkezine gider.)
- It wants to play every day. (O hergün oyun oynamak ister.)
- Mary runs every weekend. (Mary her haftasonu koşar.)
- We watch TV every evening. (Biz her akşam TV izleriz.)
- My friend writes a letter to me every week. (Arkadaşım her hafta bana mektup yazar.)
- Sally and Tom study grammar on Wednesdays. (Sally ve Tom, Çarşamba günleri dilbilgisi çalışır.)
- My dad usually leaves home at 8 o’clock ni the morning. (Babam genellikle evden sabah saat 8’de ayrılır.)
B) Negative Sentences (Olumsuz Cümleler) : [Subject + don’t/doesn’t + Verb]
1) “I, you, we, they”öznelerinden sonra “do not/(don’t)” yardımcı fiili kullanır.
2) “he, she, it”(3. Tekil kişi) öznelerinden sonra ise “does not/(doesn’t)” yardımcı fiili kullanır.
3) Olumsuz ve soru cümlelerinde fiiller yalın halde kullanılır.
- Sam doesn’t know French. (Sam Fransızca bilmez.)
- It doesn’t snow in Egypt. (Mısır’ da kar yağmaz.)
- They don’t have breakfast in the morning. (Onlar sabahları kahvaltı yapmazlar.)
- I don’t get up early on Sundays. (Pazar günleri erken kalkmam.)
- She doesn’t want to go to school in the morning. (O sabahları okula gitmek istemez.)
- My mother doesn’t watch football matches on TV. (Annem TV’de futbol maçı izlemez.)
- Mary and Jack don’t like ice cream. (Mary ve Jack dondurmadan hoşlanmaz.)
C) Question Sentences (Soru Cümleleri) : [Do/Does + subject + Verb]
1) “I, you, we, they”öznelerinden önce “do/(don’t)” yardımcı fiilleri kullanır.
2) “he, she, it” (3. Tekil kişi) öznelerinden önce ise “does/(doesn’t)” yardımcı fiilleri kullanır.
3) Olumsuz ve soru cümlelerinde fiiller yalın halde kullanılır.
- Does Jane live in London? (Jane Londra’ da mı yaşıyor?)
- Don’t you watch TV every evening? (Her akşam TV izlemez misin?)
- Does your father read newspapers? (Baban gazette okur mu?)
- Do you live in town or a city? (Kasabada mı yaşıyorsun şehirde mi?)
- Doesn’t your boyfriend call you every evening? (Erkek arkadaşın seni her akşam aramıyor mu?)
* Üçüncü Tekil Şahıs Özneli Cümlelerde Fiile Eklenen “–s, - es, ies” Kuralı:
1. Fiilin son harfi “-e” harfi ile bitiyorsa “-s” takısı kelimenin sonuna doğrudan eklenir.
- write =) writes - believe =) believes - live =) lives
2. Fiilini son harfi tek sessiz harf ile (-x harfi hariç) bitiyorsa “-s” takısı kelimenin sonuna doğrudan eklenir.
- eat =) eats - know =) knows - run =) runs
3. Fiilin son harfi çift sessiz harfle bitiyor ve son sessiz harfi “k, t” gibi sert sessiz ise “-s” takısı kelimenin sonuna doğrudan eklenir.
- talk =) talks - start =) starts - call =) calls
4. Fiilini sonu “-sh, -ch, -ss, -x, -o” ile bitiyorsa “-es” takısı kelimenin sonuna eklenir.
- wash =) washes - catch =) catches - discuss =) discusses
- mix =) mixes - do =) does
5. Fiilin sonu çift sessiz harfle bitiyor ve son sessiz harfi “-y” ise bu harf düşer, yerine “-ies” takısı kelimenin sonuna eklenir.
- fly =) flies - cry =) cries
* Sıklık Belirten Zarflar:
Always………………………(Daima)
Usually..(Generally)…………(Genellikle)
Very often…………………...(Çok sık)
Often….(Frequently)………..(Sık sık)
Sometimes…………………..(Bazen)
Occasionally…………………(Ara sıra)
Seldom………………………(Nadiren)
Rarely………………………..(Seyrek olarak)
Hardly ever………………….(Hemen hemen hiç)
Never………………………..(Asla)
* Simple Present Tense nerelerde kullanılır?:
a) Genel gerçeklikler ile:
- The earth is round. (Dünya yuvarlaktır.)
- The earth goes around the sun. (Dünya güneş etrafında döner.)
- Water freezes at 0 degrees. (Su 0 derecede donar.)
- Kangaroos live in Australia. (Kangurular Avusturalya’ da yaşar.)
- Most babies learn to speak when they are about two years old. (Çoğu bebekler yaklaşık 2 yaşındayken konuşmayı öğrenir.)
- Water boils at 100° Celsius. (Su 100 derecede kaynar.)
- Trees lose their leaves in the fall. (Ağaçlar sonbaharda yapraklarını dökerler.)
- Wood floats on water. (Tahta su üzerinde yüzer.)
- Does it snow in the Sahara desert? (Sahra çölüne kar yağar mı?)
- Money doesn't guarantee happiness. (Para mutluluğunu garanti etmez.)
- Flowers don't grow in winter. (Çiçekler kışın büyümez.)
b) Alışkanlıklardan bahsederken:
- She plays football but she doesn't play tennis. (O futbol oynar ama tenis oynamaz.)
- She works very hard. (O çok sıkı çalışır.)
- My friend hates fish. (Arkadaşım balıktan nefret eder.)
- I never drink coffee with milk. (Ben hiç kahveyi sütle içmem.)
- Do you smoke? (Sigara içiyor musunuz?)
c) Düzenli olarak yapılan rutin eylemlerden bahsederken:
- I usually get up at 9 o’clock in the morning. (Ben genellikle sabah 9’da kalkarım.)
- He goes to work by bus everyday. (O her gün otobüsle işe gider.)
- Tim sometimes works till 10 pm in the evening. (Tim bazen akşam 10’a kadar çalışır.)
- It rains very often in the spring. (Baharda çok sık yağmur yağar.)
- They go on vacation to Bodrum every summer. (Onlar her yaz Bodrum’ a tatile gider.)
d) Düşünce ve hisleri gösteren zihinsel aktivite fiillerinin şimdiki zamanda ifadesinde:
- She says she doesn't know who did it, but I don't believe her. (O bunu kimin yaptığını bilmiyorum diyor, ama ben ona inanmıyorum.)
- He doesn't want to speak to you again. (O sizinle yine konuşmak istemiyor.)
- This doesn't taste very good, does it? (Bu çok iyi bir tat sayılmazl, değil mi?)
- Do you remember the first time we met? (İlk tanışmamızı hatırlıyor musun?)
e) Fıkra ve hikaye anlatımlarında olayların daha güncel görünmeleri ve bir kitapta ya da filmde olanları anlatırken:
- So in he walks with a parrot on his shoulder. (Bu yüzden omzunda bir papağanla yürür.)
- In his new film Robert Redford plays the part of a brave cowboy. (Robert Redford yeni filminde cesur bir kovboyu canlandırır.)
f) Planlı bir tarifeye bağlı, ya da kişilerin kontrolünde olmayan gelecek eylemlerinin anlatımında:
- Hurry up! The train departs in 5 minutes. (Acele edin! Tren 5 dakika içinde kalkar.)
- I leave Frankfurt at 5 in the morning and arrive in New York at midnight the next day. (Ben sabah 5'te Frankfurt' tan ayrılıyor ve New York' a ertesi gün gece yarısı varıyorum.)
- She has a piano lesson after school today. (Bugün okuldan sonra O'nun piyano dersi var.)
- There's no need to hurry. The train doesn't leave for another 10 minutes. (Acele etmeye gerek yok. Tren 10 dakika daha ayrılmaz.)
- When does the meeting begin? (Toplantı ne zaman başlar.)
g) Direktif verirken:
- Open the packet and pour the contents into hot water. (Paketi açın ve sıcak suyun içine dökün.)
- To start the machine,press the yellow button and turn the arrow to the right. (Makinayı başlatmak için sarı düğmeye basın ve oku sağa çevirin.)
h) Gazete ve haber başlıklarında:
- AND FENERBAHÇE BECOMES THE CHAMP ! (VE FENERBAHÇE ŞAMPİYON OLDU!)
- THE KILLER STRIKES AGAIN (KATİL YİNE VURDU.)
i) Törensel anons, duyuru:
- I pronounce you husband and wife! (Sizi karı-koca ilan ediyorum!)
j) Simultane Tercüme & Maç Anlatımı:
- Alex passes the ball to Sow! (Alex topu/pasını Sow' a ulaştırdı.)
- Schumacher maintains his lead over the other racers. (Schumacher diğer yarışçılar üzerinde liderliğini sürdürdü.)