Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '12

 
Kategori
Dünya
 

İran kimin havuzuna su taşımaktadır? (2)

İran kimin havuzuna su taşımaktadır? (2)
 

Neticede ülkeler silahlanır ve silah tüccarları kazanır....


Yeni nesil siyasette yaygın olarak uygulanan bir strateji vardır. Bir ülkenin diğer bir ülkenin kamuoyuna rahatsız edecek söz ve eylemde bulunması, karşı ülke halkını kendi Hükümetinin yanında kenetlenmesine neden olur.  Dış tehdit ve saldırılar, rejimi ne olursa olsun, tüm yönetimlerin içteki ağırlığını artıran unsurların başında gelmektedir. (1)

Buna yakın tarihimizden iki örnek ; Libya lideri Kaddafi ile Irak lideri Saddam Hüseyin’dir. Hem iktidarlarının uzun ömürlü olmasını, hem de iktidar ve hayatlarının kaybetmelerini ABD'nin bu siyasetine borçludurlar.

ABD’nin sık sık bu ülkelere yönelik yaptığı -uyarılar!- girişimler, bu ülke halklarını mevcut yönetimin etrafında kilitlenmesine neden olmuştur.

ABD, bu politikası ile, adı geçen ülkelerde rejimin sürekliliğine (örtülü destek) sağlamış ve mevcut rejimlerin varlığını  ABD çıkarlarına daha uygun hale getirmiştir.

Açıklanan siyaset anlayışı,  ABD, İsrail ile İran ilişkilerinde değerlendirilebilir.

Bu sözlü atışmaların taraflarına başka yararları da bulunmaktadır.

Örneğin, ABD’nin sıkıştırdığı, ülkeler, Rusya, Çin vb ülkelerden; Aynı şekilde Rusya ve Çin’in sıkıştırdığı ülkelerde Batılı ülkelerden silah ve malzeme almaktadırlar.

Kurgulanan bu tezgâhlarla alınan silahlar herhalde ülke ihtiyacının birkaç katı olmakta, ülke kalkınmalarına ayrılması gereken kaynaklar da, birkaç silah tüccarının kasasını doldurmaktadır.

Bu nedenle kimi ülkelere gerçek demokrasiler hiç uğramamakta, ülkeler, birkaç zorbanın elinde yokluklar içinde kıvranmaktadır.

Bu nedenle mi kimi ülkelerin dört tarafı düşmanlarla çevrilidir! BUnlarda sorgulanmalıdır.

Çevrili olmazsa, hem iktidarlar, hem de ülke kaynakları nasıl gasp edilecektir?

...

İran kimi havuzuna su taşımaktadır?

İsrail devletinin Filistin bölgesinde kurulmasından sonra dünyaya, “Müslüman=Terörist!” imajı yayılmaktadır.

Peki neden?

Biraz ekonomi ve gerçeklerinden haberdar olanlar, gelişmiş batının, (Amerika ve Avrupa ülkeleri) Asya (Ortadoğu), ve Afrika ülkelerindeki devasa ölçekteki hammadde kaynaklarını sömürmeden ve sömürmeye devam etmeden varlıklarının eskisi gibi refah içerisinde devam ettiremeyeceklerini bilirler.

Batı Avrupa, sanayi devrimini gerçekleştirmeyi Latin ülkelerinin kaynaklarına;

Zenginliklerin devamını da Ortadoğu ve Afrika’nın kaynaklara borçludur.

Ve bu kaynaklar önemli ölçüde İslam ülkelerinde bulunmaktadır.

Müslüman=Terörist” aldatmacasının altında yatan bu sömürü anlayışıdır.

Batılı insanlar, bu nedenle 7 gün 24 saat bir beyin yıkama operasyonuna tabi tutulmaktadır.

Tüm bunlara karşın, dünyada en fazla yayılan din, İslam'dır.

Bu devletlere, İngiltere, Fransa, Almanya, ABD ve Kuzey Avrupa ülkeleri de dahildir...

Bu noktada İslam ülkelerine büyük bir görevler düşmektedir.

Kasıtlı verilen haberleri anında yalanlamak ve haklı eleştirilere de çözüm bularak dünya kamuoyuna İslam ve İnananlarını doğru olarak anlatmaktır.

Değilse...

Bugün olmasa da yarın...

Kendi kamuoyunu, bu yalanlarla ikna eden Batılı devletler, İslam ülkelerini,

-“Onlar terörist, kız çocuklarına ve kadınlarına işkence yapmaktadır, insanları toplu olarak katletmeden biz onları medenileştirelim!

İddiaları ile kalıcı sömürgeleri haline getireceklerdir...

...

Yakın zamanda kimler, Müslümanların hangi ülkeleri işgal ettiğini ve batılılara zarar verdiğini bilmektedir?

Medyayı elinden bulunduran batılılar, dünyadaki tüm işgalleri ve yapılan kötülükleri İslam ülkelerinin yaptığı şeklinde kamuoyu oluşturmaktdır.

Alt kısımda BM hazırladığı suç istatistikleri verilmektedir. Devletlerin suç sicilleri buralarda görülmektedir.

...

Toparlanırsa;

İran, hızlı bir şekilde ne yapmak istediğini dünya kamuoyuna açıklamalıdır...

Açıklamalıdır ki, haksız olarak bir saldırıya uğramasın,

Ülkesinin kalkınmasına ayırması gereken kaynakları silah sanayicilerine aktarmasın...

www.canmehmet.com

*   *   *  

-Birinci liste suç sıralamasına aittir.

Kaynak; http://www.nationmaster.com/graph/cri_tot_cri-crime-total-crimes)

Araştırma konusuna giren toplam 82 ülkedir.

Sıranın başındaki ilk 15 ülke

 1-Amerika Birleşik Devletleri :      

 2-İngiltere :           

 3-Almanya : 

 4-Fransa :    

 5 -Rusya :    

 6-Japonya :           

 7-Güney Afrika :              

 8-Kanada :   

 9-İtalya :               

10-Hindistan :         

11-Güney Kore :     

12 -Meksika :

13- Hollanda :                  

14-Polonya : 

15 -Arjantin :

Sıralamadaki son 15 ülke

68- Birmanya :       

69-Malta :             

70-Azerbaycan :              

71-Gürcistan :         

72-Papua Yeni Gine :        

73-Kıbrıs :            

74-Ermenistan :     

75-Umman :        

76-Nepal :   

77-Dominika :       

78-Maldivler :

79-Katar :             

80-Arnavutluk :                

81-Seyşeller :         

82-Montserrat :      

Türkiye (82 ülke sıralamasında) 32. sırada yer almaktadır.

*    *   *

İkinci liste ülkelerin tecavüz sicilidir. (BM suç istatistikleri (http://www.nationmaster.com/)

Toplamda 55 ülke değerlendirilmiş, 

Türkiye bu sıralamada yer almamaktadır.

Nedense bu listeler bizim kamuoyundan fazla bilinmez!

Sıralamada İlk on ülke;

 1-Lesotho : 
 2-İsveç : 
 3-Yeni Zelanda : 
 4-Belçika : 
 5-İrlanda : 
 6-İzlanda : 
 7-Norveç : 
 8-İsrail : 
 9-Finlandiya : 
10-Fransa :

Sıralamada son on ülke

45- Belarus :
46- Kamerun :
47- Yunanistan :
48- Kenya :
49- Kanada :
50- Sierra Leone :
51-Japonya :
52-Gine :
53-Ermenistan :
54-Azerbaycan :
55-Mısır :

Resim; İnternet ortamından alınmıştır.

(1) Türkiyenin imajı, Dr. Osman Özsoy

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..