İslam Bilgeliği

 

 

Özgür Ansiklopedi Vikipedi'ye bakarsak; ataları Müslüman Afgan olan Gabriele Mandel Khan, İtalya'da yaşayan Cerrahi Halveti Tarikatı'nın da lideridir.

 

Özgür Ansiklopedi, Mandel'in daha önceleri Nakşibendi iken sonradan Mevleviliğe geçtiğini de yazar.

 

Diyeceksiniz ki, peki bu viki hep doğruları mı yazar? 

 

Vallahi onu bilebilmek pek mümkün değilse de, zaten aslında bilginin doğruluğunun bile başlı başına bir tartışma konusu olduğunu hatırlamamız gerektiğini söylemek isterim. 

 

Üretilmiş bilgiyi gönderip ardından bir de onay alındı mı, işte o zaman her yerde ''Abi vikipedi'de de yazıyor'' diyerekten millete  'kaynak' gösterilebilir.

 

Yani vikipedi'ye bir yolunu bulup da bilgiyi girdin mi, iş bitmiş demektir. 

 

Artık ne yazarsan yaz millet ''İyi de abi viki'de öyle demiyor ama!...'' diye sürekli muhalif tavırlarla sizden yazdıklarınıza kaynak göstermenizi, kanıtlamanızı bekleyeceklere, olanca gönül rahatlığıyla ''Aç bir bak bakalım kardeşim ne yazıyormuş?'' diyebilirsiniz.

 

Neyse, konuyu çok da dağıtmadan biz işimize dönelim. 

 

Bugün 'kısaca' eleştireceğim kitabın adı 'İslam Bilgeliği'. Yazarını da herhalde tahmin etmiş olmalısınız; Gabriele Mandel. 

 

Sufi Öyküler alt başlığıyla, Arion'da Nisan 2006'da birinci baskısını yapmış.

 

Sanırım ben de herkes gibi ama birazcık da gecikmeli olarak başlığa takılıp oltaya geldim. 

 

Güzel bir kapak, kaliteli bir baskı, eh bilindik de bir yayınevi olunca mutlaka iyi bir şeyler vardır diyerek ilk sayfaları okumaya başlamıştım.

 

Ama üzülerek söylemek zorundayım ki açıkçası kitap tam anlamıyla bir keçi boynuzu kıvamında çıktı. 

 

Dişe dokunur üç beş güzel cümle duyabilmek amacıyla çölleri aşıp, dağları da dolandıktan sonra, kuyuların zifiri karanlıklarında ya da göklerin uçsuz bucaksız sonsuzluklarında kaybolup, tıpkı manastırda üstadından bir kelime öğrenebilmek arzusuyla yanıp tutuşarak yıllarca paspas yapan keşiş muamelesi görmek isteyenler için doğrusu biçilmiş kaftan bu kitap.

 

Böylesine laf kalabalığı ile iş yapmak isteyen bir kitaptan bulup çıkartabileceğim tek bir bölüm ile ben de eleştiri yazısını doğrusu fazla uzatmamaya niyetliyim.

 

''Bilmek öğrenmekten daha kolaydır. Bilmeyen ve bilmeye karşı tamamen duyarsız olan kişi çok zor öğrenir; kendisine anlatılanları anlaması imkansızdır. Böyle bir kimse hiçbir şey bilmezken bildiğine inanır. Cahil böyledir; çünkü öğrenmek istemez. Bununla beraber kendi dar sınırlarının huzursuzluğu altındadır. Bunun için bilenlerden ve değerli olanlardan nefret eder.''

 

İsterseniz ''Vallahi sırf bu yukarıdaki paragraf için bile ben bu kitabı okurum'' da diyebilirsiniz, isterseniz de ''Bozuk saat bile günde iki kere doğru zamanı gösterir, bunca zaman kaybına değer mi hiç?'' de diyebilirsiniz. 

 

Tercih sizin, hazır memlekette demokrasi de varken, bu hakkınızı özgürce kullanın derim.

 

Yazar 200 kitaba imza koyduktan sonra, 2010 yılında vefat etmiştir.